Direnişteki SeraPool işçilerini ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sarı sendikacılık anlayışının giderek yaygınlaştığını ve emekçilerin buna prim vermemesi gerektiğini belirterek, "İşçiler olarak iktidara karşı her zaman direnin" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sendikalı oldukları gerekçesiyle SeraPool Fabrikası'ndan çıkartılan ve işlerine geri dönebilmek talebiyle 103 gündür fabrika önünde eylem yapan işçilere destek ziyaretinde bulundu. Ziyarette Demirtaş'a, HDP milletvekilleri Ali Haydar Konca, Beyza Üstün ve İstanbul adayı Serpil Kemalbay da eşlik etti.

Demirtaş ve beraberindekileri, Pendik'te bulunan ve işçilerin eylem yaptığı fabrikanın önünde DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve işçiler karşıladı. "Yaşasın işçilerin birliği", "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganının atıldığı karşılama sırasında Demirtaş işçiler ile bir süre sohbet ettikten sonra açıklama yaptı.

'ANA AKIM MEDYA İŞÇİLERİN DİRENİŞLERİNE YER VERMİYOR'

SeraPool işçilerinin yaşadıkları sorunlara dikkat çeken Demirtaş, Türkiye'de çalışma hayatının insanlık dışı uygulamalara sahne olduğunu belirtti. Demirtaş, özellikle kadın işçilerin yaşamış olduğu hak ihlallerinin daha da katmerli olduğunu vurguladı. Türkiye'de yılın ilk 9 ayında iş cinayetleri sonucunda yaşamını kaybeden işçilerin sayısının bin 300 olduğunu kaydeden Demirtaş, işçilerin can güvenliği ve iş güvencesi olmadığını söyledi.

Türkiye'nin pek çok noktasında işçilerin grevde olduğunu, ancak toplumun bu direnişlerden haberdar olmadığını ifade eden Demirtaş, ana akım medyanın işçilerin sorunlarına ve direnişlerine yer vermediğine dikkat çekti. Demirtaş, işçilerin sadece kendileri için değil, Türkiye'deki tüm işçiler için mücadele ettiklerini, bedel ödediklerini vurguladı.

'BURADA İŞ GÜCÜ UCUZ, İŞÇİNİN CANI UCUZ'

Türkiye'de Maliye Bakanlığı'nın kasasını işçilerin ürettiklerinden gelen bütçe ile dolduğunu ancak bu bütçenin sadece yüzde 10'unun işçilere dağıtıldığını belirten Demirtaş, bu gelir dağılımının adaletsiz olduğunu söyledi. Türkiye'nin yabancı sermayeyi Türkiye'ye çekmek için "Burada iş gücü ucuz, halkın canı ucuz, işçinin canı ucuz" dendiğini anlatan Demirtaş, "Oysa işçinin emeği kutsaldır. İLO Sözleşmeleri'nde işçilerin can güvenliği ve iş güvenliği garanti altına alınmıştır. Eğer Türkiye'de işçiler için insanca yaşamı istiyorsak, siyaset risk almalı ve radikal kararlar uygulamalı" dedi.

'YATIRIMLAR ARTVİN, VAN, HAKKARİ'YE DE YAYILMALI'

HDP'nin asgari ücretin bin 300 TL olması yönündeki önerisine Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun güldüğünü belirten Demirtaş, bu konunun dalga geçilecek bir konu olmadığını dile getirdi. İşçilerin sorunlarını çözmenin zor olmadığını ve patronların payının kısılarak bunun yapılabileceğini söyleyen Demirtaş, yatırımların sadece İstanbul ve Kocaeli'de değil Artvin, Van, Hakkari'ye yayılması gerektiğini ifade etti.

'BUNLARI YAŞAMAK KADERİMİZ DEĞİL'

Türkiye'nin birçok ülkeye göre avantajlı konumda olduğunu ve kendi kendisine yetecek oranda üretim yapabileceğini söyleyen Demirtaş, doğru planlama yapılmadığı için Türkiye'nin yoksulluk içinde olduğunu belirtti. "Bunlara mecbur değiliz. Bunu yaşamak kaderimiz değil" diyen Demirtaş, "Barış isteyeni bombalıyorlar. Hakkını arayana gaz atıyorlar. Soma'da öldürüyorlar, işçiye tekme atıyorlar. Bunlar kabul edilebilir değil" diye konuştu.

'İŞÇİLER DAYANIŞMA İÇİNDE OLMALI'

Emekçilerin dayanışmasının önemine değinen Demirtaş, "Biz çoğuz haklıyız. Haklılığımızı her yerde savunacağız. Hakkari'deki bir işçi, SeraPool işçileri için direnmeli. İstanbul'daki bir işçi, Şırnak'taki bir işçi için eylem yapmalı. O zaman hükümetin ve sarı sendikaların tüm çabaları boşa düşer. Güneş balçıkla sıvanmaz, işçilerin haklılığına gölge düşüremezler" diye konuştu.

'İKTİDARA KARŞI DİRENİN'

Sarı sendikacılık anlayışının giderek yaygınlaştığını ve emekçilerin buna prim vermemesi gerektiğinin altını çizen Demirtaş, şöyle devam etti: "İşçiler olarak iktidara karşı her zaman direnin. Hatta HDP iktidara geldiğinde bize karşı da direnin. İktidar asla işçiler için olumlu bir şey yapmaz. Siyasetçilerin meydanlarda attıkları nutuklara bakmayın. İşçiler için kurtuluşun yolu mücadeleden geçer."

'GÜVENLİĞİ DEMOKRASİ SAĞLAR SİLAH DEĞİL'

Emekçilere üç kuruşu çok gören zihniyetin dağları bombalamaktan hiç çekinmediğini ve savaşa ayrılan bütçenin emekçiye ayrılan bütçeden daha fazla olduğunu kaydeden Demirtaş, "Bütçenin büyük bir kısmı güvenliğe ayrılıyor. Evet, güvenlik önemli ancak güvenliği sağlayan savaş, silah, top, tüfek değil, demokrasidir. Demokrasi güvenliği sağlar" diye konuştu.

'HEPİNİZ İŞLEDİĞİNİZ SUÇLARDAN YARGILANACAKSINIZ'

Demirtaş'ın konuşmasının ardından Eylem Pınar isimli kadın işçi, Demirtaş'a seslendi ve "Başkanım 7 Haziran'da sizi destekledik. Pişman olmadık, 1 Kasım'da da sizi destekleyeceğiz" dedi. Basının sorularını yanıtlayan Demirtaş, Dilek Doğan'ın katledilmesine ilişkin, "Bu iktidara güvenip suç işleyen polisler, hâkimler, bu suçlar bir gün açığa çıkacak. Hepiniz geriye dönük işlediğiniz suçlardan yargılanacaksınız" dedi.

İşçilerle fotoğraf çektiren Demirtaş, alkışlar eşliğinde Kocaeli'nin Dilovası'nda halkla bir araya gelmek üzere işçilerin yanından ayrıldı. (Evrensel)