BDP Van İl Örgütü'nün 3. Olağanüstü Kongresi Diren Düğün Salonu'nda gerçekleştirildi. Sarı, kırmızı, yeşil renklerle süslenen kongre salonuna "Paris katilleri hesap verecek", "Sayın Öcalan üzerindeki tecride son", "Savaş değil barış, ölüm değil çözüm", "Suriye'deki Kürtlerin mücadelesini selamlıyoruz" pankartları asıldı.

Salonun dışında polis yoğun önlem alırken, kongreye gelenlerin tamamı üst aramasından geçirilerek salona alındı. Kısa süre içinde dolan salonda sık sık, "Bijî Serok Apo" sloganları atıldı.

Kongreye Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve bir çok partili katıldı.

"BİZ HEYETİN LİSTESİNİ HÜKÜMETE SUNDUK"

Burada konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP olarak İmralı'ya gidecek heyetin listesini hükümete sunduklarını belirterek, "Bizler İmralı'ya gidecek heyetimizin listesini hükümete sunduk. Bundan sonra eğer bir beklenme ve tıkanma olacaksa bu hükümetten kaynaklı olacaktır" diye konuştu.

"ARTIK OYALAMA ZAMANI DEĞİL"

Demirtaş, yaşanan gelişmeleri önemsediklerini belirterek, "Yeni bir süreç ve politikadan bahsediliyor. Ama biz halen bunun somut örneğini görmedik," dedi.

Gelinen sürece bedel vererek ulaştıklarını söyleyen Demirtaş, bunun önemini en fazla kendilerinin bildiğini kaydetti. Artık oyalama zamanı olmadığını da belirten Demirtaş, yapılacak oyalamanın halka ihanet olacağını dile getirdi.

Demirtaş konuşmasına şöyle devam etti:

MEDYAYA ÇAĞRI

"Herkes bu sürece destek veriyor. Bunun için artık bu süreç çözüme kavuşturulmalıdır. Bunun ötesi halklara ihanet olur. Ben bunun için medya kuruluşlarına sesleniyorum. Eğer bu sürece destek verecekseniz, önce kafa karışıklığına neden olan dilinizi terk edin, nerede ise her gün medya üzerinde bir heyet İmralı'ya gidip geliyor. Onlara kalsa bu süreç bitmiştir. Oysa bu sürecin bitmesi için başlaması lazım. Bunun için medya da gerçekler ne ise onları vermelidir. Bu sürece katkı sağlayacaksa ancak böyle olabilir."

'İMRALI'YA GİDECEK HEYETİMİZ HAZIRDIR'

"Geçen hafta bir heyetimizin hazır olduğunu Hükümete ilettik. Bunun için artık top hükümettedir. Bizim heyetimiz hazırdır. İmralı'ya gitmeye ve süreci ilerletmeye hazırdır. Eğer bu süreç izinde hükümet atım atmamışsa bu bizden kaynaklanan bir durum değildir. Bu hükümetten kaynaklanan bir durumdur. Bir heyetimizin bile İmralı'ya gidişi krize dönüştürüyor. Hükümetin kafasındaki sorular kriz nedenidir. Madem ki bu süreci konuşarak çözeceksek o zaman Ada'ya gitmek neden bu kadar kriz olsun ki.

"STK'LAR DA İMRALI'YA GİDEBİLSİN"

"Sadece BDP değil, sivil toplum örgütlerin İmralı'ya gitmesi için de olanak yaratılmalıdır. Bu süreç Başbakan ile Adalet Bakanı'nın dudakları arasındaki iki sözle çözülemez. Biz meseleye ciddi yaklaşıyoruz. Biz samimiyiz ve kararlıyız. Karşımızda da aynı samimiyeti görmek istiyoruz. Bizi samimiyet testine tutanların bizim kadar samimi olmaları gerekiyor."

"HÜKÜMET SANMASIN Kİ KÜRT HALKI ONA GÜVENİYOR..."

'Operasyon, tutuklama ve katliamların devam ettiği bir süreçte Hükümetin samimiyetine güvenmelerinin imkansız olduğunu' belirten Demirtaş, Hükümetin tutumunun ciddiyetsiz olduğunu kaydetti.

Hükümetin artık yapmak istediklerini kamuoyuna açıklamasını da isteyen Demirtaş, "Hükümet sanmasın Kürt halkı ona güveniyor ve arkasındadır. Bu halka iki sözlü laf yetmez. Binlerce insan cezaevinde rehin tutulacak. Halen sözlerinden dolayı insanlar tutuklanacak. Buna kimse inanmaz. Biz AKP'nin yürüttüğü siyasetten dolayı değil, halkımızın kararlı duruşu ve Sayın Öcalan'ın bu süreci yürütebileceği yönündeki inancımızdandır" dedi.

15 ŞUBAT İÇİN  'SERHİLDAN RUHUYLA KATILIM' ÇAĞRISI

15 Şubat'ın yaklaştığına da dikkat çeken Demirtaş, "Halkımız 15 Şubat'a alanlara çıkarak, uluslararası komployu kınanarak, önderliğin arkasında olduğunu göstermelidir" ifadesinde bulundu.

'EŞ BAŞKANLAR OLARAK ADA'YA GİTMEYE HAZIRIZ'

Partileri içinde isim tartışmalarının yaşanmadığını belirten Demirtaş, "Biz Eş başkanlar olarak Ada'ya gitmeye hazırız. Gidip görüşme yapmaya ve sürece katkı sağlamaya hazırız. Tabi ki bizden sonra bu süreci yürütecek heyetimiz vardır. Bütün milletvekili arkadaşlarımız bu süreci yürütecek kapasitededir. Bizim içimizde isim tartışması yoktur. Bizim için bireyler değil, kurum vardır. Biz kurumsal olarak bu işe yaklaşıyoruz" dedi.

'YARGILAYAN MAHKEME DEĞİL BİZİM ARKADAŞLARIMIZ OLDU'

Son olarak aralarında Van Belediye Başkanı Bekir Kaya'nın da bulunduğu Kürt siyasetçilerin yargılanmasına dikkat çeken Demirtaş, "Emin olun bu kent üzerinde ter türlü oyun ve tezgah uygulanıyor. Burada tek amaç BDP'yi tasfiye etmekti. Ama bu kadar oyuna rağmen bu halk direndi ve buna izin vermedi. Bu halk teslim olmadı. Bu kadar tezgaha rağmen bu halkı dağıtmadıkları için paniklediler. Daha çok panikleyecekler. Mahkemede bunun için yargılanmak isteyen Bekir Kaya şahsında bu halktır. O mahkemede o duruşma salonunda sanık sandalyesine oturtulan Van halkıydı. Ama yargılayamadılar. Bekir Kaya ve arkadaşları onları yargıladı. Bunun için bu onurlu duruşlarından dolayı onları kutluyoruz. Bunun için mahkemede kim hakim kim sanık belli değil; çünkü bizim arkadaşlarımız sanık değildir. Van halkı yargılanmak istedi. Ama bizim arkadaşlarımız bunu tersine çevirdiler" diye konuştu.

LİSTEYE GİREN İSİMLER

Demirtaş, son olarak Van halkını yeni seçilecek yönetimin etrafında kenetlenmeye çağırdı.

Yapılan konuşmalardan sonra tek listeyle gidilen seçimlerde İl Başkanlığı'na Musa İtah seçilirken, yönetime ise A. Baki Erdal, Egit Ararat, Atilla Kumlu, Ayfer Kızıl, Azim Yacan, Figen Yaşar, Gülbahar Çimen, Herdem Acar, İsmet Tan, Kaniye Şeker, Leyla Işık, Miyeser Uras, Nurettin Demir ve Servet Özkan seçildi.