Bitlis İl Kongresi’nde konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “AKP Hükümetinin yürüttüğü politika dışarıda da içeride de bitmiştir. Paçaları tutuşmuş, bu yüzden BDP’ye ve BDP’lilere saldırıyor” dedi. Demirtaş, yegane çözümün Öcalan’la müzakere olduğunu söyledi.

 

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, BDP’nin ‘rantçı, çıkarcı ve müteahhit partisi’ değil gücünü halktan alan bir parti olduğunu dile getirdi.

 

YEGANE ÇÖZÜM ÖCALAN İLE MÜZAKERE

Savaş nedeniyle ölümlerin yaşanmamasını istediklerini söyleyen Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok açık ve net bir şekilde söylüyoruz ki; Öcalan ile müzakere Kürt sorununun yegane çözümüdür. Başbakan Oslo ile ilgili ‘biz görüşmelerde yalan söyledik’ dedi. Barış için yalan söylemek caizdir, diye kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Sorunun çözümünden çok yüz yıldır Kürtler üzerinde geliştirdikleri kandırma politikalarının olduğunu kendi ağızları ile açıklamış oldular. Kürtçe anadilde eğitim olmaz diyen bir başbakan inandığı Kuran-ı Kerim’e en büyük hakareti yapan bir zattır. Hangi peygamber ve hangi kutsal kitap veya hangi demokratik anayasada tek dil, tek bayrak, tek devlet denildiği duyulmuştur. AKP Hükümeti bütün ahlak değerlerini yerle bir etmiştir.”

 

İNKÂRI BİTİREN HÜKÜMET DEĞİL KÜRT HALKININ KENDİSİ

Son 30 yılın her gününün savaş nedeniyle kritik gün olarak yaşandığını söyleyen Demirtaş, Kürt halkının karar sürecinden geçtiğini belirtti ve şöyle devam etti: “Geçmiş yüzyılda kendi anavatanında köle muamelesi görmüş bir halkız. Bu süreçte bizim bunu değiştirme fırsatımız var. Kendi anavatanımızda özgürce yaşama fırsatımız var. Çocuklarımız torunlarımız önümüzdeki yüzyıllarda nasıl yaşayacak onun karar verildiği günlerden geçiyoruz. Mesele bizimle ilgili değil, geleceğimizle ilgili olduğu için kritiktir.”

 

Artık kimsenin ‘Kürt halkı yoktur, Kürdistan yoktur’ diyemediğini kaydeden Demirtaş, bunun büyük bedeller ödenerek sağlandığına dikkat çekti. Demirtaş şöyle konuştu:

 

"Bu, bedeli ağır sonuçlar vermiş ve gerçekleşmiş bir durumdur. Biz zaferle taçlandırmak istiyoruz. Bu dönemin bütün neferlerine en ağır görev düşüyor. Bizim omuzlarımızdaki yük en ağır yüktür. Bütün o şehitlerin yükü bizim sırtımızdadır. Biz bunu başaramazsak Kürt halkı on yıllar bu duruma devam etmek zorunda kalacak. ‘Diğer halklar gibi biz de varız' deme mücadelesinde bir kez daha bizi yok sayan bir hükümet var. 'Biz inkârı bitirdik' diyen bir hükümet var. Kusura bakmayın biz bitirdik, siz kabul etmek zorunda kaldınız. Kendini öyle bir havaya kaptırmış ki olağan üstü hali kaldırdığını, asit kuyularına insanların nasıl atıldığını anlatıyor. Sen bir şey yapmadın. Sen olmasaydın Kürt halkı 10 yılda özgür olacaktı. Dinimizi kitabımızı kullanarak oyaladın. 5 yıl PKK gerillaları sınırın dışındaydı. Çözmek için fırsatın vardı. Bu fırsatı iktidarın kuvvetlensin diye kullandın. Senin siyasetin şimdi dışarıda ve içeride bitti. Bize bu kadar saldırmasının tek nedeni korku ve paniktir. Güçlü olan haklı olan kendine güvenir. Kimseye hakaret etmez. 'Gelin görüşelim der' sorunu çözmeye yönelir. Paçaları tutuşmuş, bu yüzden BDP'ye ve BDP'lilere saldırıyor.”

 

SEÇİM İÇİN KURULMUŞ BİR PARTİ DEĞİLİZ

Akan kanın durması için müzakerelerin yapılması çağrısında bulunan Demirtaş şöyle dedi: "Biz seçim için kurulmuş bir parti değiliz. Hiç kimse, ben milletvekili olayım diye can vermez. Eğer bu halk bu kadar mücadele ediyorsa kendi özgürlüğü için ediyordur. Bir yandan seçime hazırlanacağız. Ancak önemli olan özgürlüğümüzdür. Koltuk meselesi olsa en çok koltuk AKP'de var. Özgürlük ve eşitlik bizim vazgeçilmezimizdir. Halen biz burada konuşurken, hangi ana babanın yüreği yanacak bilmiyoruz. On binlerce ana babanın yüreği evladının yanındadır. Bu savaş bitsin akan kan dursun. Yılardır 'diyalog konuşma' diye diye dilimizde tüy bitti. Kendi savaş politikalarını üstünü örtmek için BDP'yi hedef gösterdiler. Muhatapları ile konuşarak bu konuyu çözeceksiniz. Oslo'da ve İmralı'da yaptığınız gibi. Muhatapları dinleyeceksiniz. Süresi 10 yıl mı, 20 yıl mı sürer bilinmez. Ancak ne kadar sürerse sürsün ölümden savaştan daha iyidir. Bir halk demokratik özerklik istiyor. Kendi topraklarında özgürce yaşamak istiyor."

 

CHP MÜZAKERE NEDİR BİLMİYOR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Örgüt silah bıraksın müzakere yapalım' açıklamasını da eleştiren Demirtaş, "Müzakere nedir bilmiyor. Çözüm konuşmaktan geçer. CHP müzakereyi aslında desteklemiyor. Teslim olacakları varsa senin çağırmana gerek yok. 30 yıldır 50 defa teslim olurlardı" diye konuştu. (ANF)