Belediyelere kayyum atanmasını öngören düzenlemenin de içinde olduğu Torba Tasarı yarın Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek.

Tasarıya karşı Diyarbakır’da geniş katılımlı bir basın açıklaması yapıldı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, belediye eş başkanları, HDP milletvekilleri, belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyelerinin yanı sıra belediye çalışanları ve birçok yurttaş katıldı.

Tasarıya tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Siz belediyelerin çalışmadığını mı düşünüyorsunuz, o zaman gelin kayyum atamak istediğiniz her yerde erken yerel seçim yapalım. Belediyelerin halk tarafından tepki gördüğünü söylediğiniz yerlerde seçimi tekrarlayalım. Sandıkla gelen sandıkla gitsin" dedi.

Demirtaş'ın konuşması şöyle:  

"Bizim beklentimiz bu yasanın Meclis Genel Kurulu'ndan geri dönmesi, ama biliyoruz ki karşımızda vicdanını, siyasi ahlakını yitirmiş bir iktidar var. Yaptığımız her uyarı, ülkenin selameti için yerinde ve makul öneriler olmasına rağmen sırf HDP'den, DBP'den, muhalefetten geldi diye kulaklarını tıkayan bir iktidar var.  

"Eğer sözümüzü dinleseydiniz her gece Hz. Muhammet'i rüyasında gördüğünü söyleyen bir salya sümüğün peşinden gitmezdiniz. O dönem paralel yapı KCK adı altında tüm seçilmişleri içeri atarken 'Bir gün sizi de içeri atarlar' diye uyarmıştık.  

"Ama o zaman hükümet, 'Paralel devlet KCK'dir' diyordu. Gün geçti, devran döndü, kimin ne olduğu açığa çıktı. Hakikat, doğru kim tarafından söylenirse söylensin ciddiye alsaydınız bunlar olmazdı.  

'ERKEN YEREL SEÇİM YAPALIM'   

"Bir kez daha tarihi doğruları söylüyoruz. Halkın iradesini gasp etmeniz fiilen mümkün değil. Parmak sayınız yetse bile siz o kayyumu çalıştıramayacaksınız.  Belediye çalışanlarına, sendikalara, barolara, sivil toplum örgütlerine çağrı yapıyoruz.  

"Halkın, sizin seçtiğiniz belediyeyi tanımayıp memur atayan kayyumu tanımayın. Halk onları çalıştırmayacaktır. Kendi başına atanmış bir diktatörü çalıştırmayacaktır. Siz belediyelerin çalışmadığını mı düşünüyorsunuz, o zaman gelin kayyum atamak istediğiniz her yerde erken yerel seçim yapalım. Belediyelerin halk tarafından tepki gördüğünü söylediğiniz yerlerde seçimi tekrarlayalım. Sandıkla gelen sandıkla gitsin.  

AKP’Yİ BEĞENMEMEK ÜLKE DÜŞMANLIĞI DEĞİLDİR’   

"Ama sizin derdiniz başka. Derdiniz Kürt'le. Kürt adına, Kürtlük adına hiçbir şeyi kabul etmiyorsunuz. Daha önceleri Türkiye Türklerindir deniyordu, şimdi ise Türkiye AKP'nindir diyorsunuz. AKP'yi beğenmemek ülke düşmanlığı değildir.   Ana muhalefet ve yavru muhalefet partileri yeni kurulacak devletten pay almak için her türlü faşizmi göze almış durumda. CHP'nin ortaya koyduğu politika AKP'yi kurtarma politikasıdır.  

'ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDEN BAŞLAYIN'

"Kayyum atanacak bir belediye varsa önce Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne atayın. İtiraf etti, 'Gülen'e bir sürü arsa tahsis ettim' dedi.  

"Başlayacaksanız oradan başlayın. Belediyelerimiz ne Gülen örgütüne  ne de başka bir örgüte bir metre kare arsa vermemiştir.  Çıkaracağınız yasaya göre Ankara, İstanbul, Kayseri, Konya başta olmak üzere tüm AKP'li belediyelere kayyum atamanız lazım. En büyük terör destekçileri bunlardır. Gülen örgütüne neler neler aktardılar. Gülen örgütüne örtülü ödenekler aktardınız.  

'ŞEYHİ UÇURAN SİZ, BELEDİYESİNE KAYYUM ATANAN BİZİZ'   

"Terör örgütüne yardım yataklık etmekten biri yargılanacaksa ilk önce senin tutuklanman lazım. 'Allah affetsin' diyorsun. Kanunlar sana işlemiyor, ancak 'Allah affetsin' diyorsun. Bu dünyada hesap vermeyecek misin? Sıradan bir memuru cemaate bulaştı diye görevden alıyorsun, sen hükümet olarak 12 yıl boyunca devletin tüm imkanlarını seferber etmişsin, şeyhi uçuran sizsiniz, belediyesine kayyum atanacak olan biziz.  

"Böyle bir adalet var mı? CHP ne der bilmiyoruz ama biz yok sayacağız. Kayyum hiç bir belediyeyi çalıştıramayacak. Nereden mi biliyoruz? Seçilmişleri gözaltına almak için harekete geçen tank ve uçakların karşısındaki direnişten biliyoruz. Gayri meşru bir şekilde seçilmişlere yönelenlere karşı direnmek nasıl meşru ise sizin darbenize karşı direnmek de meşrudur.  

'SEN YENİLECEKSİN'   

"Erdoğan sanıyor ki bizim davamız yıllardır ittifak yaptığı fırıldak Gülen cemaati gibidir. Kusura bakmayın biz sizin gibi değiliz. 40 bin kişi gözaltına alındı, biri de çıkıp 'Ben gülenciyim' diyemedi.  

"Bizden 10 bin kişi cezaevine atıldı hiçbiri de 'Ben bu davanın içinde değilim' demedi. Bize kötülük yapanlara karşı kurbanlık koyun gibi duracak halimiz yok. Biz güçlüyüz, bu anlayışa karşı direneceğiz.  

"AKP, Meclis'e girdiğimiz 2007 yılından bu yana bizi bitirmeye çalışıyor, ama başaramadı, başaramayacak. Sen yenileceksin, çünkü haklılığın yok, geçerliliğin yok.  

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE ÇAĞRI   

"Buradan tüm sivil toplum örgütlerine çağrı yapıyorum. Kayyumdan mı halk iradesinden mi yanasınız? Renginizi belli edin. Herkesin tarafını bilmek istiyoruz. Yarın öbür gün kayyım gelirse ‘bundan nasıl nemalanırız, eskisi gibi nasıl rant alanına çeviririz belediyeleri’ diyen varsa bilelim.  

"Kayyum atanmak isteyen varsa, kimdir bilmek istiyoruz. Baroları, sendikaları göreve çağırıyoruz. Onlarla çalışacak mısınız, onlarla işbirliği yapacak mısınız?  

‘MEŞRU DİRENME HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ’   

"Halkımız da her şeye hazır olmalıdır. Bu kadar aleni olarak el konulmasına sessiz mi kalacağız? Yasa yarın görüşülecek. Bu çılgınlığın meclis genel kurulundan geri dönmesini umuyoruz. Mecliste sert bir muhalefet yürüteceğiz.  

"HDP grubu olarak parlamento içinde elimizden geleni yapacağız. Ancak parlamento dışında da meşru direnme hakkımızı kullanacağız. Bu herkes için geçerlidir. Asla yılma, geri adım atma, moral bozmak yok. Büyük coşkuyla mücadele edeceğiz."  

(Kaynak: DİHA)