Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş CHP’yi yaşananlara sessiz kalmakla suçladı.

Ana muhalefet partisi CHP'nin yaşananları sessizce izlediğini söyleyen Demirtaş “Kürtler hak kazanması diye CHP devletçi bir bakış açısıyla AKP'nin yanında yer almıştır. Bu parti sosyal demokrat kimliklidir. Defalarca çağrı yaptım Kemal Bey'den ses çıkmıyor” dedi.

Demirtaş, parti genel merkezinde gerçekleştirilen parti meclisi toplantısına katıldı.

İfade özgürlüğünün neden önemine değinen Demirtaş, “Yaşam hakkı, yaşama hakkı kutsal bir hak ve diğer insan hak ve özgürlükleri de her bir çık değerli birbirinden koparılmaz ve ayrılmaz bir bütün ama ifade özgürlüğü olmazsa yoksa o toplumda ve devlette geri kalan bütün insan haklarının ihlali çok mümkün, olanaklı ve maalesef ki bugün Türkiye’de yaşandığı gibi bir çarpıtma ile üstü örtülebilir bir hale gelebiliyor.”

İfade özgürlüğü konusunda saldırı ve tehdit altında olan kim varsa yanında olmaları gerektiğini vurgulayan Demirtaş, şöyle konuştu: “Barış mücadelesi oradan başlar. Eğer insanlar düşüncelerini açıklayamazlarsa savaşı durduramayız.

“Düşünceyi açıklamaktan korkarlarsa barış diyemezlerse savaşı durduramayız. Ölümler dursun çocuklar ölmesin, çocuklar maça da gitsin diyemezlerse savaşı durduramayız. Bu yüzden ifade özgürlüğü, düşünceyi açıklama özgürlüğü bütün hak ve özgürlüklerin anasıdır. O yoksa geri kalan hak ve özgürlüklerin hiçbir anlamı yoktur. Diğerlerinin peşinden koşmak da nafiledir. Önce ifade özgürlüğünü sağlamak zorundayız bizler. Bu da daha çok konuşmakla olur.”

'KARANLIK, DİKTATÖRLER İÇİN GÜVENLİ ALANDIR'

Cizre'deki katliamın ardından bir kez daha savaşın durması için orada olduklarını belirten Demirtaş, barış sesinin duyulmaması için o gün kendilerine polis saldırısı gerçekleştiğine dikkat çekti.

Demirtaş, şöyle konuştu: "Gazla müdahale ettiler, basını uzaklaştırdılar. Barış sesimiz duyulmasın diye. Almanya'da bir klip yayınlandı. Buradan müdahale edildi. Almanya'da yayınlanan bu klibin yasaklanmasını istediler. Çılgınlaşmanın sınırı aklını yitirmenin sınırı yoktur. ABD'de böğüren çağıran korumalar bütün bunlar diktatörlüğün fotoğrafıdır. Diktatörlükler düşüncelerden korkarlar. Işıktan korkarlar. Karanlık diktatörler için en güvenli alandır."

Demirtaş, "Saray yaptıklarımızdan rahatsız oluyorsa demek ki doğru yoldayız. Ölçüsü şirazesi kaymış bir şahsiyetten bahsediyoruz. Klinik bir vakadan bahsediyoruz. Ülkede kendisine muhalefet eden herkesi düşman gören durumdan bahsediyoruz. Direnen bir biz kalmışız. Sarayı çılgınlaştıran da bu direnişimizdir. AKP'liler bile kamuoyuna açık konuşamıyorlar. Tek adam yönetimi hevesiyle buraya kadar bu çılgınlık gelmişse bundan sonra ülkenin nereye gideceğini tahmin edemeyiz" dedi.

'AKP'NİN İÇİNDE, GİDİŞATTAN RAHATSIZ OLANLAR VAR'

Kendilerinden daha fazla bugünkü durumdan şikayetçi olan AKP'lilerin olduğun belirten ve onlara çağrıda bulunan Demirtaş, "Şimdi fısıltıyla konuşuyorlar. Çoğunuz bakan ve cumhurbaşkanı dahi oldunuz. Bu canavarı siz bu güne getirdiniz. Bu gün barıştan bahsedemiyorsak AKP'nin içinde bu durumun farkında olup da konuşmayanlar suçlu olacaktır. Tek kişilik bir devlet yarattınız. AKP içindekiler bu günahlara daha fazla sessiz kalmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'DAVUTOĞLU, TOKİ'NİN TAŞERONU GİBİ DAVRANIYOR'

Davutoğlu'nun Sur'da dün yaptığı konuşmada barıştan tek kelime bahsetmediğine işaret eden Demirtaş, "Davutoğlu, TOKİ'nin taşeronu gibi davranıyor. Zannedersiniz TOKİ müteahhit ve ihale almaya gitmiş. Sürekli yıkmaktan bahsediyor, inşaat faaliyetinden bahsediyor. Müteahhit kötü bir şey değildir. Ama Başbakan olarak müteahhit gibi bakamazsın. Sur'da benim evim olsun diyemezsin. Burada ne kadar rant çıkar kaç kişiye dağıtırız diyemezsiniz" diye konuştu.

'DEMOGRAFİK YAPIYI DEĞİŞTİRMEK İSTİYORLAR'

Hükümetin kimliksiz kentler yaratmak istediğini dile getiren Demirtaş, şöyle devam etti: "Arap Suriyeli mültecileri vatandaş haline getirip buralara yerleştirme planr hazırlıyorlar. Daha önce baba Esat bu uygulamayı Kürtlerin yaşadığı bölgede yapmıştı. Sınır hattı boyunca Cizre, Silopi, Nusaybin, Ceylanpınar, Viranşehir ve o hattın tamamına Arap Suriyelileri vatandaş haline getirilerek yerleştirilmeye çalışılıyor. Bu gün aynısını AKP hükümeti planlıyor. Orada o kasabaların yanına yeni kasabaları yapacaklarını söylüyorlar. Ancak masada alınan kararlar sahada kolay uygulanmaz. Ve uygulanmasına da müsaade etmeyeceğiz."

Karaman'da ortaya çıkan cinsel istismar olayına da değinen Demirtaş, "Bundan daha bariz suç ve ahlaksızlık olabilir mi? Bütün Türkiye'de böyle olaylar yaşanıyor. Kıyamet nerede koptu. Kıyamet Ensar Vakfı'na dokundurtmayız da kopuyor. Çocuklara tecavüzde kopmuyor. Yüzlerce vakıf bir araya geliyor. Çocuk tecavüzünü koruyorlar. Bu vakıflar 'hepimiz Ensar'ız' diyebiliyorlar. Doğru hepiniz Ensar'sınız hepiniz bu tecavüz kültürünü içselleştirmişsiniz. Bu aileler neden bu kadar sessizler, tehdit mi ediliyorlar?" şeklinde konuştu.

'CHP, YAŞANANLARI SESSİZCE İZLİYOR'

Ana muhalefet partisi CHP'nin yaşananları sessizce izlediğini dikkat çeken Demirtaş, Kılıçdaroğlu'na yüklendi ve şu ifadeleri kullandı: "AKP'yi bu kadar pervasızlaştıran durum da budur. Yeterki Kürtler hak kazanması diye CHP devletçi bir bakış açısıyla AKP'nin yanında yer almıştır. Bu parti sosyal demokrat kimliklidir. Defalarca çağrı yaptım Kemal Bey'den ses çıkmıyor. 200 kişi yakıldı, siz Cizre ile ilgili bir eleştiri cümlesi kurmamış, Cizre ile ilgili tek bir cümle kurmuş değilsiniz. Tam tersi 'Terörle mücadelede hükümete açık çek veriyorum' dedi. Verdiğiniz açık çek ile bakın ne yaptılar, görmeniz gerekiyor."

"HDP'nin olmadığı bir Türkiye bitmiş bir Türkiye'dir" diyen Demirtaş, "Kuyruğa dönmüş bir MHP sarayın etrafından dolanıp oradan beslenmeye çalışıyor. Ana muhalefet içler acısıdır. Geriye HDP ve dostları kaldı. Bütün bu zihniyetler açısında tek tehdit biz kaldık. Bu nedenle bizi siyasetin dışına itmeye çalışıyorlar" dedi

(Kaynak: Evrensel)