HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye'de HDP'den başka 'Türkiye' partisi olmadığını söyleyerek, "Türkiye'ye uzaydan baktığınızda her bölgenin rengarenk olduğunu görürsünüz” ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ partilerinin Genişletilmiş Parti Meclisi toplantısında konuştu.

Toplantı açılışında ilk sözü Figen Yüksekdağ aldı. "Kolay zamanlarda yürümek de kolaydır. Önemli olan zor zamanlarda yürüyebilmek. Parti Meclisi üyelerimiz, sizler bunu yaptınız" diyen Yüksekdağ, AKP ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halklara ayrışma dayattığını ifade ederek, 'Ya diktatörlük safında yer alın ya da benim için teröristsiniz' diyor" şeklinde konuştu.

"Cumhurbaşkanı'na sorsanız parlamento miadını doldurmuş. Başkan seçilirse de, bütün sorunları sihirli değneğiyle şipşak çözecek" diyen Yüksekdağ, "Tayyip Erdoğan'ı başkan yaptırmayan Kürtlerden bunu intikamı alınmaya çalışıyor" dedi.

Yüksekdağ'ın ardından söz alan Selahattin Demirtaş, Türkiye'de HDP'den başka 'Türkiye' partisi olmadığını söyleyerek, "Türkiye'ye uzaydan baktığınızda her bölgenin rengarenk olduğunu görürsünüz. "Biz tek dil dedik" diyor. Maşallah. İşte tekçisin" dedi.

"Diğer partilere ille Türkiye partisi olun diyecek değiliz. Kimi ırkçı, kimi dinci, kimi faşist. Biz onlara karışıyor muyuz? Yok" diyen Demirtaş, "Bize "TR partisi olmadınız" derken, "Bizim gibi olmadınız diyorlar. Ya onlar gibi ırkçı olacağız, ya dinci, ya hırsız. Olmuyoruz" ifadelerini kullandı.

'Geleceğin Türkiye'sini kuracaklarını söyleyen Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Özyönetim isteyenlerin dünyasını başına yıkarız" sözlerini hatırlatarak, "Başkanlık isteyenler? Başkanlık bir model, özerklik de bir başka model" dedi.

Demirtaş'ın açıklamaları şöyle:

Bizim müdahalemiz olmasa Türkiye büyük bir felakete gidecek. Biz Türkiye'nin haini olsaydık, yerimizde oturmamız yeterliydi.

Bir barış ve demokrasi bloğuna ihtiyaç var. Farklı yerlerdeki insanlar, birlikte hareket edemezsek yarın ağlamanın anlamı yok.

%49 oy almış bir lider bu kadar panikler mi? Yoksa, bir dakikalık bir Ayşe Öğretmen söyleminden bu kadar korkar mı?