Yakınlarının cenazelerini teşhis etmek ve teslim almak için Türkiye'nin çeşitli kentlerinden gelen yüzlerce kişinin bekleyişi sürerken, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcilerinin ailelere yönelik ziyaretleri de sürüyor. CHP heyetinin ardından KESK Eş Başkanı Lami Özgen ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile birlikte HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ve HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder aileleri ziyaret etti. Demirtaş ve beraberindekiler, aileler için kurulan çadırlardaki aileleri ziyaret ederek, taziye dileklerinde bulundu.

Annelere sarılarak acılarını paylaşan Demirtaş'ın gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Taziye dileklerinin ardından otopsi işlemlerinin yapıldığı bölgeye geçen Demirtaş, burada avukatlardan bilgi aldı.

Daha sonra kurumdan ayrılan Demirtaş, bina önünde açıklamalarda bulundu.

"20'YE YAKIN CENAZE TANINMAZ DURUMDA"

Demirtaş, 20'ye yakın cenazenin tanınmaz durumda olduğunu bunların DNA testi sonrasında kimliklerinin netleşeceğini aktardı. Cenazelerin teslim edilmesinin gecikmesinin aileler için manevi bir işkenceye dönüştüğünü ifade eden Demirtaş, "Ankara'dan birçok kurum STÖ, yurttaşlarımız kimi battaniyesi ile kimi sıcak çorbasıyla burada bekleyen insanlarımızla dayanışma gösterdiler. Bu da çok kıymetlidir. İnşallah en kısa zamanda cenazelerimiz tümüyle ailelerine teslim edilir" diye konuştu.

İki canlı bombanın olduğu bilgisini veren Demirtaş, savcılığın kimlik tespiti noktasında çalıştığının kendilerine aktarıldığını söyledi.

"ANKARA'DA DEVLETTEN HABERSİZ KUŞ UÇMAZ"

Demirtaş, soruşturmanın daha da derinleştirilmesi gerektiğini söyleyerek, Diyarbakır ve Suruç saldırılarının tıpatıp aynısı bir saldırı ile karşı karşıya olduklarını vurguladı. Demirtaş, şunları söyledi:

"Daha önce de belirttim, Ankara'da devletten habersiz kuş uçmaz. Biz bunu bilerek büyüdük ve bilerek siyaset yapıyoruz. Ortaya çıkarılmamış her cinayetin sorumlusu devlettir. Kimse sağa sola çekmeye çalışmasın. Ya tereddüt bırakmayacak şekilde arkasındaki güçlerle birlikte açığa çıkartırsınız ya da fail sizsiniz. Şu dakika itibariyle sorumlu devlettir, hükümettir. Suruç ve Diyarbakır'ın da öyleydi, Ankara'nın da öyledir."

"Bunu yapanlar, üstünü örtenler, katliam olduğu zaman sıratanlar, daha beteri olsun diyenler, bunların hepsinden gün gelecek hukuk çerçevesinde hesap sorulacak" diyen Demirtaş, hesap soruldukça Türkiye'nin yaşanabilir bir ülke olabileceğini kaydetti.

"UTANMASALAR SAVCININ KARŞISINA BİZİ SORUMLU DİYE ÇIKARACAKLAR"

Demirtaş, "Bu kan deryası içerisinde birileri sırıtırken, birileri ağlarken barış ya da kardeşlik olmaz. Barış herkesin birlikte gülüp birlikte ağladığı zaman olur" ifadelerini kullandı. Demirtaş, bu sözlerinin devamında şunları söyledi:

"Hükümette halen timsah gözyaşları, bizi suçlayan, halen bizim üzerimizden tehdit söylemleri ve halen sandık hesapları. Daha önceden de söyledik tek bir kardeşimizin tırnağına kurban ederiz. Dün burada bulunanlar da barışa destek olmak için buradaydı. Partimize destek olmak için değil. Başbakan 'hangi partiyi desteklerlerse desteklesinler bizim içimiz yandı' derken iki yüzlülük yapıyor. Dün bir partinin mitingi yoktu. Onlarca partinin yöneticileri oradaydı. Parti üyesi olmayanlar da oradaydı. Artık kan dursun, ölümler dursun ülkemize özgürlük yolu açılsın diye Türkiye'nin her tarafından buraya gelen insanlardı. Geçici Başbakan lütfederek, 'Sizin kimliğiniz budur biliyorum ama ben yine üzüldüm' dercesine hakaret edercesine açıklamalar yapıyor. Sonra da sen misin bunun sorumlusu devlet diyen bize hakaret ediyorlar. Dünden beri ağlayan, bedeni parçalanan biz ama dünden beri saldırı ve hakarete uğrayan da biziz. Utanmasalar savcının karşısına bizi sorumlu diye çıkaracaklar. Bu kadar hayasızlar. İstifa etmiyorlar, kameraların karşısına geçip sırıtıyorlar. İsimleri bakan ama bakanı değil, emir kulular, memurlar. Acımız karşısında sıratanlar bizim bakanımız, başbakanımız olamaz. Bunlar bizi temsil edemez."

"BAŞBAKAN AÇIKLASIN PATLAMADAN SONRA POLİS NİYE GAZ SIKTI"

"Timsah gözyaşlarına değer vermiyoruz" da diyen Demirtaş, dün saldırı ardından yaraların kaldırılması sırasında dahi gaz bombalarıyla müdahale edildiğini anımsattı. Sağlıkçıların bir yandan yaralılara yardım etmeye çalıştığı sırada bir yandan da polislerin gazlarıyla müdahale etmeye çalıştığını söyleyen Demirtaş, "Şu geçici başbakan çıkıp açıklama yapsın. Dün patlamadan sonra neden gaz attırdınız. Polis neden gaz attı. TOMA'dan neden su sıktınız. Sen nasıl bir devlet, hükümetsin. İnsanlar parçalanmış sen gaz sıkıyorsun. Ne bir özür var, ne bir yanlış yaptık diyen var. 'Önlemde sıkıntı yoktu. Biz her şeyi yaptık, onlar öldü' diyorlar. Bugün arkadaşlarımızın daha bedenlerinin parçalarının olduğu yere gittik gaz attılar" dedi.

"ALANA BOMBACILAR ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GİRDİ AMA BİZ GİREMEDİK"

"Dün yoldaşlarımızın parçalandığı yere güvenlik önlemlerinden giremedik ama dün bedenine bomba bağlayanlar elini kolunu sallaya sallaya oraya girdiler" diyen Demirtaş, bu nedenle bu anlayışın kendilerini temsil edemeyeceğini kaydetti. Demirtaş, "Bunlar bizim devletimiz olmak istiyorlarsa önce halktan özür dileyecekler, istifa edecekler. Bunu dileyemiyorsa katil de sorumlu da onlardır. Söylemeye devam edeceğim. Katilsiniz" dedi.

"ÇETE LİDERİ KORUNDU BARIŞ İSTEYEN HALK KORUNMADI"

Demirtaş, (Sedat Peker'i kast ederek) Rize'de bir çete liderinin devlet desteğiyle miting yaptığını belirterek, mitingdeki güvenlik önlemlerine bakılmasını istedi. Demirtaş, "Ambulanslar, koruma tedbirler var. Neden koskoca mafya lideri devlet desteğiyle miting yapıyor. Korunması lazım ama Türkiye'nin dört bir yanından buraya barış için gelenler korunmadılar. Tek bir güvenlik önlemi olmadan işte o barbarları üstümüze sürdüler ve bedenlerimizi parça parça ettiler" ifadelerini kullandı.

Katliamda yitirilen değerlerin, halkın değerleri olduğunu da söyleyen Demirtaş, "Dünyanın en büyük katilleri, devletlerdir. En büyük seri katilleri devletin kendisidir. En çok cinayet işleyen de üstünü örten de devlettir. Bunu halkın yararı için söylüyoruz. Bu devlet gökten inmedi, kutsal değildir. Kutsal olan insandır" diye konuştu.

Demirtaş, açıklamasının ardından bölgeden ayrılırken, acılı ailelerin bekleyişi ise devam ediyor. (DİHA)