HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Meclis’te SYRIZA heyetini kabulünde, gazetecilerin ABD gezisi, devam eden çatışmalar, müzakere süreci, mini anayasa paketi ve Barzani’nin Türkiye ziyaretine ilişkin sorularını yanıtladı.

Demirtaş, “1 Kasım’dan bu yana Türkiye istikrar yüzü görmüyor. İçeride ve dışarıda sadece savaş var; istikrarsızlık var” diye konuştu

‘SÜREÇ ERDOĞAN’A AYRINTILI AKTARILMADI’

ABD ziyaretinde “Tayyip Erdoğan’a İmralı ile ilgili doğru bilgi verilmediği” değerlendirmesinden kastının sorulması üzerine Demirtaş, Erdoğan’ın heyetinin görüşmenin tüm detaylarını Cumhurbaşkanına aktarmadığını düşündüğünü söyledi.

Demirtaş, “Heyetinin kendisini çok kapsamlı bilgilendirmediğini düşünüyorum. İmralı tartışmalarına biz bizzat katılıyorduk, bizim avantajımız buydu. Bütün detaylarıyla konuya hakim oluyorduk tartışmanın veya uzlaşmanın. Ama zannedersem konu kendisine aktarılırken çok daha kısa, özet ve hoşuna gideceği şekilde aktarılıyordu” dedi.

Bunun, “Cumhurbaşkanının hiçbir şeyden haberi yoktu” diye anlaşılmamasını isteyen Demirtaş, “Detayları belki de bilmiyordu ve kafasında farklı bir süreç beklentisi oluşturdular. Farklı olsaydı tutumu değişir miydi bunu bilemem. Kürt sorununu çözüm perspektifine bakıldığında detayları bilseydi süreci daha erken bitirirdi herhalde” dedi.

‘KAFASINDA KÜRTLERİN HAKLARI PROJESİ YOK’

“Kafasındaki farklı süreçten başkanlığı mı kastettiği” sorusunu da “Hayır” diye yanıtlayan Demirtaş, Erdoğan’ın Kürt sorununun çözümünden PKK'nin silahları bırakmasından başka bir şey anlamadığını söyledi. Demirtaş. “Kürtlerin hakları ve Türkiye’nin demokrasi sorunuyla ilgili kafasında hiçbir proje olmadığı ortaya çıktı” dedi.

İmralı’da ve Ankara’da özellikle bakanlıklarda yaptıkları tartışmaların detaylarının Erdoğan’a aktarılmadığını dile getiren Demirtaş, “Tartışmaların detayları herhalde kendisine aktarılmamış olacak ki 'Ne müzakeresi' demeye başladı. Dolmabahçe mutabakatındaki 10 temel ilkeye, ‘bunlar da nereden çıktı’ dedi. Oysa o tartışma süreçlerinin hepsi bizim bilgimiz dahilinde ve bizlerin katkısı ile oluşturulmuş süreçlerdi. Kastettiğim buydu” diye konuştu.

ÖCALAN İLE GÖRÜŞ AYRILIĞI YOK

Başkanlık sistemi konusunda HDP ve Öcalan arasında ayrım olup olmadığı yönündeki soruyu yanıtlayan Demirtaş, böyle bir ayrımın olmadığını belirtti.

Demirtaş, "Öcalan ile yakın bir dönemde tartışma imkanı bulamadık. Sayın Öcalan aylardır tecrit altında tutuluyor. Kendi görüşlerini öğrenme imkanımız yok. Ama o günkü tartışmalara dair farklı görüşte değildik. Kendisi, demokratik bir sistemin desteklenebileceğini belirtti. Tek adam, diktatörlük, baskıcı bir sisteme karşı da direniş içinde olacaklarını belirtti. Bugün biz de farklı bir şey söylemiyoruz. Tek adam sistemi, diktatörlük, ismine başkanlık da deseler başka bir şey de deseler, partili cumhurbaşkanı da deseler biz baskıcı tek adam sistemine karşıyız. Bu konuda Öcalan ile farklı düşünmedik" diye konuştu.

‘TÜRKİYE İSTİKRAR YÜZÜ GÖRMÜYOR’

“Ama Türkiye kötü bir noktaya doğru gidiyor” diyen Demirtaş, 1 Kasım için AKP’nin seçim sloganının “istikrar için tek başına iktidara” olduğunu hatırlattı. Demirtaş, “Bakın 1 Kasım’dan bu yana Türkiye istikrar yüzü görmüyor. İçeride ve dışarıda sadece savaş var; istikrarsızlık var” diye konuştu. 

Tek parti iktidarının  ülkeye istikrar getirmediğinin net olarak ortaya çıktığının altını çizen Demirtaş, HDP’nin Türkiye için çok daha önemli bir parti ve harekete dönüştüğünü söyledi. 

‘AKP SAVAŞÇI POLİTİKADA ISRARCI’

"Musul'a Türk askeri gönderildi. Merkezi hükümet 48 saat uyarısında bulundu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu da yanıtlayan Demirtaş, "Bunların hepsi gerilimi ve savaşı esas alan dış politika hamleleridir. Türkiye, Davutoğlu yönetiminde giderek savaşa sürüklenen bir ülke durumundadır. Başından beri Davutoğlu hükümeti savaşın Türkiye’ye kazandıracağını düşünen bir savaşçı politika izlemiştir. Suriye’de de içeride de bu şekilde davranmıştır” diye konuştu.

“AKP’nin Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürüklemede kararlı olduğunu” dile getiren Demirtaş, “Musul’daki askerin varlığı da budur; Suriye iç savaşına Türkiye’nin dahli de budur, Rus uçağının düşürülmesi de budur” dedi.

“AKP’nin, çok sayıda diyalog kanalı açılabilecekken bunların hepsini reddedip, savaşta ısrar etmesinin, bir çılgınlık” olduğunu kaydeden Demirtaş, “Şu anda Kürt sorunuyla ilgili diyalog kanalları sonuna kadar açık ama bunu kullanmıyor. Ne yapıyor? Her gün içeride ve dışarıda operasyon yapıyor” dedi.

AKP DIŞINDA TÜM DÜNYA MÜZAKERE İSTİYOR

ABD temaslarında, ABD yönetiminin çözüm sürecinin devamına ilişkin kendilerine bilgi aktarmasının sorulması üzerine Demirtaş, bu görüşün ABD'nin resmi görüşü olduğunu ve kendileri ile yapılan görüşmede de bu aktarımın yapıldığını söyledi.

Avrupa Birliği üyesi devletlerin de bu görüşte olduğunu belirten Demirtaş, “Dünyanın neredeyse tamamına yakını Türkiye’de müzakere isterken, AKP savaş istiyor. Ne diyor Başbakan, ‘o hendekleri kazanları hendeklere gömene kadar savaşa devam ediyor’ diyor. Bu çılgınlık politikasıdır başka bir şey değil. Her gün katliam yaşayan bir ülkeye dönüştük” diye konuştu.

Demirtaş şunları söyledi:

“Ankara, Suruç, Diyarbakır katliamlarının daha failleri bile bulunmadı. Arkalarındaki tek bir kişi bile yakalanmadı, bırakın onları Suruç katliamında yaralanan gençler şu saatlerde tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiş durumdalar.

Suruç katilleri serbest, Suruç’ta katledilenler tutuklanıyor. İşte Türkiye’nin istikrarı bu. Bu şekilde gidemeyeceğini hepimizin görmesi ve yeniden müzakere masasına dönülmesi lazım.  Amerika’da da Avrupa’da da düşünce bu, Türkiye toplumu da böyle düşünüyor.  Yani trafikte ters yolda giden tek araç AKP’nin aracı.”

BARZANİ’NİN ZİYARETİ

Federal Kürdistan Başkanı Mesut Barzani'nin Türkiye'ye yapacağı ziyarete dair soruya Demirtaş, ziyaretin detaylarını bilmediklerini vurgulayarak, ziyaretin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Başbakan Davutoğlu'nun liderler turuna atıf yapılarak, yeni anayasa ve içtüzükte tutumlarının ne olacağının sorulması üzerine Demirtaş, tartışmaya da konuşmaya da açık oldukları yanıtı verdi. Demirtaş; “Yeter ki çatışma dilinden, savaş politikalarından vazgeçilsin. Her türlü diyalog kanallarını  açık tutarız.  Bu tür konular görüşülmeden başından evet ya da hayır demeyiz. Tekliflerini sunarlar, yetkili kurullarımızda değerlendiririz” dedi.

‘PARTİ EŞ BAŞKANLIĞIMIZI TARTIŞMIYOR’

Demirtaş gazetecilerin; "İsminizle ilgili tartışmalar var. ‘HDP Eş Genel Başkanlığından ayrılacak diye yazılıyor’. Kongreniz var bunu nasıl değerlendiriyorsunuz. Ayrılmayı düşünmüyor musunuz?" sorusunu da “Partide böyle bir tartışma yok” diye yanıtladı.

Eş başkanlar olarak Figen Yüksekdağ’ın da kendisinin de tartışmaya açık olduklarını söylediklerini aktaran Demirtaş, ancak partinin tartışmaya yanaşmadığını, devam etmeleri konusunda ısrarcı olduğunu söyledi.  Demirtaş “Eş başkanlığı değil, ‘HDP’yi daha iyi noktaya nasıl taşırız’ı tartıştıklarını” dile getirdi.

‘ONLAR BASKIDA, BİZ DİRENİŞTE ISRARLIYIZ’

"Diyarbakır ve birçok yerde sokağa çıkma yasağı devam ediyor. HDP çatışmalar devam ederse nasıl bir pozisyon alacak" sorusunu da yanıtlayan Demirtaş, durumun normalleşmesi için sürekli “diyalog ve müzakere” çağrısı yaptıklarını hatırlattı. Bunun, baskı, sokağa çıkma yasağı, katliam politikalarının yanında olacakları anlamına gelmediğini kaydeden Demirtaş, HDP olarak bütün güçleriyle halkın yanında, tarafında olduklarını söyledi. Demirtaş,  “Hükümet savaş yanlısı, biz barış yanlısıyız” dedi.

Hükümetin baskıda ısrar etmesi durumunda, kendilerinin de direnişte ısrar edeceklerinin altını çizen Demirtaş, “Ama hükümet bugün masaya dönmeyi kabul eder,  müzakere yolunu tercih ederse, HDP bütün varlığıyla müzakereyi desteklemeye de hazırdır. Her ikisine de hazırız. Hükümet savaşta ve halkı ezerek, silahla baskılayarak halkı teslim alacağını düşünüyorsa karşısında HDP’yi bulur, HDP’nin bütün direnişini görecektir. Biz halkın haklı olduğunu düşünüyoruz hükümet değil. Bu zulüm de son bulacak, bundan kuşkunuz olmasın.”

Kaynak: Evrensel