Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsviçre'nin Neue Zürcher Zeitung (NZZ) gazetesine konuştu. Verdiği demeçte Suriye konusuna değinen ve BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye konusunu bloke etmesini eleştiren Davutoğlu, Cenevre'de yapılması planlanan Suriye Konferansı'nın başarısız geçebileceğini söyledi.

"MÜLTECİLERİN HAREKETLERİ ÜZERİNDE KONTROLÜMÜZ YOK"

Uluslararası camiayı Suriye krizinin insani yönünü gözönünde bulundurmamakla suçlayan Davutoğlu, Suriye'de bugüne kadar 120 bin insanın öldüğünü, 2 milyondan fazla insanın komşu ülkelere kaçtığını, Türkiye'nin bugüne kadar mülteciler için 2 milyar dolar harcadığını hatırlattı. Davutoğlu, "Okullarımız, hastanelerimiz ve alt yapımız yıpranıyor. Ayrıca mültecilerin hareketleri üzerinde kontrolümüz de yok" dedi.

"SURİYE HALKI ESAD'I O MASADA İSTEMEZ"

Türkiye'nin katılımı olmadan Cenevre'de toplanacak konferansın manasız kalacağını ileri süren Davutoğlu, "Suriye halkının da Esad'ı o masada isteyeceğini düşünmediğini" söyledi.

"EL KAİDE'NİN SURİYE'DE OLMASININ SORUMLUSU ESAD REJİMİ"

El Kaide bağlantılı Suriye'deki El Nusra Cephesi'ne ilişkin görüşü de sorulan Davutoğlu, "Size açıkça şunu söyleyeyim: Türkiye, dünyanın hiçbir yerindeki terör örgütünü desteklemiyor, radikal güçleri de desteklemiyor. Fakat şu sıralar Suriye'de radikal grupların olmasından sorumlu olan Esad rejimidir" dedi.

"SURİYE'DEKİ RADİKAL GRUPLARDAN BM GÜVENLİK KONSEYİ DE SORUMLU"

"Suriye'deki kargaşanın oluşmasının sebebinin Esad'ın yaptıkları" olduğunu dile getiren Davutoğlu, Suriye'deki radikal örgütlerle ilgili uluslararası kuruluşları da suçladı ve "Özellikle BM Güvenlik Konseyi. Böyle bir şey oluşunca da orada radikal gruplar konuşlandı. Daha 2 yıl öncesine kadar burada bu tür gruplar yoktu. Geçen yıla kadar birkaç yüz radikal grup vardı. Bu yıl ise binlerce savaşçı oraya yerleşti. Eğer radikalleşmeyi önlemek istiyorsak, Suriye için çözüm bulmamız gerekiyor. Ulusal Koalisyon'a her türlü muhalif grup üye. Bu koalisyon güçlenirse buradaki vakumda doldurulmuş olur," dedi.

"KATAR VE SUUDİ ARABİSTAN'IN DESTEKLEDİĞİ ESAD'IN PROPAGANDASI"

Gazetenin "Suriye'de aktif olan cihatçılar, Türkiye için de sorun haline geldi. Peki bu örgütlerin para vereni Suudi Arabistan ve Katar'a niye müdahale etmiyorsunuz?" sorusuna ise Davutoğlu, "Böyle bir desteğin olduğuna dair, kesin bir hüküm çıkarılmamalı. Bu, Esad rejiminin bir propagandası. Suriye halkından oluşan meşru ve ılımlı muhalefetin kimler tarafından desteklendiği konusuyla da karıştırlmamalı. Diğer radikal örgütlerin kimler tarafından desteklendiğini bilmiyoruz. Fakat burada Irak'taki Ebu Garip Hapishanesi'nden kaçan savaşçıların da olduğunu biliyoruz" şeklinde cevap verdi.

"SIFIR SORUN' İFLAS ETMEDİ" İDDİASI

Mülakatta "komşularla sıfır sorun" politikasına ilişkin soruları da yanıtlayan Davutoğlu, "Mısır'ın, Türkiye'nin bölgedeki ülkelerle 'sıfır sorun' politikasının çöktüğünü gösteren ülke olduğunu" reddederek, "Sıfır sorun politikası, bizim ilkesel programımız. Bizim sadece bir iki komşumuz yok. Son 10 yılda Ukrayna ve Yunanistan ile çok önemli ilişkiler geliştirdik. Rusya ile vize muafiyeti sözleşmesi imzaladık" dedi.

Davutoğlu, Ermenistan ve Kıbrıs konusuna ilişkin ise, Ermenistan ile ilişkilerin 10 yıl öncesinden daha iyi durumda olduğunu, Kıbrıs Rum yönetimiyle ilgili sorunun da kendilerinden kaynaklanmadığını söyledi.