Danimarka’da İslam karşıtı yazar Lars Hedegaard’a silahlı saldırıda bulunduktan sonra Türkiye’de tutuklanan ancak bir süre sonra serbest bırakıldığı iddia edilen zanlının neden iade edilmediği konusu Danimarka Parlamentosu Dış Politika Komisyonu’nda ele alındı.

Komisyonda önce Adalet Bakanı Mette Frederiksen, ardından Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard konuştu. Adalet Bakanı Frederiksen, Türkiye’nin yaptırımlarla karşılaşması gerektiğini söyledi. Frederiksen, iade konusunda sözleşmelere uymadığını söylediği Türkiye’nin AB Komisyonu tarafından cezalandırlması gerektiğini ifade etti.

Dışişleri Bakanı Lidegaard ise Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile sıkça görüştüğünü ancak Türkiye’nin aynı ciddiyetle olaya yaklaşmadığını söyledi. Türkiye üzerinde baskı kurmak için yoğın mesai harcayacağını da dile getiren Lidegaard, meslektaşı Çavuşoğlu’nun Danimarka’dan Türkiye’ye heyet göndermesi, MİT ve Dışişleri ile görüşmeler yapılması teklifine bulunduğunu söyledi.

ADALET BAKANI FREDERIKSEN: TÜRKİYE’Yİ CEZALANDIRMAK AB KOMİSYONU’NUN GÖREVİ

Adalet Bakanı Mette Frederiksen konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Türkiye’nin, Danimarka’da Lars Hedegar’a karşı öldürme girişiminde bulunan bir şahsı serbest bırakması kabul edilemez ve çok üzücü. Dışişleri Bakanımız için de böyle bir haber almak güzel değil. Türkiye Danimarka parlamentosuna ve halkına bir cevap borçludur ve cevabını hızlı bir şekilde vermelidir.

İade konusuna gelince bu konu benim bakanlığımın sorumluluğu. Türkiye’de tutuklanan bir şahsın iade edilmesi gerekirdi. 1957 yılı anlaşmalarına göre bu konu AB Komisyonu’nu ilgilendiriyor. Tutuklama AB dışında olduğu için anlaşmalara uyulmaması durumunda söz konusu ülkeyi cezalandırmak da Komisyon’un görevidir.

“TÜRKİYE İŞİN CİDDİYETİNİ ANLAMIŞ DEĞİL”

Türkiye’nin anlaşmaları yerine getirmesi ve şahsı iade etmesi gerekirdi. Türkler belki kamuoyunda çok tanınan bir kişinin öldürülmeye çalışılmasının ciddiyetini tam anlamış değiller. Ocak ayında Danimarka polisi şahsın tutuklanıp iade edilmesi için Türk makamlarına başvuruda bulundu. Adalet Bakanlığı da şahsın iade edilmesi için müracaatta bulundu. Mahkemenin kararına rağmen Bakanlığın izni gerektiği bildirildi. Danimarkalı avukatı da zanlı ile görüşmek için müracaatta bulundu. Önce zanlının başka cezaevine nakledildiği bildirildi ama avukatına konuşma imkanı verilmedi. Şahsın nerede olduğu ve nasıl bir ortamda tutuklu olduğu da bildirilmedi. Türk Adalet Bakanlığı’na yapılan bütün müracaatlara rağmen 2 Ekim 2014te Türk Adalet Bakanlığı şahsın serbest bırakıldığını bildirdi ama neden bırakıldığı konusunda bilgi vermedi. 8 Ekim’de Ankara’daki büyükelçiliğimiz aracılığı ile nota verdik ama yine cevap alamadık. Bunun üzerine Türk Büyükelçisi 2 kez Dışişlerine çağrıldı, şimdi cevap bekliyoruz ama halen verilmedi. Biz Adalet Bakanlığı olarak polisten sürekli bilgi aldık ve Türk makamlarıyla temas halinde olduk.

İade konusunda maalesef Türkiye’nin karar vermesi gerekiyordu. Uluslararası suçlar savcımızdan konuyla ilgilenmesi istendi. Lars Hedegar’ın güvenliği konusunda açıklama yapamam ama güvenliğini sağlamak bizim sorumluluğumuz altında. Danimarka Ulusal Güvenlik ve İStihbarat Servisi (PET) gerekeni en iyi şekilde yapıyor. 10 Ekimde Hedegard’a zanlının serbest bırakıldığı PET tarafından anlatıldı.

Türkiye ile işbirliğimiz şimdiden yara almıştır. Türkiye sebepsiz yere serbest bıraktı ise uluslararası işbirliği konusunda güvenilirliğini yitirmiştir. Biz tabi şahsın yakalanıp iade edilmesi için temaslarımıza devam edeceğiz. Yeni uluslar arası arama emri çıkartacağız umarım yakalanır.”

Frederiksen mutlaka yaptırımları olacağını belirterek, heyetin yeterli olmayacağını, hükümetler arası daha üst düzeyde görüşmeler yapılması gerektiğini söyledi.

DIŞİŞLERİ BAKANI LIDEGAARD: TÜM GÜCÜMÜ KULLANACAĞIM

Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard da Türkiye’ye yönelik yaptırımın söz konusu olabileceğini belirtti ve şunları söyledi:

“Benim tarafımdan da Türkiye’nin yaptığı kabul edilemez. Ben 8 Ekimde Ankara Büyükelçimize nota vermesi talimatı verdim. Büyükelçi iki kez dışişlerine çağrıldı ve kendisine beklentilerimiz anlatıldı. Türkiye’nin halen bilgi vermemiş olması kabul edilemez. Bu diplomatik girişimler sonrasında Ankara bizim kızgınlığımızı anladı.Türk meslektaşıma telefonda şahsın serbest bırakılmasını kabul etmeyeceğimizi konunun ne kadar ciddi olduğunu anlattım. Çavuşoğlu, bizden Ankara’ya bir delege göndermemizi ve Ankara’da MİT ve Dışişleri yetkilileri ile görüşme yapılması teklifinde bulundu. Biz de hükümet olarak bu teklifi değerlendirmeyi düşünüyoruz. Türkiye’den cevap alamazsak, ilişkilerimizi gözden geçiririz. Bu durum Danimarka’yı sarsmıştır. Ben tüm gücümü kullanıp, bu davanın üzerine gideceğim.”

Lidegaard heyetin çok hızlı bir şekilde gönderileceğini söyledi.

“ERDOĞAN NASIL OLUR DA IŞİD İLE PAZARLIK YAPAR”

Komisyonda sık sık söz alan Birlik Listesi Sözcüsü Nikolai Villumsen, “Kobani için Türk Dışişleri Bakanı ile sınırın açılması konusunu konuştun mu? Neden daha önce parlamentoya bilgi vermedin? Türkiye’ye baskı yapılacak ise Dışişleri Komisyonu’nda görüşülmeli. BM, ‘IŞİD ile pazarlık yapılmayacak’ kararı aldı. Erdoğan nasıl olur da BM, AB ve NATO kurallarını çiğner? Nasıl olur da IŞİD ile pazarlık yapar?” gibi sorular yöneltti.

Bakan Lidergard eleştirilerin hepsini haklı bulduğunu ve Türkiye üzerindeki baskıyı arttıracağını belirterek “Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nu defalarca arayacağım. Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçisini de cevap alıncaya kadar çok çağıracağım” dedi.

Birlik Partili Vllimsen DHA’ya yaptığı açıklamada Türkiye’nin Kobani’ye koridor açması ve yardım etmesi gerektiğini belirterek Kobani’de insanlık dramı yaşandığını söyledi. Villumsen, Türkiye’nin Lars Hedegaar’a saldırıda bulunan zanlının serbest bırakılmasının, Türkiye’deki Danimarka askerlerinin geri çekilme gibi yaptırımı olması gerektiğini söyledi. (zete)