Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Afrin operasyonu ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Suriye hükümeti ile görüşme önerisine yanıt veren Kalın, “Rejimle ilişki çok defa soruldu, açık tavrımızı ortaya koyduk. Temasımız söz konusu değil, temasın kurulması da söz konusu değil. Suriye'nin birlik ve beraberliğini sağlayacak bir devlet yapısı ve liderliğin ortaya çıkması büyük önem arz ediyor. Bizi yönlendirme şeklindeki yaklaşımların çok gerçekçi olmadığının farkındayız. Bizim Suriye'deki hedefimiz ne işgaldir, ne terör yapılarına verilen desteği görmezden gelmektir” dedi.

Basın toplantısında açıklamalarda bulunan Kalın'ın ifadeleri özetle şöyle:

AB'YE VİZE SERBESTİSİ

(AB'ye vize serbestisi) Biz bu trafiğin Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir ivme kazandırmasını umut ediyoruz. Bir takım gecikmeler yaşanmış olsa da bugün itibarıyla yeni bir sürecin başladığını ifade edebiliriz. En kısa sürede hayata geçirilmesi, sağlanırsa Türkiye'deki AB algısı da değişecektir. Türkiye vatandaşlarının Schengen içerisinde serbest dolaşım hakkının olması hak idi. Bu çerçevede 26 Mart'a Varna'da bir Türkiye-AB zirvesi gerçekleşecek ve Cumhurbaşkanımız katılacaklar. Bu zirveyi de biz çok önemsiyoruz. Bu zirveler Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde çok önemli fonksiyona sahiptir.

AFRİN OPERASYONU

Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili güncelleme yapmak istiyorum. Planlandığı şekilde devam etmektedir. Şu ana kadar kritik noktalar PYD/PKK/YPG teröristlerinden temizlenmiştir. Fırat Kalkanı Harekatı başladığında da çeşitli endişeler gündeme gelmiştir. Orada hayata geçirilen temel ilkeler bu harekatın ne kadar başarılı olduğunu da net bir şekilde ortaya koymaktadır.

ÖSO’YA İLİŞKİN TARTIŞMALAR

ÖSO, meşru Suriye muhalefetinin önemli bir parçasıdır. Ülkenin, devletin beka meseleleri söz konusu olduğunda partizan bir şekilde bunlar ele alınmaz. Burada küçük siyasi hesapların bir kenara konulması, milli hedeflerimiz doğrultusunda kenetlenmenin yaşanması gerekir. Maalesef bazı çevrelerin bunun aksi yönde açıklamalar yapmaya çalıştığını, ÖSO'yu terörle ilişkili gibi göstermeye çalıştığını izlemekteyiz.

SOÇİ’DEKİ SURİYE ZİRVESİ

Soçi toplantılarına hep yapıcı bir tutumla yaklaştık. Çatışmasızlık durumunun devam ettirilmesi için katkı sağlaması yönünde çabalarımızı yoğunlaştırdık. Bizim açımızdan Soçi'de bir takım hatalar yapıldı. Buna rağmen sonuç bildirgesinde BM 2254 sayılı karara atıf yapılması noktasında önemli adım atıldı. 150 kişilik anayasa komisyonu kurulması kararı alınmıştır. Bu komisyona verilecek isimleri belirleme sürecini başlattık. Bu siyasi geçiş sürecinde önemli adımdır.

Rejimin çatışmasızlık kararını ihlal edici tavırları da devam ediyor. Sivillere yönelik saldırıların durdurulması için bütün aktörlerin devreye girmesi gerekiyor. TSK 4. gözlem bölgesi için çalışmalarını yürütüyor. Zaman zaman saldırılarla karşılaşıyorlar. Burada da garantör ülkeler başta olmak üzere herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir.

'REJİMLE TEMAS SÖZ KONUSU DEĞİL'

(Kılıçdaroğlu'nun Suriye ile görüşme önerisine) Rejimle ilişki çok defa soruldu, açık tavrımızı ortaya koyduk. Temasımız söz konusu değil, temasın kurulması da söz konusu değil. Suriye'nin birlik ve beraberliğini sağlayacak bir devlet yapısı ve liderliğin ortaya çıkması büyük önem arz ediyor. Bizi yönlendirme şeklindeki yaklaşımların çok gerçekçi olmadığının farkındayız. Bizim Suriye'deki hedefimiz ne işgaldir, ne terör yapılarına verilen desteği görmezden gelmektir. Amacımız toprakların terör örgütlerinden temizlenmesidir. Bununla ilgili olarak da Astana'da Rusya ile İran ile diğer bölge ülkeleri ile diğer yandan AB ile Amerika ile görüşüyoruz. (ABD Dışişleri Bakanı) Tillerson'ın ziyareti kendi talepleri üzerine gerçekleşiyor. Dışişleri Bakanımızın misafiri olarak gelecekler ve sayın Cumhurbaşkanımız da kendilerini kabul edecekler. (ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı) McMaster benim misafirim olarak gelecek. Bu ziyaretler önemli. Biz ABD ile güvenin yeniden tesisis için bir çaba içindeyiz. Ama bu güveni sağlayacak olan da sahada atılacak somut adımlardır.

'AB, TÜRKİYE'NİN TERÖRLE MÜCADELEDEKİ ÖNCELİKLERİNİ ELE ALARAK…'

(Türkiye-AB müzakereleri) 72 kriterin 69'u tamamlandı dendi, son iki kriter terörle mücadele yasaları dendi. Bu AP'de daha popülist tavırlarla ortaya çıktı, siyaset malzemesi haline getirildi. Bir anda tartışmaya döndü. Bizim terörle mücadele yasalarımız çerçevesinde terörle mücadeleyi aksatmayacak şekilde düzenlemeler yapıldı ve AB'ye bildirildi. Bizim çağrımız bu değerlendirmeleri bir an önce tamamlamaları ve Schengen uygulamasına bir an önce geçilmesi. Biz gereken adımları daha önce attık. AB makamları da Türkiye'nin terörle mücadeledeki önceliklerini ele alarak birtakım adımlar atacaklardır.

'TANKI VURAN SİLAHLA İLGİLİ AÇIKLAMA YAPACAĞIZ'

Tankımızı vuran silahın menşei ile ilgili inceleme devam ediyor. Biz erken bir açıklama yapıp eksik bilgilerle kamuoyunu yanıltmak istemeyiz. Gerekli açıklama çerçevesinde silahın menşei nedir, nereden gelmiştir, gerekli açıklamaları o zaman yapacağız.

Genel değerlendirme toplantısında sorulara cevaben kendisine operasyonu soruluyor. Kendisi de operasyonun Türkiye'nin ulusal çıkarları çerçevesinde hayata geçirildiğini söyledikten sonra "Kısa sürede bitmesi arzu ettiğimizdir" şeklinde açıklaması var. Bizi komşu ülkelerin Türkiye'nin bu konulardaki önceliklerini, çıkarlarını dikkate alan değerlendirme içinde olmalarını bekleriz.  Yakın zamanda üçlü zirve yapılabilir.

ERDOĞAN’IN TTB AÇIKLAMASI

TTB'nin başındaki 'Türk' ifadesi Bakanlar Kurulu ile verildi. Kamuoyunda büyük bir infial oluştu. Bir STK'nın kamuoyunun hassasiyetlerini göz ardı ederek açıklamalar yapması elbette kamuoyunda tepkiye yol açar. Bakanlar Kurulu ukdesindedir. Umursamaz şekilde açıklamalar yaptığınızda bu kamuoyunda da devlette de tepkiye neden olur. Bizim özgürce nefes alabilmemiz için hayatlarını ortaya koyuyorlar. Biz bu operasyonlara karşıyız demeleri her şeyden önce o Mehmetçiklere saygısızlıktır. En azından susmaları beklenir.