"HDP'li vekillerin Cudi Dağı'nda ne işi var" diye soran Başbakan Ahmet Davutoğlu'na Cudi'de canlı kalkan olan vekillerden yanıt geldi. Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, "Siz insanlara ölümü biz yaşamayı yakıştırıyoruz" derken, Mardin Milletvekili Mehmet Ali Aslan ise, "Biz burada askerlerin de ölmemesi için bedenimizi siper ediyoruz, siz askerlerin ölmemesi için ne yapıyorsunuz" diye sordu.

Evrensel’de yer alan habere göre, Şırnak'ın Cudi Dağı'na yönelik başlatılan askeri operasyonların önüne geçmek için dün başlatılan ve aralarında HDP milletvekilleri Leyla Birlik, Aycan İrmez, Ferhat Encü, Mehmet Ali Aslan ve Enise Güneyli, bölge belediye eşbaşkanları, DBP ve HDP yöneticilerinin yanı sıra yüzlerce yurttaşın katılımıyla başlatılan canlı kalkan eylemi ikinci gününe girdi. Cudi Dağı'nda bulunan "Şehit Cuma ve Şehit Binevş Şehitliği"nde bekleyişlerini sürdüren canlı kalkanlar, dün bir TV programında "HDP'li vekillerin Cudi Dağı'nda ne işi var" diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu'na cevap verdi.

Canlı kalkan eylemine katılan Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, AKP hükümetinin 7 Haziran seçimleri ile birlikte iktidarını kaybettikten sonra yeni bir savaş konseptini devreye koyduğunu söyleyerek, AKP ve Erdoğan hükümeti savaş ahlakını da aşan en son adım olan şehitliklere ve mezarlıklara bir sadırı söz konusu olduğunu vurguladı.

'SİZ İNSANLARA ÖLÜMÜ BİZ YAŞAMAYI YAKIŞTIRIYORUZ'

Ne askerin ne de gerillanın yaşamını yitirmemesi için bu eylemi başlattıklarını dile getiren İrmez, "Dün akşam Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu 'Orada halkın ve milletvekillerinin ne işi var' diye sormuş. Sizler burada insanların ölümlerine yol açan operasyonlar başlatıyorsunuz. Ama biz bunun önüne geçmek için canlı kalkan eylemi tarzını başlatmış bulunuyoruz. Siz insanlara ölümü yakıştırıyorsunuz özellikle Kürt halkına yönelik. Biz ise tamamıyla insanların yaşamasına yönelik bir düşünceyle yola çıkmışız. Buradan tüm Türkiye kamuoyuna çağrı yapıyoruz; biz ölümü değil yaşamayı savunuyoruz, savaşı değil barışı savunuyoruz" dedi. İrmez, savaştan değil barıştan ve yaşamdan yana olan tüm Türkiye halklarına, Kürdistan'da başlatılan savaş konseptine karşı barışı ve yaşamı savunmaları çağrısında bulundu.

'SİZ NE YAPIYORSUNUZ?'

HDP Mardin Milletvekili Mehmet Ali Aslan da, "Sayın Başbakan ve kamuoyu şunu iyi bilsin ki biz buraya piknik yapmaya gelmedik" dedi ve ekledi: "Biz bu bayram arifesinde ne Türk, ne Kürt, ne de Arap anaları ağlamasın bu ülkede. Biz burada ne asker ne de gerilla ölmesin diye bedenlerimizi burada siper etmiş durumdayız. Ben Arap kökenli bir milletvekili olarak ve bir insan olarak Kürt ve Türk analarının ağlamaması için ben bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ama Sayın Başbakan siz annelerin ağlamaması için ne yapıyorsunuz? Biz burada askerlerin de ölmemesi için bedenimizi de canımızı da feda ediyoruz. Siz askerlerin ölmemesi için ne yapıyorsunuz, lütfen bunu bize ve kamuoyuna açıklar mısınız?"

'ÖLÜLERİMİZE DAHİ TAHAMMÜL EDEMİYORLAR'

Canlı kalkan eylemcilerinden Emine Özel ise, burada bulunmalarının sebeplerinden birinin devletin Kürt halkına karşı tahammülsüzlüğünden kaynaklandığını ifade ederek, "Şehitlerimizin mezarlarını bile bombalıyor" dedi. Özel, "Ölülerimize bile tahammül edemiyor, onlardan korkuyorlar. Bugün burada sadece gerilla için değil asker anneleri için, Kürt, Türk, Arap fark etmiyor. Çünkü biz anneyiz çocuklarımızın ölmemesi için canlı kalkan olduk. 30 yıldır bu savaş devam ediyor. Ama artık birileri ellerini vicdanlarına koymalı ve bu savaşı durdurmalı. Bu zulüm yeter, operasyonlar devam edene kadar mezarlarımızı korumaya devam edeceğiz. Asker, polis ve gerillaların ölmemesi için mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu.

'BU ZULÜM BİTENE KADAR BURADA OLACAĞIZ'

Canlı kalkan Mahmut Kaplan da, Başbakan "şehitliklerin yıktırılması için emir verdiğini" söyledi. Kaplan, "Mezarlıkların yıktırılmaması ve katliamların önüne geçmek isteyen canlı kalkan arkadaşlarımızı gözaltına alıp tutukladılar. Ahmet Davutoğlu bizlerin sadece gerillalar için Cudi Dağı'na çıktığımızı söylemiş. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz zulmün ve zorbalığın önüne geçmek için buraya geldik. Şehitliklerimizin yıkılmaması için geldik. Halkın bizi ziyaret etmesine bile izin vermiyorlar" şeklinde tepki gösterdi.

Kaplan, "Bu zulüm bitene kadar burada olacağız ve eylemimize devam edeceğiz" şeklinde kararlılığını dile getirdi.