CHP'de İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın Taksim 29 Ekim kutlamaları sırasındaki tavrı sorun oldu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin il başkanını bugün TBMM'deki grup toplantısında isim vermeden uyardı.

CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Taksim'de 29 Ekim törenleri sırasında hazır bulunan askerlere dönerek, "Sizin korumanız gereken Cumhuriyet'e biz sahip çıkıyoruz" demişti.

Salıcı'nın bu yaklaşımı, daha tören alanında beraberindeki partililerden de tepki görmüştü.

Nitekim, CHP lideri de bugünkü grup toplantısında, "Darbeden medet uman CHP'li olamaz" diyerek isim vermeden Salıcı'nın yaklaşımına karşı olduğunu gösterdi.

(Bazı yayın organlarında Salıcı'nın görevinden alındığı iddia edildi ancak bu iddia doğrulanmadı.)

İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

Bayramlar bizi bir arada tutar, gönül birlikteliğimiz olur. Bayramlarımız ortak paydamızdır. Büyüklerimiz bayramda kin tutmayın dediler. Her bayramın bir anlamı vardır

Milli bayramlar, dini bayramlar önemlidir. Her bayramın arkasında gözyaşı vardır. O bayramlar kolay kazanılmadı.

EN SON SÖYLEYECEĞİNİ EN BAŞTA SÖYLEDİ

Daha yolun başındaydı, ama kararlıydı. Bu ülkenin insanları özgürlüklerine ve bağımsızlıklarına düşkün insanlardır. Mandacılığı kabul etmezler. Onun için en son söyleyeceğini en başta söyledi. “Geldikleri gibi giderler” dedi. 22 Haziran 1919 Amasya Tamimi, çok önemli bir belgedir. Şöyle diyor “Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır”

Daha ortada cumhuriyet yok. Daha yolun başında. Ama milletin egemenliğinden söz ediyor Mustafa Kemal Atatürk.

Sonra Erzurum ve Sivas Kongresi. Sivas Kongresi de çok önemlidir. Açıkça mandacılığı savunanlar olmuştur, ama Mustafa Kemal elinin tersiyle itmiştir.

1919’UN RUHU BU

“Mondros Ateşkes anlaşmasının imzalandığı gün henüz işgale uğramamış vatan toprakları bir bütündür” der. Önemli cümle şu “Bu topraklarda yaşayanlar öz kardeşlerimizdir” hiç ayrım yapmıyor. Daha cumhuriyetin başında, etnik kimlik, mezhep ayrımı hiçbirisi yok. 1919’un ruhu bu. Bu toprakta yaşayanlar öz kardeştir, şimdi ayırmaya çalışıyor Recep Tayyip Erdoğan.

Bu ülkenin külfetlerini paylaştık, bu ülkenin nimetlerini hakça bölüşmek zorundayız. Cumhuriyet budur, demokrasi budur. Baskıyla değil, şiddetle değil.

"ADALETİN OLMADIĞI YERDE BARIŞ SAĞLANMAZ"

Karnı tok, sırtı pek yurttaşlar adaletle yönetilen bir ülkede huzurla yaşayabilirler. Adaletin olmadığı yerde barışı sağlayamazsınız. Vatandaş sokakta devletin güvencesi altında rahatça gezebilecek, seyahat edebilecek, düşüncesini söyleyebilecek adalet budur. “Adalet mülkün temelidir” derken, adalet devletin temelidir denmek istiyor. Recep Tayyip Erdoğan, adalet kendi mülkünün temelidir diyor.

Birinin lütfuyla biz almadık, yedi düvelle mücadele ettik. Onun için milli bayram diyoruz. Çalıştık çabaladık, binlerce öksüz çocuk kaldı. 1921 savaş meydanlarında şehitlerimiz çok olduğu için, öksüz kalan çocuklar için çocuk esirgeme kurumu kurulmuştur. Cumhuriyet budur, kendi insanını korumaktır. Bedel ödenmemiş toprak vatan sayılmaz. Bedel ödeyeceksiniz önce.

Ne diyor büyük şair “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

Önce yasak getirdiler. “Yasak getirirseniz elime bir Türk Bayrağı alacağım yasağın olduğu meydana gideceğim” dedim ve oraya gittim.

Orada olanlar illegal örgütlerdenmiş. Kafaya bakın, kafa yapısına bakın. 80 yaşında kadın, 8-9 yaşındaki çocuklar, gençler, kadınlar, engelliler, ellerinde Türk bayrakları başka bir şey yok. En güzel bayramlarını kutluyorlar. Kafaya bakın, bunlar illegal örgüt mensuplarıymış.

Kendisine göre her şey legal, bağımsızlık cumhuriyet isteyenler illegal. Kafaya bakın, bu kafa ülkeyi yönetiyor. Birileri de buna alternatif kutlama olmazmış. Bu kutlamanın alternatifi yok zaten, sen hala öğrenemedin mi cumhuriyeti?

“VATANDAŞ ARTIK SENİ İSTEMİYOR”

Öyle bir hale geldi ki, Başbakan vatandaşın arasına çıkamaz, merhaba diyemez, vatandaşın elini sıkamaz, çünkü bu vatandaş bu Başbakan’ı artık istemiyor. Yeter artık diyor.

Ben oraya gittim ya, diyor ki “Kemal Kılıçdaroğlu Birinci Meclis’in bahçesine cebren ve hile ile girmiştir” diyor. Meclis’in bahçesine gitmek ne zamandan beri cebir ve hile gerektiriyor. Senin giremediğin yere ben gidiyorum zaten.

Barikatların aşılmasına karşıydım, polis görev yapmadı diyor. Onun anlayışı, polis görev yapacak, onlarca insan hayatını kaybedecek böylece terörden beslenen başbakan görevini yerine getirmiş olacak.

İstedikleri kadar gelsinler, coplarıyla gelsinler, panzerleriyle, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler, askerleriyle gelsinler. Zalimin zulmüne ortak olmayacağız, yanında durmayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi demek mazlumun yanında duran parti demektir.

“ORANIN ANLAMINI BİLMİYORSUN SEN BEYEFENDİ”

Bütün o yurttaşların tek ortak paydası Cumhuriyet Bayram’ını kutlamaktı. Cam çerçeve indirmediler. Sadece polislere ‘yolumuzu açın, bayram kutlamak istiyoruz’ dediler. Bayram kutlamak için birisinden izin almaya gerek yok. Zaten bayram kutlamak için yasa var bu ülkede. Orası yasakmış, oranın anlamını bilmiyorsun sen beyefendi. Anlamını bilsen yasanın ne anlama geldiğini kavrayacaksın. Orası TBMM’nin bulunduğu cumhuriyetin ilan edildiği alandır o alan.

O alanda çocuklar vardı, yaşlılar vardı, gençler vardı. Göğsümü kabartan çok sayıda kadın vardı. Sağduyu vardı. Bütün baskıya rağmen bir şey yapmadılar. Engellediler, halkın buluşmasını engellediler. Barikatları aşamayacağımızı düşündüler. Sen hala CHP’yi anlayamamışsın. Bu Cumhuriyet Halk Partisi yedi düvele savaş açmış bir partidir.

POLİSLER “BİZ DE MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ” DEDİ

Efendim diyor ki “Polis görevini yapmadı” polis görevini yaptı. Oradaki polisler bizim çocuklarımızdır. Gençler slogan atıyorlardı “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye. Polisler de “Biz de Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyorlardı. O polisler vicdanlarını dinlediler. Senin barikatların bize vız gelir. Sen gelseydin dursaydın o barikatların önünde.

“TAYYİP ESAD ERDOĞAN”

Sen niye yasak getiriyorsun? Hangi mantıkla yasak getiriyorsun. Yeni bir unvan bulmamız lazım. Tayyip Esad Erdoğan. Yaptığının ne farkı var?

Hala diyor, insanlar ölmedi ya. polis görevini yapmadı diyor. O polis halkın polisidir, affedersin babanın polisi diyeceğim ama yine. Senin polisin özel koruman değil. Biliyorsunuz Tayyip Erdoğan güneş gözlüğünü de polise taşıtır. Polisin görevi o mu?

BAŞBAKAN’A BAYRAK CEVABI

İstihbarat aldık diyor, o nedenle yasakladılar diyor. Ne istihbaratı aldınız açıklayın bakalım. Uludere’yi açıkladılar mı? Orada da istihbarat aldılar değil mi? 34 yurttaşın kanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakasındadır. Beyefendiler istihbarat almışlar, neymiş toplantı yapılacak diye.

Bu arada bir şeyler söylemiş. Hakkari’ye gitmişiz, neden Türk bayrağı yoktu diye. Eğer bir ülkede bir ilde Türk bayrağı dalgalanmıyorsa sen hangi ülkede başbakanlık yapıyorsun?

Bir dönem ne diyordu? Siz Sivas’ın ötesine geçemiyorsunuz diyordu. Dedim ki gel beraber Uludere’ye gidelim dedim. Geldi mi? Gelemez, cesaret edemez. Ben oraya bütün engellemelere rağmen gittim. Sen oraya gelemiyorsun bile. Kendi beceriksizliğinin faturasını bize çıkaracak.

Çocuklar okula gidemiyormuş. Sen başbakan değil misin? Sen cumhuriyetin ne olduğunu, erdemlerini bilmiyorsun. Senin bildiğin baskı tehdit şantaj. Kusura bakma o da CHP’ye sökmez. Cumhuriyet tarihinde ilk kez milli bayram yasaklandı, bunu unutmayacağız. Ne demek yahu? Cumhuriyet bayramını kutlamayı yasaklamak?

29 Ekim’de Türk Bayrağı açmak isteyen genç çocuklar tekmelendi. Kalkmışsın Hakkari’den bahsediyorsun. Ankara’da Ulus’ta Türk Bayrağı açmak isteyenleri senin polisin tekmeledi?

“BİZİM KİLOMUZ AYNI, ÇÜNKÜ CÜZDANIMIZ AYNI”

Senin gibi konjonktür milliyetçilerini biz çok iyi biliriz. Bugün söylemiş, sizin kilonuz kaç diye.

Bizim kilomuz aynı, çünkü cüzdanımız aynı. Ama senin kefeninin cüzdanı var zaten. Elbette senin kilon farklı, bizim hep aynı.

İçime sindiremediğim bir şey var. Atatürk İlköğretim Okulu’nun adını değiştirdiler, annesinin ismini koydular. Annelere saygılıyım. Allah rahmet eylesin diyorum. Hayatta olsaydı, elini öpmekten onur duyardım.

“BU DAVRANIŞIN SAYGISIZLIK”

Dünyanın en zengin başbakanlarındansın, paran var. Adam gibi adamsan, bir okul yaparsın annenin adını koyarsın biz de ona saygı duyarız

Daha düne kadar yırtık pabuçla siyasete girdim diyordun. Yetmedi mi bu kadar para? Bir okul yaptırırsın annenin ismini koyarsın. Kusura bakma ama bu davranışın saygısızlıktır.

CHP iktidarında asla hapishanelerde ölüm orucu olmayacaktır. Asla ve asla terör olmayacaktır. Hiçbir komşumuzla savaş noktasına gelmeyeceğiz. Barışı, kardeşliği egemen kılacağız biz.