AKP sözcüsü Hüseyin Çelik gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Datça'da doğayı katledecek imar planlamasına değinen Çelik, gazeteleri eleştirdi. Gezinin yıl dönümüne geldik ya, onu besleyecek şekilde bazı yayınlar yapıldığını savunan Çiçek, Datça'da 10 yıldır yapılan hazırlık olduğunu söyledi.

Çiçek'in konuşmasının satırbaşları şöyle:

Son günlerde yine bazı basın yayın organlarında, Datça Bozburun’da yapılan bir imar planlamasıyla ilgili olarak, kamuoyunun aklını karıştıracak yalan yanlış bilgilerle dolu haberler yaptılar. Şunun altını çizmek isterim, bir taraftan Datça Bozburun, bir taraftan sit alanları tahrip ediliyor şeklinde propaganda başladı.

Gezinin yıl dönümüne geldik ya, onu besleyecek şekilde bazı yayınlar yapılıyor. Burada ben size işin doğrusunu söyleyeyim. Medya yalan yanlış haber yazarsa, iktidarın doğru icraatlarını da yanlış gösterirse, iktidar sözcülerinin buna tepki göstermesi en tabii hakkıdır. Senin yapığın haber yalandır demek, medya özgürlüğüne karşı durmak mıdır?

Datça’da olanı söyleyeyim. Datça’da 10 yıldır yapılan hazırlık var. Bir plan çalışması yapılıyor. Nedir bu? 1/25000 çevre planıdır. Niçin yapılıyor? Özel çevre koruma bölgesinde bulunan 17 köyün 5’inin imar planı yapılmış. Diğer 12’sinin yapılamamış, 2B’den SİT alanı meselelerden dolayı yapılamamış. Bütün bunları esas alan 1/25000 çevre düzeni imar planı yapılmış, askıya çıkmış. Askı şu demektir, buna itirazlar olabilir. Bu itirazlar gelecek. Bakanlık yetkilileri değerlendirecek. Eğer vatandaş, mimarlar odası, STK’lar haklıysa, revizyonlar yapılacak. Ama haklı değillerse de bakanlık kendi yaptığı programın aslına sadık kalacak.

Bu yapılırken, kamu kurumlarının, STK’ların, köylülerin görüşleri alınmış. Kırsal kalkınma, güzellikleri yok etme esas alınmış, yat turizmi, tarihsel mimarı, SİT alanları, bunlar gözetilerek bir plan hazırlanmış ve bu haberler yapıldıktan sonra, bizim allı şanlı gazetecilerimiz dalıyorlar. Gidip CHP’li Datça belediye başkanını buluyorlar. Muhtelif gazetelere verdiği beyanatlar var, “Bu bizim ihtiyacımızdır. Buna karşı çıkmak doğru değildir” Gazetelerde yer aldığını gördünüz mü?

Bu medya etiğine uymaz, ahlakına uymaz. Ben tekrar söylüyorum. Bu işin bilimsel olmayan bir tarafını birileri getirsin, en önce biz müdahil olalım. Kendi kendimize karşı dürüst olalım. “Efendim beş yıldızlı otel yapılacak” Özal için de birileri kıyamet kopardı. Eğer o oteller yapılmasaydı Türkiye turizmde söz sahibi olmazdı arkadaşlar. Kafamızı kumdan çıkaralım. Beş yıldızlı otel yapılacaksa yapılacak, yeşil katledilmeden. 1/5000’lin imar planları yapılmadan zaten bunlar yapılamaz.

'GAZETECİLİK YAPTIĞI İÇİN İÇERDE KİMSE YOK'

Freedom House bir rapor yayınladı. Bizim muhalif medya zevkten dört köşe oldu. Daltonlar var ya, en kötü benim. Vay be biz ne kadar kötüymüşüz diyenler var. Sevindirik olanlar var. Freedom House, ikinci dünya savaşı sırasında propaganda amacıyla kurulmuştur. Bugüne kadar kurucuları kimlerdir, nedir kimlerdir, kime çalışıyorlar, şunlara bir bakın. Biz Kuveyt’ten de, Uganda’dan da, krallıklar emirlikler prenslikler özgürlük açısından daha iyiymiş bizden.

Bir şeyi net ifade etmek isterim. 5 milyon gazete satılıyor. Bunun 400-500 bini spor basınıdır. Ama bu satılan gazetelerin 4’te 3’ü AK Parti’ye muhalif olan basındır. İktidarı desteklediğini söylediğiniz, basının toplam tirajı 1 milyon 200 bindir. Türkiye’de yaklaşık bin köşe yazarı var. Bu köşe yazarlarının da beşte dördü AK Parti muhalifidir.

Başbakana katil diyeceksiniz, sabah akşam diktatör diyeceksiniz, tahkirle kendisini ailesini karşı karşıya bırakacaksınız. Sonra diyeceksiniz ki özgür değilim. Daha ne diyecektin? Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda her şey dört dörtlük mü? Ben böyle bir iddiada bulunmuyorum. Niye medya ve patron ilişkisini konuşmayız, medya-sermaye ilişkisini konuşmayız? Beni takip eden arkadaşlarımın bile, çok dandik uyduruk maaşlar alıyorlar. Sendikal haklardan mahrumlar. Her an kapının ağzına konabilirler. Niçin bunları sorgulamıyorsunuz? Niçin medya-iş takibi üzerine durmuyoruz? Türkiye’de de arızalar var mı var.

“İçerde gazeteciler var” dağdaki, marangoz demirci terör örgütüne katılırsa teröristtir, gereken yapılmalıdır. AK Parti’ye muhalif olan basınımız, teröristin gazeteci olanını çok seviyor. Hükmü kesinleşen 18 kişi var içinde, yargı terörist olduğuna karar vermiştir. Bunun ezici çoğunluğu PKK’lıdır, El Kaideli var. On biri de yine aynı şekilde bunlara mensup. Gazetecilik yaptığı için içerde kimse yok arkadaşlar. Bir öğretmen suç işlediği zaman, öğretmenlerde ne istiyorsunuz diyor musunuz?

'FREEDOM HOUSE, DÜDÜKLÜĞÜNÜ YAPAN KİMSELER VAR'

Gazeteciler kutsal mıdır, dokunulmaz mıdır? Teröristlik yaparsa, teröristlikten yatar. .. Freedom House, düdüklüğünü yapan kimseler var, karşılıklı birbirini destekliyorlar. Adalet Bakanlığı defalarca açıklamalar yaptı. Medya da görmezden geliyor . Freedom House görmezden gelir.

Almanya Cumhurbaşkanı Türkiye aleyhine bir şey söyledi. “Oh be, yaşasınlar” bu vatanperverlik değil. Yabancılar nezaketi bir tarafa bırakmadan değerlendirmeler yapabilirler. Ama bu durum hiç hoş değil.

BAHÇELİ’NİN ‘ÇATI ADAY’ TEKLİFİ

Yaptığı hesaplarda da bu işi bitiriyor. Bahçeli’nin çok büyük matematik dehasından bahsetmek istiyorum. 40’ncı yıl dönümü MHP iktidar, bitirdi. Biz mesele hep şikayet ediyorduk, Türkiye’den neden Pisagor çıkmıyor diye.

Bizim Pisagorumuz Sayın Bahçeli’ymiş. Üçgen çizmeyi de biliyormuş. Çatı matı işlerini de bitirmiş. MHP ve CHP’nin birleşmesinden çatı çıkmaz, olsa olsa tencereye kapak olur. Halk niçin sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığını konuşuyor? Yada sayın Abdullah Gül devam edebilir. Sadece iki kişi var. Çünkü muhalefet yok.

Bahçeli bir şey daha emir buluyor. “Başbakan eğer aday olursa derhal başbakanlıktan derhal istifa etsin” “Başbakan sizi duydu Sayın Bahçeli emirlerinizi derhal yerine getirecek”

Böyle bir maskaralık olamaz ya, şimdiden bu tartışma gereksiz bir tartışmadır. Başbakan aday olursa, başbakan ve AK Parti genel başkanı olarak seçime girecek. Niye Gül ve Erdoğan’ın adı geçiyor? Sayın Bahçeli, sayın Gül’e haksızlık yapıldığını söyledi. Bizim muhalefet, sayın Gül’ü, cumhurbaşkanımızı sevmiyor. Başbakanımızın, birbirine muhalif olma, rakip olma, ters düşme ihtimalini seviyor. Sevinçleri kursaklarında kalacak.