CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, TSK’nın Afrin’e düzenlediği operasyona karşı ‘barış’ çağrısı yapan 11 yöneticisi gözaltına alınan TTB merkezi önünde açıklamalarda bulundu.

“Yaşam hakkını savunan hekimlerin yanındayız” diyen Böke, “Bugün hepimize düşen yaşam hakkını savunan hekimlerin yanında yaşam hakkını savunan vatandaşlar olmaktır” dedi.

TTB’ye yapılan polis baskının ‘otoriter’ rejimin yansıması olarak değerlendiren Böke, “Bugün CHP milletvekilleri ve CHP İnsan Hakları ve Sağlık Komisyonu üyeleri olarak,  Türk Tabipler Birliği’ne (TTB) geldik.Halk sağlığını korumak çağrısıyla ‘savaşa hayır’ demiş olan TTB’ye yapılan bu açık çağrı Türkiye’deki otoriter rejimin düşmanlaştırarak ötekileştirerek dayatmak istediği korku ortamının bir yansıması.Bugün hepimize düşen yaşam hakkını savunan hekimlerin yanında yaşam hakkını savunan vatandaşlar olmaktır” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de ifade özgürlüğünü savunan herkesin TTB’nin yanında olması gerektiğini söyleyen Böke, “Barış demekten korkmayan ifade özgürlüğünün barış deme hakkı olduğunu kendisi de ifade eden ve savunan bununla birlikte sınır ötesindeki güvenlik mücadelesinde can veren ve bizler için savaşan olan gençler için de yaşam hakkı diyen hekimlerin yanında olmak bugün Türkiye’de demokrasiyi savunan laikliği savunan özgürlüğü savunan barış diyen herkesin en temel görevidir” diye konuştu.

Barış ve ifade özgürlüğü için mücadele edeceklerini ifade eden Böke, “Biz barış için ifade özgürlüğü için laiklik için ve Türkiye’nin dünyada barışı sağlayan bir güç olması için mücadele etmeye devam edeceğiz. TTB’ye yapılan bu açık saldırının ifade özgürlüğüne bir saldırı olduğunu ‘barış’ diyenlere bir saldırı olduğunu ve toplumun birlikte yaşama kültürünü öldürmek isteyenlerin bir saldırı olduğunun altını çiziyoruz“ dedi.

NE OLMUŞTU?

Türkiye’nin Afrin’e başlattığı operasyonun ardından ‘savaşı durdurun’ çağrısı yaptığı için önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Terörist seviciler” sözleriyle hedef gösterilen ardından İçişleri Bakanlığı tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulan Türk Tabipleri Birliği’ne soruşturma açılmıştı.

İçişleri Bakanlığı’nın suç duyurusunun ardından haklarında soruşturma başlatılan Türk Tabipler Birliği yöneticilerinin evlerine polis baskını düzenlendi. 11 hekim gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar arasında TTB Başkanı Raşit Tükel’de bulunuyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, 'TERÖRİST SEVİCİLER' DEMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada TTB yöneticileri için "terörist seviciler" ifadesini kullanmıştı.

İçişleri Bakanlığı Pazartesi günü "terör örgütünün faaliyetlerini meşru gösterdiği, suçu ve suçluyu övdüğü, halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği" gerekçeleriyle TTB Merkez Konseyi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, TTB'nin Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili "savaş" değerlendirmesi yapmasının, "Türkiye ve Türk milletine alçakça saldırılarda bulunanlar dışında" kimseye yararı olmadığı belirtilmişti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da Salı günü TTB Merkez Konseyi üyesi 11 kişi hakkında soruşturma başlatmıştı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası da (Sağlık-Sen) savcılığa başvurarak şikayet dilekçesi vermişti.

TTB Merkez Konseyi üyeleri; "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama" ve "Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik" ile suçlanıyor.

TTB'NİN AÇIKLAMASI NEYDİ?

TTB'den yapılan açıklamada ise şu ifadeler yer almıştı:

"Biz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur. Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi." (HABER MERKEZİ)