CHP Tunceli Milletvekili Aygün, CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat’la birlikte Şırnak Uludere’de yaşanan olayla ilgili Meclis’te basın toplantısı düzenledi. "90’lı yılların karanlıkları aydınlansın. Hesabı sorulmamış cinayetler soruşturulsun" derken 40’a yakın insanın bir gece yarısı bombardımanında öldürülmesi olayıyla şoka uğradıklarını dile getiren Aygün şunları söyledi:

 

"Türkiye son aylarda resmen bir cinnet dönemine girdi. İçişleri Bakanı ressamın tuvalini, şairin şiirini, yazarın kitabını bir terör eylemi olarak tanımladı. Gazeteciler, avukatlar, insan hakları savunucuları cezaevine atılıyor, 30-40’ar yılla yargılanıyor. Tutuklu 99 gazeteci ile dünya rekoru kırdığımızı düşünüyoruz. Dün gece yapılan bombardımanda 40 insanın ölümünü İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in herkesi terörist ilan eden açıklamasından ayıramayız."

 

Genelkurmay’ın açıklamasını da değerlendiren Aygün, soruşturma açılmasını olumlu değerlendirdi, "Ancak bu nasıl istihbarat ki orada mazot kaçakçılığı ile geçindiği yıllardır bilinen Ahmet Arif’in şiirlerine konu olan köylüler bir anda PKK’lı olup bombardıman edilerek öldürülüyor. Bu istihbaratı sorgulamak gerektiği kanaatindeyiz" dedi.

 

SINIR ÖTESİ HAREKATLAR TARTIŞILMALI

 

TSK’ya sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkerenin de tartışılması gerektiğini savunan Aygün, "Tezkere tartışmalarında hep masum insanların öldüğü vurulan köylerde sivillerin hayatını kaybettiği söyleniyor. Bakın 40’a yakın insan öldü. Sınır ötesi harekatların Türkiye’ye ne kadar yararlı olduğu konuşulmalı. Tabii her ülke kendini savunacak, terörist sızmalara karşı önlem alacak kendi gerekirse ülke dışında da sıcak takip yapacak. Bu uluslararası hukukun tanıdığı bir hak. Ancak köylülerin öldürülmesi nasıl izah edilecek. Aralarında 16 yaşında çocuklar var. Aynı aileden. Korucuların da olduğu söyleniyor, inanılmaz bir şey" dedi.

 

Genelkurmay açıklamasını "kurunun yanında yaş da yanar" olarak algıladığını ve çok üzüldüğünü anlatan Aygün, "Bu AKP’nin 33 kurşunudur. Muğlalı Paşa 33 kurşun olayıyla tarihe geçecek bir eyleme imza attı. Bu 40 köylünün ölümü de AKP’nin 33 kurşunudur" dedi.

 

KÜRT SORUNU’NU İHA ve F-16’LARLA MI ÇÖZECEKSİNİZ?

 

Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Uludere‘de yaşanan katliam ile ilgili bir açıklama yayınladı. Genel Başkan Ferdan Ergut imzasıyla yayınlanan açıklamada, “Bunları yaşamamıza yol açan zihniyetin içinde, tıpkı umudunu bağladığı İHA’lar gibi insan yoktur. Bombayı bu kadar rahat kullanan bir politikanın bu topluma mutlu, huzurlu ve barışçı bir gelecek sunma ihtimali sıfırdır” dendi.

 

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

 

Dün gece Kuzey Irak’tan sınırı geçerek Şırnak Uludere’nin Ortasu köyüne doğru cephane ve silah taşıdığı zannıyla sırt emekçisi 40’a yakın yoksul Kürt yurttaşımız F-16′ların bombardımanıyla öldürüldüler. İnsansız hava araçlarının (İHA) teyit edilmeyen istihbaratlarını tek ve şaşmaz doğru gibi kabul eden yetkililerin kolayca verdikleri talimat bu vahşete yol açtı.

 

Bazı soruların aydınlanması gerekir:

 

* Olur olmaz her konuda konuşan İçişleri bakanı, olayın üzerinden 15 saat geçmiş olmasına rağmen neden hala açıklama yapmayıp, konuyu yerel makamlara ve TSK’ya bıraktı?

 

* Bu köylüler PKK’lı gerilla iseler taşıdıkları iddia edilen mühimmat ve silahlar nerede?

 

* Önceki bazı operasyonlarda yanlış koordinatların verildiği biliniyor. Bu kez de sivil – silahlı ayrımı yapmayan istihbaratı rastgele verip, bombalamaya neden olan sorumlular kimler?

 

* Hukuka ve yurttaşlarının güvenliğine riayet eden devletlerin önceliği, sadece bir tahminden hareketle ve hiçbir ön araştırma/soruşturma yapmaksızın yurttaşlarının üzerine bomba yağdırarak, onları param parça ederek sözüm ona sonuç almak mıdır?

 

*Bu infazın Mustafa Muğlalı’nın yaptığından ne farkı var?

 

Bunları yaşamamıza yol açan zihniyetin içinde, tıpkı umudunu bağladığı İHA’lar gibi insan yoktur. Bombayı bu kadar rahat kullanan bir politikanın bu topluma mutlu, huzurlu ve barışçı bir gelecek sunma ihtimali sıfırdır.

 

Yüze elli yıldır Kürt Sorunu’nun çözümünü namlunun ucunda gören ve böyle bir siyasal sorunu İHA’lara, F-16’lara havale eden politikalardaki ısrar çıkmaz bir yoldur.

 

AKP iktidarının insansız sözde çözümü Tükiye’yi uçuruma sürüklüyor.

 

Sorumlular gecikmeden yargı önüne çıkarılmalıdır.