15 Temmuz Darbe girişimini Araştırma ve Anayasa Komisyonları Üyesi CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkmadığını söyleyerek, “ByLockçu olduğu söylenilen milletvekilleri var. Olası FETÖ’cülerin oylarıyla anayasa değişikliği yapılacak” dedi.

15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma ve Anayasa Komisyonları Üyesi CHP  İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, komisyonların çalışmaları hakkında Evrensel'den Tamer Arda Erşin'e konuştu. 

Tanrıkulu, darbe girişimi ve anayasa değişikliği arasındaki bağa işaret ederek, “Darbenin siyasi ayağıyla ilgili hiçbir araştırma yapılmadı. Meclisteki ayağın ortaya çıkması konusunda çabalara set vuruldu. Yurtta Sulh Konseyinin mutlaka bir siyasi ayağı vardır. 

Darbe girişimi başarıya ulaşsaydı bu adamların kafasında bir bakanlar kurulu listesi vardı” dedi. ByLockçu milletvekilleri olduğu söylentilerini hatırlatan Tanrıkulu, “Komisyonda MİT’ten ByLockçu listesini istemesini talep ettik, reddettiler. Anayasa görüşmeleri yapılıyor. Siyasi ayak ortaya çıksa belki bu milletvekilleri, milletin kaderini belirleyecek anayasa değişikliğinde oy kullanamayacaklardı. Şu anda olası FETÖ’cülerin oylarıyla anayasa değişikliği yapılacak. Eğer değişiklik olursa olası FETÖ’cülerin katkısıyla anayasa değişmiş olacak.

Yüz binlerce ByLock kullanıcısı var, milletvekillerinin kullanmadığını düşünebiliyor musunuz? AKP bu anayasa değişikliğiyle kendisine darbe yapan Cemaatin muhtemel üyelerinin oylarıyla, demokrasiye darbeyi kendisi yapıyor” diye konuştu.  

Anayasa değişikliğine demokratik ortamda gidilmediğini vurgulayan Tanrıkulu, “ Mecliste bir siyasi partinin, ikisi eş genel başkan, 11 milletvekili hapiste. Onlar kendi kitlelerine ya da etkileyebileceği kitlelere kanaatlerini ifade etme imkanından yoksunlar. Doğu ve güneydoğuda 1.5 milyonluk nüfus OHAL ve sokağa çıkma yasaklarından etkilendi, 500 bin insan göç etti. Bu nüfus nerede, bunlar nerede oy kullanacak.  Türkiye’de 81 il yok 80 il var. Şırnak ortada yok, tamamen yerle bir edilmiş durumda. Bir oyun bile çok önemli olduğu bir süreçte anayasa değişikliği yapılmaya çalışılıyor. Daha Anayasa’nın içeriğine dahi girmiyorum” diye vurguladı.

Anayasa Komisyonunda değişen maddeler hakkında Tanrıkulu, “AKP’li vekiller anayasa teklifini dahi okumadan bir listeye imza atmışlar. Bir liste gezdirilmiş, 316 kişi imza atmış. Sonra hazırlanan teklife iliştirilmiş. Nitekim komisyonda değişen maddeler de bu yüzden oldu” dedi.    

‘DARBECİLERİ DİNLEYEMEDİK

Darbe Komisyonunda darbecileri dinleyemediklerine dikkat çeken Tanrıkulu, “Cezaevinde ‘Ben darbe yaptım ama FETÖ’cü değilim’ diyen komutanlar var. Komisyonda bunlarla görüşmemiz engellendi. Muhalefet olarak ayrı gidip dinleyelim dedik, Adalet Bakanlığına başvurduk, bakan izin vermedi. Adil Öksüz meselesinde ise Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala “Biz yargıya teslim ettik, bizden değil onlardan sorun’ dedi. Ancak biz komisyonda Adalet Bakanını dinleyemedik. Yargının burada bir konumu var ama biz yargı tarafsız bağımsız diyerek bir işlem yapamadık” diye belirtti.

Darbe Komisyonunun daha göreve başlamadan işlevsiz kılındığını ifade eden Tanrıkulu, “Komisyon başkanlık divanında muhalefet partilerinden birisi olsun istedik. Hiç olmazsa başkanı bu Komisyonun çalışmalarına gölge düşürmeyecek birisi olsun dedik. Bunları kabul etmediler. Komisyon başkanının küçük bir araştırmayla Cemaatle ilgili görüşlerini açık söylemiş bir insan olduğu anlaşılıyor. Komisyon daha başkanın seçiminden Komisyonu çalıştırmamak üzere kuruldu” dedi.

‘DARBE AYDINLATILMADI’

Darbe Komisyonunda önemli isimleri dinleyemediklerini aktaran Tanrıkulu, şunları söyledi: “Diğer komisyonlardan farklı olarak darbe henüz devam ederken kurulmuş komisyonduk. 15 Temmuz’dan 5 gün sonra kurulan bir komisyon bu. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı gibi isimleri dinlememiz gerekirdi. Darbe girişimi olduğunda ne yapmışlar açıklanmalıydı. Komisyon başkanı ve AKP’li üyeler dinlenmelerini istemedi. Bu isimler darbe girişimi günü ne yaptı bu aydınlatılamadı. Özellikle MİT Müsteşarına hiçbir yazı yazılamadı, soru sorulamadı.”

‘ENİŞTE GELECEĞİM DEDİ, GELMEDİ’

“Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Darbe girişimini eniştemden öğrendim’ dedi. Enişteyi  çağırdık. ‘Geleceğim’ dedi, sonra birden ‘Gelmeyeceğim’ dedi.  Birdenbire  ‘Bildiğimi kamuoyuyla paylaştım’ dedi. Acaba gerçekten darbe girişimini biliyor muydu, yoksa metafor olarak mı kullanıldı bunu öğrenemedik. Darbe girişiminin enişte tarafından Cumhurbaşkanına aktarılması, devlet açısından büyük zafiyettir.”

‘KARANLIK SAATLER’

Darbe girişimi günü öğleden sonra 3 ve 5 arası çok karanlık. Aydınlatılamadı. MİT Müsteşarı görevini yerine getirdi mi konusunda büyük bir sis perdesi var. Cumhurbaşkanı enişteden öğreniyor, Başbakan darbe günü ulaşamıyor. MİT Müsteşarı bugüne kadar herhangi bir şey söylemedi.  

MİT Müsteşarının komisyona gelerek üzerindeki kuşkuları ortadan kaldırması gerekirdi. Sürekli haberi var mıydı kuşkularını üzerinde taşıyacak. Meclis istemese bile ben kendisinden şunu demesini beklerdim: ‘Beyanlarımı yargı organı tarafından alınmaktansa halk adına seçilmiş bir yerde alınmasını isterim.’ Cumhurbaşkanını bilgilendirse, darbeden Cumhurbaşkanının haberi vardı, bilgilendirmediyse neden MİT müsteşarı koltuğunda oturuyor şüpheleri sürekli sorulacak.”