İzmir Çiğli'de bir sokak arasında yakılan ateşle ilgili olarak gözaltına alınan 7 gençten biri 'silahlı örgüte üyelik' suçlamasıyla tutuklandı. Tamamı CHP üyesi olan gençlerle ilgili dosyada 4 ayrı örgütün adı geçiyordu.

İzmir Çiğli’de, sokak arasında yakılan bir ateş ve bu ateşle ilgili polise ulaşan bir ihbar üzerine, tümü CHP üyesi ve Muş Vartolu olan 7 genç , 4 ayrı yasadışı sol örgüte üye oldukları ve silahlı eylem yapacakları iddiasıyla gözaltına alındı. Gençlerden bazıları gece düğünden döndüklerini, bazıları da yanan ateşi uzaktan gördüklerini söyledi. Bazılarıysa o gece mahallede bile değildi. İçlerinden biri, “Ev araması sırasında dahi neyle suçlandığımızı öğrenemedim. Hatta aramalarda Türk bayrağı bile çıkmıştır” dedi. Sorgu sonunda evinde ruhsatsız tabanca bulunan bir genç “silahlı örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre; Çiğli’de önceki gün bir grubun kavşakta ateş yakıp çöp konteynırlarıyla yolu kapattığı ihbarı geldi. Polis saat 00.15’te olay yerine vardığında birkaç tahta parçasının yandığını gördü. Aynı gün Emniyet’e ulaşan ihbarda; yolu kapatan kişilerin Dev-Sol, DHKP/C, TKİP ve TKEP/L adlı örgütlere mensup olduğu, aynı kişilerin ertesi gün silahlı ve molotof kokteylli eylem yapacağı, tüm örgütlerin birlikte hareket edeceği, kendi aralarında “Silahlı çatışma, olmazsa olmazımız. Motolof atıp ortalığı savaş alanına çevireceğiz” diye konuştukları, içlerinden birine “Keleş” diye seslenildiği iddia edildi. İzmir Terörle Mücadele Şubesi de ihbarda adı geçen, tamamı CHP üyesi ve Vartolu olan 7 genci gözaltına alarak, “Silahlı örgüt üyeliği, kamu kalına zarar ve ruhsatsız silah bulundurma” iddiasıyla ve tutuklanmaları istemiyle Karşıyaka 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Gençlerden Ü.S., o gece düğünden geldiğini, yakılan ateşi uzaktan gördüğünü, ateşin başında 5-6 kişinin bulunduğunu, durmayıp evine gittiğini söyledi. CHP’li olduğunu kaydeden Ü.S., bu eylemle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını ifade etti. Ü.S., evinde bulunan ruhsatsız tabanca ve av tüfeğinin ise kendisine ait olduğunu kabul etti. T.E. gece düğünden döndükten sonra gölete gittiklerini ve ateş edilen yerden bile geçmediğini anlattı. T.E., hakkında arama kararı olduğunu öğrenince bizzat karakola teslim olduğunu ve olayı bile karakolda öğrendiğini söyledi. M.K., gece başka arkadaşlarıyla mangal yaptıklarını kaydederken, “Ev araması sırasında dahi neyle suçlandığımızı öğrenemedim. Hatta aramalarda Türk bayrağı bile çıkmıştır” dedi. Kardeşi E.K. ise düğünden sonra arkadaşı E.A. ile ateşin yakıldığı yerden geçip top sahasının tribünlerinde oturduklarını ifade ederek, “Örgütle alakam yoktur” dedi. E.A. da aynı savunmayı yineledi. Sorgulama sonunda 7 gençten Ü.S. “silahlı örgüt üye olma ve ruhsatsız silah bulundurma” iddiasıyla tutuklandı. Ancak Ü.S.’nin hangi örgüte üyelikle suçlandığı açıklanmadı.

Avukat Eylem Yıldız, trajikomik bir soruşturmayla karşı karşıya olduklarını belirterek, “Emniyet, dayanağı bile belli olmayan bir ihbar tutanağından bahisle operasyonu yaptı. Savcılık, önüne bu kadar dayanaksız bir dosya geldiğinde gözaltıları sonlandırma kararı vereceğine gençleri mahkemeye sevk etti. Üstelik hiç olay yerinde bulunmayan, olayla alakası olmayan gençler ihbar tutağında isimleri var diye alınıp getirildiler ve hepsinin GBT kaydına bu işlendi. Bu son 10 günde sürdürülen atmosferin psikolojik sonucudur” dedi.