CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, “Ak Silahlanma” olarak medyada duyurulan silahlanma ve şiddet çağrılarının araştırılması amacıyla TBMM Başkanlığına araştırma önergesi verdi.

Önergesinde darbe girişiminin ardından silahlanma çağrılarının arttığını belirten Erdem, bu çağrıların ardından muhalif bileşenlere, vakıf ve derneklere ve siyasilere yönelik saldırı girişimlerinin de artmaya başladığını belirti.

Silahlanma çağrılarının “Alman faşizminin siyasi örgütlenmesini hızlandırmak ve kitleleri mobilize etmek amacıyla şiddet çağrıları yaptığı günleri” hatırlattığını ifade eden Erdem, bu çağrıların, geçtiğimiz günlerde sosyal medya sitelerinden Twitter’da #AkSilahlanma başlığıyla iyice açığa çıktığını ve yaşanan saldırı girişimleriyle endişe verici bir hale geldiğini ifade etti. CHP’li Erdem’in araştırma komisyonu kurulması için Meclis’e verdiği önergesinde şu ifadeler yer aldı:

ERDEM: AK MİLİSLER HİTLER’İN TAŞERON PARAMİLİTER ÖRGÜTLERİNİ ÇAĞRIŞTIRIYOR!

“Siyasi iktidar temsilcilerinin özellikle darbe girişimi sonrası darbeye karşı silahlanmanın önünü açabileceğine dair açıklamaları şiddet çağrılarının ve saldırıların ciddi düzeyde artmasına neden olmuştur. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç’un darbeye karşı ruhsatlı silah alımının kolaylaştıracağına dair açıklaması, AKP’nin Afyon’da yaptığı İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun parti yöneticilerini silahlandıracaklarına dair beyanı, bazı medya organlarında iç savaş çığırtkanlığı olarak yorumlanmıştır.

Diğer taraftan Hitler’in paramiliter taşeron örgütlerini çağrıştıran Osmanlı Ocakları 1453 gibi yapılanmaların şiddet eylemlerine karşı duyarsızlık ve görmezden gelme hali de bu grupların eylemselliğini daha da şiddetlendirmekte ve muhalif kesimler açısından ciddi tehlike olarak görülmektedir. Osmanlı Ocakları grubunun başkanı olduğu söylenen bir şahsın sosyal medya hesabından, “Erdoğan için ölür, Erdoğan için öldürürüz” tehdidinde bulunması, yine Twitter gibi sosyal medya mecralarında sahte hesaplardan atılan “Ak milisler hazır REİS vur de VURALIM öl de ÖLELİM” ve “AKgençlik, AKmilisler hazırlanıyor. Kanımızın son damlasına kadar buradayız.” tivitleri, siyasi iktidarın büyükşehir belediye başkanlarından birinin silahlanmayı kastederek “Ben bunun yasal hale gelmesi için her televizyonda anlatıyorum. Muazzam bir silahlanma oldu.

Pompalı tüfeği alan evine atıyor. Sen yarın bir darbe yapmaya kalksan, senin elinde piyade tüfeği, keleş varken, bu kalkıp pompalı tüfeğiyle gelmeyecek mi? Acımaz da. Şunu artık anladılar bütün dünya bize bir tezgâh yapıyor. Darbe olsun da gelsin beni öldürsünler diye mi bekleyecekler” sözleri ve son günlerde ülkenin dört bir yanında gerçekleşen saldırı girişimleri, Alman faşizminin iktidarını halka dayatmak için yaptığı iç savaş çağrılarını anımsatmaktadır.”

AK MİLİSLERİN KÖRÜKLENMESİ YENİ FAİLİ MEÇHULLERİN OLACAĞINA DAİR ENDİŞE YARATMAKTADIR!

“Ak milisler” gibi ne idüğü belirsiz grupların iktidar tarafından körüklenmesinin akabinde son günlerde muhalefet milletvekillerine ve bazı vakıf ve dernek temsilcilerine yönelik saldırıların yapılması, bu grupların sosyal medyada paylaştıklarının sadece “klavye kahramanlığı” olarak yorumlanamayacağını da göstermektedir.

Bu saldırılar neticesinde herhangi bir gözaltı veya cezai tedbirin olmaması ve bu saldırıların “kiralık tetikçilik” olarak işlev gören TV kanallarında muhalif isimlerin tertiplediği “provokasyon” olarak sunulması, bu kişileri daha da istekli hale getirmekte ve iç savaş provalarına devam etmelerine neden olmaktadır.

Ayrıca önümüzdeki aylarda Türkiye’nin tek gündem maddesini oluşturacak “başkanlık sistemi” için geçmişte yapılan “ya başkanlık, ya kaos” gibi söylemler ve bunun akabinde ülkenin tarihinde görmediği kadar kitlesel katliam ve terör saldırılarının hedefi olması, önümüzdeki dönemde de başkanlığın kabul ettirilmesi için toplumun faili meçhuller ve yeni korku ve sindirme politikalarıyla yüzleşeceğine dair kaygılara neden olmaktadır.

Bu noktada Rize Valisinin “Manisa'da 2 yılda verdiğim silah ruhsatının 5 katını Rize'de 3 ayda verdim. Eğer 15 Temmuz bir daha olursa silahlarınızı ben temin edeceğim.” gibi beyanları rahatlıkla yapabiliyor olması halktaki tedirginliği artırmaktadır.

SİLAHLANMA ÇAĞRILARI YAPMAK FAŞİZMİ SİVİLLEŞTİRME ÇABASI VE İÇ SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞIDIR!

“Silahsız insanlara silahlanma çağrıları yapmak faşizmin sivilleştirilme çabasıdır, iç savaş kışkırtıcılığı yapmaktır ve suçtur. Darbe girişiminin gerçekleştiği gece insanlara uçak ve tanklarla saldıran insanlar kadar, elinde pompalı silahla ve satırla etrafa saldıran tipler de toplumda geleceğe dair korku ve endişe yaratmıştır.

"Bu anlamda silahlanma çağrıları yapan karanlık odakların nihai hedefinin tespit edilmesi, toplumun silahlanmasının önüne geçilmesi, medyada “iç savaş başlıyor” gibi haberler üreten odakların engellenmesi, kamuda silahlanma çağrıları yapan zihniyetin disiplinize edilmesi ve paramiliter güçlerin olası saldırılarına karşı muhalif bileşenlerin korunmasının yollarının belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci maddesi ve TBMM içtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince bir araştırma komisyonu kurularak konunun tüm boyutları ile araştırılmasını saygılarımla arz ederim.”

(Kaynak: ANKA)