CHP Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer, Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye Yazılı Soru Önergesi verdi.

Biçer, Son dönemde özellikle KHK ile ihraç edilip işlerine geri dönme talebiyle açlık grevi başlatan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya Yüksel Caddesi’ndeki destek eylemlerinde ve hemen hemen her toplumsal olayda biber gazı olarak ifade edilen kimyasal müdahale silahının kullanılmasını meclis gündemine taşıdı.

“Çok barışçıl ve sıradan hak arama mücadeleleri ile tamamen anayasal haklardan doğan, ifade özgürlüğünü içeren meşru, toplumsal hakları kullanan herkese her kesime karşı biber gazının bu kadar çok ve bu kadar sık kullanılmasına anlam veremiyorum” ifadelerini kullanan Biçer Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması talebiyle bu barışçıl, hak arama taleplerine karşı neden bu denli sert ve acımasız davrandıklarını göstermek için soru önergesini meclise sunduğunu söyledi.

Biber gazı olarak bilinen sözümona toplumsal gösterilere müdahale için kullanılan kimyasalların deri, göz ve solunum yolları başta olmak üzere vücutta çok ciddi düzeyde tahribat yarattığını da dile getiren Dr. Tur Yıldız Biçer, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Biber gazı gözleri yakıyor ve soluk almayı zorlaştırıyor, KOAH benzeri akciğer rahatsızlığı olanlarda çok ciddi sorunlara neden oluyor, ciltte yoğun yanma ile ciddi tahribat yaratıyor.

Biber gazının bu denli sık ve hedef gözetilerek kullanılması hükümetin bunu hak taleplerine karşı bir "silah" olarak düşündüğünü gösteriyor.

İster gösterici olsun isterse o an oradan geçen bir yurttaş için bu kimyasallar gerçekten çok tehlikeli bir silaha dönüşmüş durumda.

Başına aldığı darbe ile ölen Berkin'den, bu kimyasalların neden olduğu kalp krizi ile ölen yurttaşlara, yoğun bakımlık olan, sakat kalan, gözünü kaybeden insanlara kadar birçok örnek sıralanabilir.

 Biber gazının insan vücudundaki her şeye, vücudun tamamına zararı var ve ciddi ciddi öldürücü bir silah da olabilir. Bu kimyasalların barışçıl hak arama mücadeleleri ve toplumsal talep içeren gösterilerde kullanımına derhal son verilmelidir.

Biçer'in soru önergesi şöyle:

1)  Toplumsal olaylarda kullanılan gazları “Kimyasal Silah” olarak değerlendirmekte misiniz?

2)  Biber gazlarının sıklıkla kullanılmasındaki gerekçe nedir?

3)  Kullanılan biber gazlarının son kullanım tarihlerine dikkat edilmekte midir? Son kullanım tarihi geçmiş biber gazları kullanılmakta mıdır?

4) Son bir yılda içeriği farklı yeni biber gazı alınmış mıdır? Alınmışsa kullanılmış mıdır? Kullanılmış ise tarihleri ve yerleri ayrı ayrı belirtilmek üzere nerelerde kullanılmıştır?

5)  Biber gazının kullanımının belirli mesafelerde olması gerektiği, kapalı alanlarda kullanılmaması gerektiği, gazların kendi kullanım talimatlarında yer almasına rağmen; “Emniyet güçlerine, bu talimatlara uygun olmadan kullanabilme yetkisi” verilmiş midir?

6) Emniyet Güçlerine böyle bir talimat verilmediyse: son zamanlarda özellikle Yüksel caddesinde yakın mesafeden yüze, ağıza, vücuda biber gazı sıkan; minibüs gibi gözaltına alınmış kişilerin bulunduğu kapalı ortamlara ya da çevrede bulunan iş yerlerine, kafelere biber gazı sıkan, bunu süreklilik haline getiren polis memurları için herhangi idari işlem başlatılmış mıdır?

7) Türkiye ve özelinde Ankara'da kaç polis memuru, talimatlara uygun olmayan bir şekilde biber gazı kullandığı için idari ceza almıştır?

8) Kullanılan biber gazlarının içeriği nedir? 'Model 5 gaz tüpü' olarak geçen ve sıvı biber gazı olarak kullanılan biber gazlarının içeriği nedir? Kullanılan diğer ajanlardan farklı mıdır?

9) Bu gazlar hangi teknik şartnamelerle ve hangi firmalardan, ne zaman ve ne kadar bedelle satın alınmıştır?