CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, ''Rejimin muhalefete ilişkin tutumunu, muhalefetin de rejime ilişkin tutumunu dikkate aldığımızda çıkardığımız sonuç, maalesef Suriye'yi hala çok zor ve kötü günler beklediği'' dedi.

Loğoğlu, Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı ve Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı George Sabra ile beraberindeki heyeti kabule ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Loğoğlu, basın toplantısını görüşmenin, Türk ve dünya kamuoyu için doğru algılanmasını sağlamak amacıyla düzenlediğini belirtti.

Suriyeli muhaliflerin kendileriyle ilk kez görüşme talebinde bulunduğunu bildiren Loğoğlu, heyetin ricası üzerine de kendilerini havaalanından aldırdıklarını söyledi.

Görüşmenin yaklaşık 2 saat sürdüğünü ve ayrıntılı bir şekilde heyetin görüşlerini dinlediklerini aktaran Loğoğlu, ''Bizde kendi görüşlerimizi çok net bir biçimde onlara anlattık'' dedi.

TERÖRİST GRUPLAR YOKMUŞ

Anlatılanlardan, ''Suriye'de hiçbir şekilde rejimin ve Beşar Esad'ın içinde bulunduğu bir geçiş dönemine, muhalefetin razı olmayacağı'' izlenimini edindiklerini aktaran Loğoğlu, ''En temel nokta bu idi. İkincisi ise kısmen de sorularımıza cevaben Suriye'de tek teröristin Beşar Esad olduğunu ve başka terörist gruplar bulunmadığını ileri sürdüler'' diye konuştu.

Heyetin, Türkiye'nin tutumundan özellikle mevcut Hükümet'in politikasından çok memnun olduklarını söylediğini belirten Loğoğlu, şöyle konuştu:

''Türkiye dışında kendilerine yardım eden bir ülke bulunmadığını belirttiler. Üzerinde bizimde mutabık olduğumuz ana vurgulardan bir tanesi de Türkiye ve Suriye halklarının dost oldukları. Birbirlerine karşı saygı, sevgi duydukları, tarihi kültürel bağları olduğu noktasıydı, bunu onlar da söyledi, biz de. Biz ayrıca dedik ki Türk halkı Suriye'yi düşman olarak görmüyor, bu bağlamda Türk Hükümeti'nin Suriye'yi düşmanmış gibi göstermesine CHP olarak bizim karşı olduğumuzu belirttik. Özgürlük, demokrasi, insan onuruna saygılı, hukukun üstünlüğü, kendi kullandıkları tabirle medeni bir rejimin Suriye'ye gelmesi konusunda da görüş birliği içerisinde olduğumuzu söyledik. Biz bu görüşmeyi, muhalefetin yanında veya rejimin karşısında olduğumuzu göstermek için yapmıyoruz, biz öteden beri, Suriye halkının yanında olduğumuzu göstermek için muhalefetin de görüşlerini dinlemek üzere yapıyoruz dedik.''

Loğoğlu, öteden beri Suriye meselesinin, bir dış müdahale, özellikle bir askeri müdahale olmadan Suriye halkı tarafından belirlenecek bir süreçle belirlenmesini önerdiklerini söyledi.

 

CHP'nin öncelikli olarak Suriye'de şiddetin sona ermesi için gayretlerini sürdüreceğini dile getirdiklerini aktaran Loğoğlu, ''Hükümetin yanlış bulduğumuz politikasının hangi noktalarda hatalı olduğunu kendilerine anlattık. Bir komşu ülke olarak, Türkiye'nin taraf tutmaktansa Suriye'de muhalefetle rejim arasında bir diyaloğu baştan itibaren teşvik etmesi, telkin etmesi ve bu yönde etkisini kullanması gerektiğini hatırlattık'' değerlendirmesinde bulundu.

BRAHİMİ'NİN ÇABALARINA MUHALEFETTEN DESTEK YOK

Birleşmiş Milletler ve Arap Ligi Suriye Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi'nin son Şam ziyaretinden ne gibi sonuçlar alındığını sorduklarını belirten Loğoğlu, ''Bize cevaben Brahimi ile bu görüşmelerden önce muhalefet olarak görüştüklerini ve Brahimi'ye Esad'la hiçbir geçiş dönemine razı olmayacaklarını söylediklerini belirttiler. Oysa Brahimi'nin, hem ABD'nin hem Rusya'nın desteklediği, içinde Beşar Esad'ın de bulunduğu geçiş döneminden bahseden bir öneriyle Şam'a gittiğini anladığımızı söyledik. Bu görüşmenin sonuçlarını henüz bilmiyoruz'' şeklinde konuştu.

Ayrıca Suriye'nin kuzeyindeki gelişmenin, bölgedeki Kürt dinamikleri açısından ne anlam ifade ettiğini de sorduklarını belirten Loğoğlu, bu konuda net bir cevap alamadıklarını, muhaliflerin rejimin zamanında Kürtleri de dışladığını, kuracakları yeni düzende Kürtlere her türlü hakkın verileceğini söylediklerini aktardı.

Esad sonrası ne öngördüklerini de sorduklarını ifade eden Loğoğlu, ''Suriye'deki bütün unsurları, etnik, mezhepsel, dini bütün unsurları bir araya getirecek bir kurultay düzenleyip, Suriye'ye demokratik bir rejim getireceklerini ifade ettiler. Toplam sonuca baktığımızda, rejimin muhalefete ilişkin tutumunu, muhalefetin de rejime ilişkin tutumunu dikkate aldığımızda çıkardığımız sonuç, maalesef Suriye'yi hala çok zor ve kötü günlerin beklediği'' dedi.

Loğoğlu, CHP olarak Brahimi'nin gayretlerini önemsediklerini ve sonuç vermesi gerektiğini düşündüklerini de dile getirdi.

''CHP'NİN TEK YANINDA OLDUĞU UNSUR SURİYE HALKININ TAMAMI''

Loğoğlu, ''CHP'nin tek yanında olduğu unsur Suriye halkının tamamı; bu rejim de değil muhalefet de değil. Hepsini içine alan bir yaklaşım içinde olduğumuzu, o nedenle kendileriyle bu görüşmeyi yapmanın önemli ve anlamlı olduğunu belirttik'' diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun neden heyetle görüşmediği yönündeki soru üzerine Loğoğlu, Kılıçdaroğlu'nun heyeti kabul edeceği konusunda bir açıklama yapmadıklarını, programının müsait olmadığını söyledi. Loğoğlu, ''Programı müsait olsaydı görüşmeyi düşünüyor muydu'' sorusuna da ''Görüşebilirdi ama müsait olmadı'' yanıtını verdi.

''CHP'NİN POLİTİKASINDA DEĞİŞİKLİK YOK''

Loğoğlu, görüşmenin ardından Sabra'nın, CHP'lilerin Suriye'de ''bir dikta rejimi'' olduğunu söylediğinin hatırlatılması üzerine, ''CHP'nin politikasında hiçbir değişiklik yok. CHP hiçbir zaman, ne şimdi ne iki yıl önce ne beş yıl önce, Suriye'deki rejimin demokratik bir rejim olduğunu söylemedi. Suriye'deki rejimin baskıcı olduğunu, halkın isteklerine daha fazla yanıt vermesi gereken noktada bir rejim olduğunu hep söyledik. Suriye halkının daha demokratik, daha özgürlükçü, daha katılımcı, daha insan haklarına saygılı bir rejime dönüşmesini, Suriye'deki bu son olaylardan önce de söylüyorduk, başladıktan sonra da söylüyorduk ve hala da söylüyoruz'' dedi.

Sabra'nın ''Hükümetten sonra muhalefetin de dostluğuna tanık oldukları'' yönündeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine Loğoğlu, ''CHP ne muhalefetten ne de Suriye'deki rejimden yana. Biz Suriye halkının tamamından yanayız. Bu bütünlüğü Suriye halkı nasıl sağlayacak bütün marifet orada'' ifadelerini kullandı.

Loğoğlu, ''Görüşmede, lojistik ya da silah anlamında Türkiye'nin destek sağladığına dair ipuçları verildi mi'' sorusu üzerine, ''Silah yardımı yapılmıyor, diyorlar. Oysa gayet iyi biliyoruz ki bu maalesef acı bir gerçek. Ve bunun sonucunda da komşu ülkedeki can kayıpları maalesef her geçen artıyor'' yanıtını verdi.