Amerikalı dil ve siyaset bilimcisi Noam Chomsky, Türiye'nin 90'lı yıllarda 'Kürtlere devlet şiddeti' uyguladığını, şimdilerde ise aynı 'çirkin politikaları' Kobani konusunda sürdürdüğünü söyledi.

Noam Chomsky, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı ile Yabancı Diller Yüksek Okulu tarafından düzenlenen '1. Üniversitelerarası İngiliz Dili, Edebiyatı ve Dilbilimi Kongresi'ne katıldı.

Telekonferans yöntemiyle öğrencilere konferans veren Chomsky, daha sonra salonda bulunan öğrenci ve akademisyenlerin sorularını cevapladı.

Türkiye'nin Kobani'deki Kürtlere Peşmerge'nin destek vermesiyle ilgili politikasında değişiklik yapmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Chomsky, Türkiye'nin özel bir konumu olan modern ve sanayileşmiş bir ülke olarak hem Avrupa'ya hem de Ortadoğu'ya bakan yönlerine sahip olduğunu ve bu özelliklerini kullanması gerektiğini dile getirdi.

"PEŞMERGE 'TÜRKİYE'NİN MÜTTEFİKİ, YPG 'TÜRKİYENİN MUHALİFİ'"

Kobani'deki Kürtler ile YPG'yi 'Türkiye'nin muhalifi' grup olarak nitelendiren Chomsky, Peşmerge'yi ise 'Türkiye'nin müttefiki' olarak adlandırdı.

Ankara'nın Peşmerge'nin Kobani'ye geçmesine izin vermesini ise Chomsky, Türkiye'nin müttefik güçlerini (Peşmerge) PYD'nin etki alanına yerleştirme çabası olarak gördüğünü kaydetti.

Türkiye'nin Peşmerge'nin Kobani'ye girmesini kabul etmesini politika değişikliği olarak görmediğini dile getiren Chomsky, bu tespiti bir çok Türk analistin de yaptığını ifade etti. Chomsky, Kobani'nin, 'potansiyel katliamla yüz yüze iken Türk tankları birkaç yüz metre mesafede izlemede kalmasını' üzüntüyle karşıladığını da dile getirdi.

CHOMSKY, 90'LARDAKİ DEVLET ŞİDDETİNİ HATIRLATTI

Türkiye'nin Kürt politikasının geçmişten bu yana olumsuz olduğunu belirten Chomsky, "Peşmerge'yi Kobani'ye getirmek, çok çirkin bir politika. Umarım ki Türkiye yeni dünya düzeninde kendine bu rolü almaz. Bu çok çirkin bir konum ve çok olumsuz etkileri olacaktır. 90'larda Kürt bölgesinde Türk devletinin şiddetini hatırlarsınız. On binlerce kişi öldürüldü, Güney ve Güneydoğu bölgelerinde yüzlerce köy yıkıldı. Akla gelebilecek her türlü terör ve işkence kullanıldı. Bunun sonucu olarak binlerce insan mülteci konumuna düştü, bunlar da İstanbul'da gecekondu bölgelerini oluşturdu. İstanbul'a geldiğimde buraları ziyaret etmiştim." diye konuştu. (başkahaber)