Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Merkezi, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı'nın da aralarında olduğu tutuklu avukatlara ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün yaptığı açıklamalara ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Başbakan Erdoğan’ın ÇHD'li avukatların tutuklandığı operasyona ilişkin yaptığı açıklamaların, "gerçek dışı, karalama, kirletme ve itibarsızlaştırmaya yönelik" olduğu belirtildi.

"Henüz operasyon başında İstanbul Emniyeti tarafından yayılan yalanlara bu kez Başbakan devam etmektedir" denilen açıklama, şöyle devam etti:

"Bu durumda aklımıza bir tek şey gelmektedir. İstanbul Emniyetinin yalanlarına bel bağlanıldığına göre, Başbakan ya baskılar karşısında gerçekten çaresiz durumda ya da basını hiç takip etmeyen basın danışmanlarının dolduruşuna gelmiş durumdadır."

ÇHD, Başbakan'ın "onlarca çelik kapı kırılarak içeri girildi" şeklindeki açıklamalarına şu yanıtı verdi:

"Sayın Başbakan;

Avukatlardan henüz daha kapının açılması talep edilmeden, kolluk kuvvetleriniz son derece terörize bir şekilde ve hazırlıklı olarak, avukatların konutundaki tek kapı kırılarak içeri girmiştir. Avukatların bürolarında 11 çelik kapı, sahte kimlikler, yakılan dosyalar söylemi ise son derece gerçek dışıdır. İstanbul Emniyet Müdürlüğü arama sırasında çekmiş olduğu görüntüleri kamuoyu ile paylaşsın gerçekleri görelim. İstanbul Emniyetinin 'Kozmik oda', '13 çelik kapı', 'yakılan belgeler" gibi yalanları artık çoktan rafa kaldırmıştır. Bunlar ile ilgilenmiyoruz.

Ancak insanların, avukatların konutlarında, sizin deyiminiz ile 'bir apartman dairesinde' nasıl ve ne zaman kalacağı, ne şekilde yaşayacağı da sizi ilgilendirmez. Ama örneğin Cumhuriyet Savcısı ve Baro temsilcisi olmadan avukat konutlarına girilemeyeceği sizi ilgilendirir."

'BAŞBAKAN DOĞRU BİR TESPİT YAPMIŞ'

ÇHD, Başbakan'ın, "Bu avukatlar işini bilen avukatlar" sözlerine "Çok doğru tespit etmişsiniz. Evet bu avukatlar, Çağdaş Hukukçular Derneği'nin 40 yıllık adalet mücadelesinin bugünkü temsilcileridir. Bizler de onların işlerini çok iyi bildiğini biliyoruz. Bunu Engin Çeber’in Şerzan Kurt’un Çağdaş Gemik’in, Baran Tursun’un Emrah Gezer’in davalarında, iktidarınız zamanında yapılan işkence, yargısız infazlar dosyalarında, ve yine iktidarınız tarafından hep korunmaya çalışılan katillerin cezalandırılması için verilen onurlu mücadelelerinden ve başarılarından biliyoruz" şeklide yanıt verdi.

'AVUKATLARA MÜDAHALE EDİLEMEZ'

Açıklama şu ifadelerle devam etti:

"Ve dışarıdakiler, bizler, sizin deyiminizle, 'avukatlara müdahale edilemez' diyenler, olarak bir kere daha diyoruz, avukatlara müdahale edilemez. Ama biliyoruz ki edeceksiniz. Edin. Bu güne kadar halkımıza uygulamadığınız hukukunuzu, bize uygulayın demeyeceğiz. Zaten uygulamayacaksınız. Yargıya müdahale ediyorsunuz da demeyeceğiz. Sizin de tıpkı sizden öncekiler gibi müdahale ettiğinizi biliyoruz. Etmeye devam edin. O sebeple, soruşturma neye dayanmış, savcı ne sormuş, hangi somut delile dayanılarak bu avukatlar tutuklanmış, bunları da size hatırlatmayacağız.

'BİZE DÜŞMAN CEZA HUKUKU UYGULUYORSUNUZ'

Biz biliyoruz ki, bize düşman ceza hukuku uyguluyorsunuz. Bu davanın suçu da suçlusu da olmayacak. Arkadaşlarımız orada rehindirler. Bu zihniyet, geçen yüzyılda Nazi toplama kamplarını yarattı, bu yüzyılda ise Guantanamo kamplarını yarattı. Ancak şunu bilmenizi isteriz ki, bu operasyon ile hedef aldığınız devrimci avukatlık pratiğimizdir. Derneğimiz, 40 yıldır ezilenlerin, yoksulların, sömürülenlerin kısacası tüm toplumsal muhalefetin avukatlığını Kurumsal olarak yapmaktadır. Baskılarınız bizleri yıldıramayacaktır. (ETHA)