BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak Habertürk canlı yayınında Diyarbakır Belediye başkanlığına ve gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kışanak, “Cemaat defalarca örgütle görüşülmesine, Öcalan'la görüşmeye gerek yok demiştir, bu bilinmeyen bir şey değil. Fethullah Gülen’in 'Köklerini kazıyın gidin kırın' diyen demeçleri de var” dedi.

Kışanak, 'Balçiçek İlter'le Söz Sende' programında gündeme ve adaylığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gündemdeki tartışmaları yorumlayan Kışanak 'Başbakan çıkıp hata yaptım demeli' dedi.

İşte Gültan Kışanak'ın açıklamalarından önemli satırbaşları:

"Diyarbakır belediyesi olarak 2009'dan bu yana ne yaptıysak, bizden önceki 80 yılda yapılanlardan fazlasını yaptık. Van depremi büyük bir trajediydi, deprem çok politize edildi ve dışlandı. Van belediyesi STK'larla devletten fazla katkı yaptı yaraların sarılması konusunda. Biz Başbakan'dan önce oraya vardık. Diyarbakır belediyesi sıcak yemek dağıttı, medya bunları görmezden geldi.

Van’da şuan hala geçici konutlarda kalan aileler var hepsi kalıcı konut istiyor. Durumları görünür olsun diye barakalarından çıkmıyorlar. Konut haklarını kaybetmemek için ne yazık ki bunu tercih ediyorlar şartları çok kötü.

ÜÇ TEMEL SLOGAN

Diyarbakır çok örgütlü bir kent, kaynaklar sıralı ihtiyaçlar sonsuz. Biz özgürlük iddiamızı Diyarbakır'da gerçekleştireceğiz. Bir ilk gerçekleşecek tarihi bilgilere göre, Diyarbakır eskiden kadın bir hükümdar tarafından yönetiliyormuş. Yıllar sonra ilk kez bir belediye başkanı olacak. Sosyal politikalar çok önemli bir konu. Entegre kalkınma programları önceliğimiz olacak. Üç temel sloganımız var 'Genç Amed, Yeşil Amed, Kadın Amed' diye.

Paralel devlet tartışmaları başladığından beri, yapılanmaların tasfiye edilmesi konusunda ciddi açıklamalar yapılıyor. Böyle olunca polisin hazırladığı dinleme tutanakları, gözaltı operasyonları bir şaibe altına giriyor. KCK davalarında 4 yıldır sesimizi duyurmaya çalışıyorduk 'Bu tamamen siyasi bir davadır' diye. Başbakan şimdi seçilmişin oğlunu nasıl gözaltına alırsınız diye şikayet ediyor.

Hiç kimse şuan adaletin tecelli ettiğine inanmıyor. Gayri hukuki yapılanmalar var. Yargıda bir yeniden yapılanma süreci başlatılmalı. Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın diye yıllarca siyaset yaptık. Hukukta eşitlik ilkesi esastır dedik hükümet bunları kaldırırken özel yetkili mahkemeleri devam ettiren geçici bir madde koydu. Buna benzer yapılanmaların ortadan kaldırılması, evrensel hukuk kurallarının temel edilmesi lazım.

'HAKİKATLERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURALIM'

Öcalan da bir paralel devletten söz ediyordu. Bundan Hanefi Avcı da Ahmet Şık da bahsediyordu. Bu zaten bir sır değildi.

Hükümet çözüm süreciyle ilgili tartışmaları gizlemek istiyor, şimdiye kadar müttefiklerdi, bu çatırdadı. Başbakan çıkıp 'Yanlış yaptım böyle bir koalisyon kurmamalıydım' demeli. Ortada çok büyük paralar var, milletvekillerinin birinci derecede yakınları var, bir kamu bankası var. Çözüm süreci bu çatışmadan zarar görecek. Cemaat defalarca örgütle görüşülmesine, Öcalan'la görüşmeye gerek yok demiştir, bu bilinmeyen bir şey değil. Fethullah Gülen’in 'Köklerini kazıyın gidin kırın' diyen demeçleri de var.

Çözüm sürecinin başından beri parlamento devreye girsin, barış konusunda bir karar alsın diyoruz. Milletin iradesini devreye sokmadan bu süreç başarıya ulaşamaz.

Demokratikleşme paketi beklentileri karşılamadı. Bu paket oldukça sınırlı ve derde derman olacak bir paket değil. Türkiye'deki Kürt sorunu çok büyük bir sorun. Hükümetin bir süreç bir yol izlemesi lazım. Hakikatleri araştırma komisyonu kuralım bu derin yapılanmaları birlikte tartışalım, yeni bir başlangıç yapalım." (İnternet Haber)