Düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalar yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Demokratikleşme Paketi’nde partilere eş başkanlığın önünü açan maddeyi de değerlendirerek, şunları söyledi:

'KILIÇDAROĞLU SARIGÜL'E YAPAMIYORUM DİYECEK'

“Bizim öyle bir derdimiz yok. Bize eş başkanlık lazım değil. Baktık ki; muhalafet liderleri partilerini yönetemiyorlar, onlara bir imkan hazırlayalım dedik. Yanlarına bir adam getirsinler yedek medek birşey yapsınlar. Sayın Sarıgül bekliyor işte Kılıçdaroğlu ne zaman, ‘Gel ben bu işi yapamıyorum, yanımda beraber idare edelim’ demesini bekliyor. Ama AK Parti’nin böyle bir niyeti de, planlaması da yok” dedi.

'BAHÇELİ ANDIMIZI KENDİ TOPLANTISINDA OKUTSUN'

Gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ’nin okullarda okutulan Andımızın kaldırılmasına yönelik eleştirilerinin anımsatılması üzerine şunları kaydetti:

“Bir Türk çocuğu her sabah ‘Yemin ederim ki ben Türk’üm’ demek zorunda mı? Demezse Türklüğüne bir zarar gelir mi? Diploma törenleri esnasında, Meclis’te milletvekili yemini, bazı mesleklere girerken yapılır. Ama her sabah her sabah minicik çocukları soğukta, karda, kışta sıraya geçirip bunu yapmanın ne manası var. Ben 2003’te ilköğretim yönetmeliğini değiştirip ‘yabancıların and içme mecburiyeti yoktur’ hükmünü getirdim diye kıyamet kopardılar. Antalya’da yaşayan Almanlar, Bodrum’da yaşayan İngilizler, ‘Sayın Bakan çocuklarımızı sizin okullarınıza gönderiyoruz’ diye bana müracaat ettiler. Bu hamasi ulusalcılardan birine, ‘Almanya’da bizim 3 milyona yakın nüfusumuz var. Onların çocuklarını sıraya geçirip, her sabah ‘Ben Germen’im’ dedirtirlerse ne yaparsın?’ dedim. ‘Başlarına yıkarız’ dedi. Tutarlı olalım, empati yapalım. Her sabah başkasının çocuklarına yalan söyletmek zorunda mısın? Sayın Bahçeli bu Andın unutulmasını istemiyorsa, MHP’nin her grup toplantısında kendisi söyleyip, katılanlar da tekrarlayabilirler.”

'BAŞBAKANI DAMGALAMA'

Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Yiğit Bulut’un, “Bu ülkede gerçek bir sosyalist varsa o da Recep Tayyip Erdoğan ” açıklamasını da değerlendiren Çelik, bazı kavramların karıştırılmaması gerektiğini vurguladı. Çelik, şunları söyledi:

“Sayın Yiğit Bulut’un ağzından çıkan ifade bu mudur onu bilmiyorum. Ancak Hz. Ömer ne kadar sosyalistse Sayın Başbakan da o kadar sosyalisttir. Sosyal adalet kavramına inanmak, sosyal devleti hayata hakim kılmak, vatandaşın sosyal devlet kavramının tadına varmasını sağlamak sosyalist olmayı gerektirmez. Sayın Başbakan bunları başarmış olan bir Başbakan’dır. Türkiye’de sosyal adalet ve sosyal devlet kavramı Sayın Başbakan’ın başbakalnlığı döneminde hayata, devlete hakim kılınmıştır. Sayın Başbakan muhafazakar, demokrat bir insandır. Siz ille de Sayın Başbakan’a başka bir unvan bulmak zorunda değilsiniz. İslam dinindeki insan sevgisine Hümanizm diyenler var. Mesela İslam dinindeki insan sevgisi Hümanizm değildir. Ben sosyal adalet, insanlar arasında gelir dağılımının adaletli olması gerektiğine, sosyal devlete inanırım. Ama sosyalizmi yanıma bile yaklaştırmam. Ben sosyalist mosyalist falan değilim. Sayın Başbakan de sosyalist değil. Eğer sosyal devlet anlayışı, sosyal devlet kavramı halka yakın olmak, fakir fukarayı gözetme, zayıfın, hastanın, yaşlının elinden tutma, kimsesizlerin kimsesi olma manasında Sayın Bulut söylemişse eyvallah. Ama Sayın Başbakan muhafazakar, demokrat bir liderdir. Partimiz muhafazakar, demokrat bir partidir. Avrupa’daki vatandaşlarımız sosyalist partilere oy veriyorlar ama Türkiye’ye geldikleri zaman CHP ’ye değil, AK Parti’ye oy veriyorlar. Demek ki bu ihtiyacı AK Parti karşılamıştır. Eğer bu anlamda söylenmişse bir şey diyemem. Ama ben doğrudan Başbakanıma sosyalist damgasını yapıştırmam.” (Radikal)