Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afrin operasyonu, ABD'nin DSG'ye silah desteği ve  ogündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Antalya Kültür Merkezi'nde İl Danışma Meclisi toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, "ABD’nin artık PYD/YPG’ye silah vermeyeceği” yönündeki habere ilişkin "Söylemden çok somut adımlar görmek istiyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster ile telefonda görüştüğünü duyurmuştu.

Görüşmede McMaster'ın PYD/YPG'ye silah verilmeyeceği hususunu teyit ettiğini öne sürmüştü.

Çavuşoğlu, McMaster’ın ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a söylediğini teyit ettiğini öne sürdü.

"Maalesef bugüne kadar çok söz verildi, Münbiç'te en son Rakka'da silah verme konusunda” diyen Çavuşoğlu "Bunlar maalesef tutulmadı dolayısıyla tüm bu alanlarda söylemden çok, somut adımları görmek istiyoruz” diye konuştu.

"Kaybolan güveni tekrar tesis edecek adımların atılması lazım” ifadelerini kullanan Çavuşoğlu "Terör örgütüyle ABD’nin bağını koparması gerekiyor ve onlara da tamamen silahı bıraktırması gerekiyor. Kendi verdikleri silahları geri alması gerekiyor. Münbiç'ten derhal çekilmeleri gerekiyor” diye konuştu.

Öte yandan Çavuşoğlu, "ÖSO'nun kaynağı El Kaide'dir" diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'a tepki gösterdi.

Çavuşoğlu, " CHP'nin bir genel başkan yardımcısı var, benim memurumdu eskiden, kısa bir süre. Şimdi bunları söylemek istemezdim ama bana gelip, 'Bu bakanlıkta bir tek Ak Partili varsa benim' deyip yalvaran bir zavallı, şimdi partinin adını bile doğru söylemiyor. Şimdi gelmiş Özgür Suriye Ordusu'na çamur atıyor. Sen nasıl milli bir insansın" dedi.

'BAŞKONSOLOS BEN DEĞİLDİM' DİYEN KORKAK BU’

Mevlüt Çavuşoğlu, CHP'li Yılmaz'la ilgili açıklamalarına şöyle devam etti:

"Başka bir şey daha söyleyeyim ben size: O gün Musul Başkonsolosluğumuz DEAŞ tarafından ele geçirilince bu zat, bana bunu oradaki korumalar, özel harekâtçılar ve çalışanlar söylüyor, ifadelerinin kayıtları da bakanlıkta, korkusundan 'Başkonsolos ben değildim' diyen bir korkak bu. Ya, biz bunları yani kimseye saldırmamak, uğraşmamak için bugüne kadar söylemedik. Ama sen benim teröre karşı mücadelemde beni zayıf düşürmek için böyle alçakça açıklamalar yaparsan ben de bunları söylerim. Tüm Türkiye bilsin."

‘AB BAKANLIĞI'NDAN DA KOVULDU’

CHP'li Yılmaz'ın Avrupa Birliği Bakanlığı'ndan da kovulduğunu ileri süren Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Ayrıca bu zat 15 gün Avrupa Bakanlığı'nda görev aldı ve kovuldu sonra. Onu da Volkan Bozkır'a sorun, neden kovulduğunu. Girmek istemiyorum. Peki be gafil, sen nasıl oluyor da bugün askerimizle omuz omuza yürüyen kişilere DEAŞ'çı diyorsun? Senin problemin ne, ne için söylüyorsun? Onlar ilerledikçe, zafer elde ettikçe, Allahu Ekber dediği için mi rahatsız oluyorsun? Biz de Allahu Ekber diyoruz, biz de mi DEAŞ'çıyız. Bizim dinimiz DEAŞ gibi teröristlere mi kalmış? Onlar teröristtir. Hem de biz Allahu Ekber diyoruz, senin geçmişin gibi 'Tanrı uludur' demiyoruz. İşte muhalefetin hali böyle, zavallılar kalkmış askere ve teröre karşı, peki sen acaba onların ideolojisini mi benimsiyorsun da Marksist, Leninist, Komünist, Ateist ideolojinde bu kadar onlara karşı mücadele edenlere saldırıyorsun. Bana ne senin ideolojinden, inancından ama takiye yapma. Sen Kars, Ardahan, Iğdır bölgesindeki yiğitlerimizden hiç ders almadın mı? O bölgede birçok Azeri asıllı kardeşlerimizde var, onlardan mertlik, bir şey öğrenmediysen Strazburg'da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde Türkiye'nin yanında dimdik duran Samad Seyidov'dan da mı utanmadın? İşte böyle. Ben size soruyorum şimdi: Siz bu ülkeyi böyle kişilere teslim eder misiniz? İçinde DHKP-C'lilerin olduğu PKK'lılara sempati duyan ve destekleyen partilere Türkiye'yi emanet eder misiniz? O zaman daha çok çalışmamız lazım."