PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, gündemdeki gelişmelere ilişkin MED NÛÇE’ye önemli değerlendirmelerde bulundu.

Duran Kalkan, belediyelere seçilerek gelen eş başkanların görevden alınması ve yerlerine kayyum atanması durumunda PKK'nin göreve atananları hedefine alacağını tekrarladı.

Daha önce PKK yöneticilerinden Murat Karayılan da konuya ilişkin benzer bir açıklama yapmıştı.

Kalkan'ın konuya ilişkin açıklamalarından satır başları şöyle:

“Şimdi biri Erdoğan’ı görevinden alıp, yerine bir Cumhurbaşkanı atarsa ne olur? O sisteme ne denir? Çünkü Erdoğan seçilmiş olmasıyla övünüyor. Peki neden seçilmişleri görevden alıyor ve yerine atama yapıyor? Sadece seçilmiş olan AKP’liler ve Erdoğan mıdır? 

“DBP’nin eşbaşkanları, encümenleri seçim ile gelmediler mi? Hem de ne kadar oy aldılar. Çoğu yüzde 70-80-90’lar ile seçildi. O kadar oy ile seçilmişleri görevden atıp tutuklamak, onlara oy veren herkesi tutuklamak demektir.

TUTUKLAMALAR

“Bir diğeri ise belediyelere saldırı yeni başlamıyor. Aslında bu yeterince teşhir edilemedi, kamuoyu oluşturulamadı. Bir yılı aşkın süredir belediye eşbaşkanlarına, encümenlerine yönelik operasyonlar var. DBP’li belediye eşbaşkanlarının yarısı ya görevden alınmış ya da tutuklanmış. Geriye kalanını da görevden almak ve yerlerine kayyum atamak istiyorlar.

“Belediyelere dönük saldırı, Kürt halkının iradesine, Kürt sorununun çözümüne dönük saldırıdır. O halde bu saldırılara karşı sonuna kadar direnme olmalıdır. Halk iradesine sahip çıkmalıdır. Belediye yönetimlerini halk seçti ve ancak halk yargılayıp görevden alabilir. Belediyelerin de halkla bu temelde bütünleşmesi gerekiyor.

“HALK GÖREVDEN ALMADAN, GÖREVİ BIRAKAMAZLAR”

“Eşbaşkanlara seçimlerde halk görev verdi. Halk o görevden almadan, görevi bırakamazlar. Bırakırlarsa halkın verdiği oyu boşa çıkarmış olurlar. Halk da irade olarak seçtiği gücü yalnız bırakmamalıdır. Elbirliği etmeliler ve sonuna kadar görevlerine sahip çıkmalıdırlar.

“Yerel yönetim demek, halkın kendisi demektir. Bu her yerde yapılabilir. Halk belediye başkanı diye atanan hiçbir kayyumu dinlememeli, onlar ile hiçbir işini yapmamalıdır.

“Bir de açık söyleyelim; eğer seçilmişler bu şekilde görevden alınıp cezaevine koyulursa, birileri de gelip “ben kayyumum” deyip, belediyelerin başına geçerse, o da bilsin ki savunma güçlerinin hedefidir. Onların belediye başkanlığı yapmalarına, o imkanları kullanmalarına izin vermeyiz. Asla kayyum ile belediyelere el koymaya izin vermeyeceğiz. Kim onu kabul ederse, halkın, gerillanın, öz savunmanın hedefidir. Bilsin ki, bu iş ciddidir. Kimse devletin memurluğu ile halkın iradesini kıramaz. Hiç kimse böyle bir konuma gelmemeli. Halk ve hareket olarak biz bu cevabı verebilecek güçteyiz. Bu bakımdan herkes dikkatli olsun, yanlış hesap yapmasın. Eğer halkın iradesine karşı hareket ederlerse, halkın iradesi onu boğar.”