Anayasa Mahkemesi'nin (AYM)  kararı ardından Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nden tahliye edilen BDP Milletvekili Gülser Yıldırım, buruk bir sevinç yaşadığını belirterek, " İçerde bu kadar hasta arkadaşım varken benim çıkmam pek mutlu edemedi" dedi. Yıldırım, Kürt sorunu çözülmeden bu mücadelenin bitmeyeceğini söyledi.

AYM'nin kararı ardından  Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu vekilleri Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan'ın tahliyesine karar verdi.

Gülser Yıldırım Mardin E Tipi Cezaevi'nden, İbrahim Ayhan ise  Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nden tahliye edildi. Ayhan, cezaevinden çıkarken kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Cezaevi önünde bekleyen ve zılgıtlar çeken kadınların yeşil, sarı, kırmızı puşi taktığı görüldü. Polis cezaevi önünde zırhlı araçla önlem alırken, uzun bir bekleyişin ardından İbrahim Ayhan cezaevinden tahliye edildi.

Yaklaşık üç yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen Gülseren Yıldırım ise Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi önünde kitlesel karşılandı. Karşılama öncesi aralarında BDP'nin il, ilçe ve belde yöneticileri ile  seçilmişler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de olduğu çok sayıda kişi cezaevi önünde bekledi.

Yıldırım'ın cezaevi kapısından çıkmasıyla birlikte cezaevi önünde toplanan kitle "Beji Serok Apo" sloganları attı. Yakınları ve kendisini karşılayanlarla kucaklaşan Yıldırım tahliyesinin ardından ilk demecini verdi.

'BENDE PEK SEVİNÇ ETKİSİ YARATMADI'

Sözlerine buruk bir sevinç yaşadığını ifade ederek başlayan Yıldırım "İçerde bu kadar hasta tutuklu ve arkadaşlarım varken benim çıkmam beni pek mutlu edemedi. Aynı zaman da bir halkın iradesi olarak bu şekilde tahliye ediliyor olmam bende pek sevinç etkisi yaratmadı. Bu kadar tutuklunun cezaevinde kalmaması gerekiyordu" dedi.

Halkın iradesinin bu şekilde içerde çürümeye terk edilmesinin haksızlık olduğunu fakat hiçbir gücün halkın iradesini kıramayacağını belirten Yıldırım verilen kararın bir an önce diğer arkadaşları içinde uygulanması gerektiğini ifade etti. Yıldırım, "Benim bırakılmam bana bir lütuf değil, bu gasp edilmiş ve geç verilmiş bir haktır. Ama ne yazık ki kimse bunları görmezken demokrasi isteyen eşitlik isteyen bir halkın iradesi bu şekilde alıkonulmak istenmektedir. Bu sadece Kürt halkına karşı yapılan bir komplodur. Kürt halkına yapılan bu komployu kıracağız. Kürt halkı olarak başımız her zaman dik ve onurludur" şeklinde konuştu.

Hukuk ve demokrasinin herkes için lazım olduğunu fakat demokrasinin bazı kişilerin çıkarı doğrultusunda kullanıldığını söyleyen Yıldırım, "Kulakları Kürt halkının sesi için kapalıdır. Evet ben bugün dışarı bırakıldım ve buruk bir sevinç yaşamaktayım ama içerde o kadar anne, hasta, siyasetçi ve o kadar arkadaşımı bırakmışken bu mutlu olmamı gerektirmez. Aynı zaman da içerde ölümle pençeleşen o kadar tutuklu varken bu mümkün değildir" diye konuştu.

'TAHLİYE KARARI KÜRT SORUNUNU BİTİRMEZ'

Tahliye kararlarının Kürt sorununun bitişi anlamına gelmediğini belirten Yıldırım, "Evet bizler çıktık ama hala çözülmesi beklenen bir Kürt sorunu var. Ve bu sorun çözülmedikçe bu mücadele de bitmeyecektir" diye konuştu.

İçerde kaldığı süre boyunca özgürlük kavramını hep dile getirdiğini söyleyen Yıldırım, toplumsal sorunların uçta olduğu bir dönemde özgürlük kavramının olamayacağını ifade etti.  Yapılan açıklamanın Yıldırım ve beraberindeki kitle BDP Mardin İl binasına geçti. (ANF)