BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ile Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, dün, Mehmet Ağar’ın kaldığı Aydın Yenipazar Cezaevi önünde Cumartesi Anneleriyle oturma eylemi yaptıklarını anımsattı.

 

Mehmet Ağar’ın cezaevinde bulunup bulunmadığından emin olmadıklarını ifade eden Buldan, ”Türkiye’de 1990’lı yıllardaki faili meçhul cinayetler devlet tarafından işlenmiştir” dedi.

 

Buldan "Bir dönem Türkiye'de işlenen faili meçhul cinayetlerden birebir sorumlu tutulan Mehmet Ağar'ın 2 yıl gibi komik bir cezayla cezalandırılmasına ilişkin tepkilerimizi, görüşlerimizi ve düşüncelerimizi ifade etmek adına dün ordaydık" dedi. Korkut Eken'in yaptığı açıklamayı eleştiren Buldan, 90'larda ve 1995'te Türkiye'de işlenen faili meçhul cinayetlerden Türkiye'nin başında bulunan Başbakan da dâhil Emniyet Genel Müdürü, Olağanüstü hal bölge valilerinin birebir sorumlu olduğunu söyledi.

 

Geçen hafta, kaçırılan AK Parti yöneticilerine ilişkin ”savaş süreçlerinde böyle şeyler olur ama biz hiçbir zaman kaçırmaktan, ölmekten ve öldürmekten yana değiliz” dediğini, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerinin bir bölümünü alarak kendisine yanıt verdiğini anlatan Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: Biz de Sayın Başbakana 'ölü sevici' tanımlamasının aslında tam da kendisine uyduğunu yani kendi üslubunun aslında buna yakın olduğunu ve sürekli Başbakanın bu ülkede ölümlere sevindiğini ifade etmek istiyoruz. Biz bu coğrafyada kan dökülmemesi, insanların yaşamını yitirmemesi için sürekli mücadele ettik. Ölen çocuklar bizim çocuklarımız. ’Gerilla’ da polis de asker de olsa, bu coğrafyada yaşanan acılar hepimizin yüreğini yakıyor. Ancak Başbakan savaştan yana politika izlemeyenleri kendisine hedef olarak belirliyor.

 

Ben ölümün ne anlama geldiği çok iyi bilen biriyim. Çünkü, 30 yıllık savaş sürecinde eşimi kaybettim. Dolayısıyla Sayın Başbakan ölümü benden daha iyi bilecek bir insan değildir. Ölümün, yetim bir çocuğu büyütmenin ne anlama geldiğini ben Başbakan’dan çok daha iyi bilirim. Bu savaşın bitmesi için de mücadele eden bir insanım. Bu konuda mücadelemiz devam edecek. Başbakan, bu üslubundan vazgeçmelidir.”

 

”ULUDERE İNSANLIK SUÇU”

Hasip Kaplan da ”Toplu katliam, insanlığa karşı işlenen suçların en adisi, alçakçası ve en rezilidir. Uludere, budur” diye konuştu.

 

Kaplan, şunları söyledi: ”Kürt halkının tarihinde üç tane seçilmiş travma vardır; 33 kurşun, Halepçe ve Uludere. Uludere’nin baş sorumlusu Başbakan’dır.

 

Uludere, insanlık suçu olduğu için uluslararasıdır. Uluslararası hukuka intikal etmiştir. Sayın Başbakan ulusal yargıda ’yırtarım’ diyor ama ulusalüstü yargıda her an tutuklanabilir.”