Ankara - BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, BDP'nin Roboski Katliamı'na ilişkin Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) yaptığı başvurunun detaylarını açıkladı. Başvuruda, Türkiye'de benzer katliamlarda yaşanan süreçlerin Roboski'de yaşananların da üstünün örtüleceği kaygısını yarattığı belirtilirken, buna dayanak olarak ise gizlilik kararı gösterildi. Başvuruda ayrıca UCM savcılarından etkin bir soruşturma beklendiği de kaydedildi.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan TBMM'de basın toplantısı düzenleyerek, UCM'ye yaptıkları başvuruyu duyurdu. Kaplan, UCM'ye yapılan başvurunun BDP Eş Genel Başkanlar Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş imzası ile yapıldığını belirterek, taleplerinin somut olduğunu katliamın karanlıkta kalmayacağını söyledi.

Başvuruda gözlemlerin, fotoğrafların, görüntülerin, tutanakların, siyasi partilerin görüşlerinin, medyada çıkan haberlerin, ölenlerin kimlikleri, otopsi belgeleri ve hayat hikayelerinin yer aldığını belirten Kaplan, olay yerinden çekilen bazı fotoğrafları basın mensuplarına gösterdi.

IRAK VE TÜRKİYE ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ'NE TARAF DEĞİL

Irak ve Türkiye'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tarafı olmadığını, ilgili sözleşmeyi imzalamadığını söyleyen Kaplan, ''Ancak bu, sorumluluktan kurtulma sonucunu doğurmuyor'' dedi. Bu olayı Türkiye'de çözmek, aydınlığa kavuşturmak istediklerini dile getiren Kaplan, hala yapılabilecek şeyler olduğunu söyledi.

Ölenlerin ailelerinin tazminat için ''önce failleri bulun'' dediğini aktaran Kaplan, ''Anlayana, bu çok anlamlıdır'' ifadesini kullandı.

SAYIN RICCIARDONE BUNU BİLECEKSİN!

ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone'nın Uludere ile ilgili sözlerini "ilginç tespitleri var" sözleriyle değerlendiren Kaplan, "'ABD'nin hedefle ilgisi yok' diyor. Ne demek bu? 'Hedefi Türk tarafı belirler' diyor. 4 saatlik görüntüleri soran ve 'predatorlar da var mıydı' diye soranlara 'sır' diyor, 'korumak gerek' diyor. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda ne sır vardır ne zaman aşımı, Sayın Ricciardone, bunu bileceksin. Bunu bileceksin. İnsanlığa karşı suç işlendiğinde ne sır tanırız ne de zaman aşımı. Hiçbir insanlık vicdanı bunu kabul etmez. Kimse dehlizlerde bu tür acı olayları, trajedileri kapatmaya çalışmasın" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin mahkumiyetlerde AİHM birinciliğini almasının ve ifade özgürlüğünde 148'inci sıraya gerilemesinin kendilerini mutlu etmediğini söyleyen Kaplan, Başbakan'ın basın mensuplarına bakış açısını eleştirdi. Kaplan, Başbakan'ın polis fezlekesi ile değil yargı kararları ile konuşması gerektiğini ifade etti.

UCM’YE BAŞVURU

Kaplan'a, Uludere ile ilgili yargı sürecinin devam ettiği hatırlatılarak, neden bunun sonucunun beklenmediği soruldu. Kaplan, "Bu ülkenin Başbakanı olayı baştan örtmeye çalışırsa, bu kadar vahim bir olayda o ülkenin savcısı olayla ilgili zaptı helikopterle havadan tutarsa, o ülkede gizlilik kararı konulursa insanlığa karşı işlenmiş suçlar, tazminat ile örtbas etme çabasına girilirse biz de her alanda bütün yolları deneriz ulusal, uluslar üstü. İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar sadece ulusların sorunu değildir, herkesi ilgilendirir" dedi. Kaplan, açıklamasının ardından ise UCM'ye yapılan başvuru metnini basın mensuplarına verdi.