BDP, MYK toplantısı sonrası açlık grevleri sürecini ve Suriyeli muhalifler ile Kürtler arasında yaşanan çatışmalara değindi

BDP, MYK toplantısından sonra yapılan açıklamada Suriye’de Kürtlere yönelik saldırıların sorumlusu olarak Türkiye gösterildi.

BDP yönetimi,  “Türkiye’nin desteklediği kimi silahlı çetelerin Suriye Kürdistan’ında çatışma çıkarması işgal girişiminde bulunması hiçbir şekilde kabul edilemez” dedi.

'ÖCALAN'IN ROLÜ VE ÖNEMİ BİR KEZ DAHA AÇIĞA ÇIKMIŞTIR'

Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla sonlandırılan açlık grevleri ile ilgili yapılan açıklamada ise, “Açlık grevlerinin, İmralı’dan gelen çağrı üzerine bitirilmesi; olası ölümlerin ve Türkiye’nin sürükleneceği kaosun önüne geçilmesi; barış ve çözümü konusunda Sayın Öcalan’ın rolü ve önemini bir kez daha açığa çıkarmıştır” denildi.

ŞİMDİ ÇÖZÜM İÇİN HAREKETE GEÇME ZAMANI

BDP MYK'nin açıklaması şöyle devam etti:

"Askeri operasyonlarla PKK’yi bitirme, KCK operasyonlarıyla BDP’yi bitirme, İmralı tecridi ile Sayın Öcalan’ı etkisiz kılma ve Kürt halkını statü ve anadil taleplerinden vazgeçirme’ tezi çökmüştür. Bu tezlerin kamuoyu açısından da hiçbir meşruluğu kalmamıştır. Açlık grevleri sürecinde, çözümün esas olarak halkların gücü ve kararlılığıyla gerçekleşeceği de ortaya çıkmıştır. Şimdi bu gücü, çözüm için harekete geçirme zamanıdır."

BDP bildirisinde son dönemde Suriye Kürdistan'ında (Batı Kürdistan) yaşanan çatışmalara da açıklama getirildi ve açıklamada 'Türkiye'nin cinayet işlediği' vurgulandı:

'CİNAYETİN SORUMLULUĞU TÜRKİYE'YE AİTTİR'

"Son günlerde bazı silahlı gruplar Ceylanpınar üzerinden Suriye Kürdistan’ına geçirilmiş ve bu gruplar Serekaniye (Reseleyn)’de Kürt halkına karşı saldırı düzenlemiştir. Türkiye’den geçen silahlı gruplar 19 Kasım’da açıkça bir siyasi cinayet işlemiştir. Bu çeteler, demokratik bir halk gösterisi sırasında silahsız olan Serêkaniyê Halk Meclisi Başkanı Abid Celil’i katletmiştir. Bu cinayetin siyasi sorumluluğu Türkiye’ye aittir. Bu cinayetten sonra Serekani’de şiddetli çatışmalar yaşanmıştır. Dün akşam saatlerinde zırhlı araçların da Türkiye’den geçerek çatışmalara dahil oldukları yönünde iddialar gündeme gelmiştir. Bu, Kürtlerin topraklarına bir işgal girişimidir."

'TÜRKİYE DESTEKLİ ÇETELERİN İŞGAL GİRİŞİMİ KABUL EDİLEMEZ'

Açıklamada, "Suriye’deki Kürtler, yaşadıkları kasabalarda, tüm farklılıkların temsil edildiği Halk Meclisleri kurarak, Esad rejimine karşı kendilerini ve kentlerini korudular. Artık geri dönülmez bir biçimde statü kazanma ve kendi kendini yönetme sürecine doğru yürüyorlar. Şimdiye kadar Kürt bölgelerinde yoğun çatışma ve yıkım yaşanmadı," denildi. Ve açıklama şöyle devam etti:

"Şimdi Türkiye’nin desteklediği kimi silahlı çetelerin Suriye Kürdistan’ında, çatışma çıkarması, işgal girişiminde bulunması hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu gelişmelere karşı Türkiye’deki Kürtlerin ve demokratik kamuoyunun da sessiz kalmayacağını herkesin bilmesi gerekiyor.”

'AKP KÜRTLERİN KAZANIMLARINI ENGELLEMEKTEN VAZGEÇMELİDİR'

Türkiye’nin gerçekten demokrasi ve özgürlük esasına göre yeniden yapılanmış bir Ortadoğu politikası izliyorsa eğer ilk ittifak yapması gereken gücün Kürt halkı olduğunu söyleyen BDP açıklamasında, "AKP hükümeti Suriye’de Kürtlerin kazanımlarını engelleme politikasından derhal vazgeçmelidir. Barış ve Demokrasi Partisi olarak, Suriye’de demokratik bir gelecek perspektifiyle, Kürtlerin ve tüm kimliklerin özgürlük arayışını destekleyen bir politika izliyoruz. Ceylanpınar ve Serêkaniyê’deki gelişmeleri kaygıyla takip ediyoruz. Gerektiğinde halkımızla birlikte, en net tutumu alacağımızı tüm kamuoyuna deklere ediyoruz," ifadelerine yer verdi.