KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Azadiya Welat ve Yeni Özgür Politika gazetesinde yer alan yazısında, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarına ve özyönetim ilanları ile bölgede halen devam eden sokağa çıkma yasakları ve ablukaya değindi.

Yazısında, “Siyasi yanını bir tarafa bırakalım, İmralı’da ağır bir insanlık suçu işlenmektedir. AKP hükümeti istediği zorbalığı ve işkenceyi hiçbir kaygı taşımadan yapmaktadır,” diyen Bayık, sert ifadeler kullanırken, "AKP hükümeti 1999 yılında komploya karşı Kürt halkının, kadının ve gençliğin nasıl tepki ortaya koyduğunu görerek bu tecrit ve baskının bedelini ödeyeceğini bilmelidir," dedi.

Bayık, “Önder Apo'yu sahiplenmenin en anlamlı yolu, özyönetim direnişlerini sahiplenme ve bu direnişlere güç vermedir,” ifadelerine yer verdiği yazısında ayrıca, Öcalan'a yönelik tecridin dozunun özyönetim ilan edilen alanlara yönelik saldırılardan anlaşılabileceğini de savunurken, özetle şunları söyledi:

'AKP, YENİ BİR SÜREÇ BAŞLATTI'

“Bu açıdan ne Önder Apo'ya sahiplenme, ne de özyönetim direnişlerini sahiplenme eylemleri pasif olmalıdır. Sadece birkaç yürüyüşle sınırlı olmayan ve süreklileşen eylemler bütünü haline getirilmelidir. Saldırıların sertliğiyle orantılı direnişler de daha etkili olmalıdır.

“Türkiye'de AKP hükümeti yeni bir siyasi süreç başlatmıştır. Bu da halka ve Özgürlük Hareketi'ne tasfiye saldırısıdır. Herkes de durumun değiştiğini görerek tutum ve eylemlerini ona göre ortaya koymalıdır. Durum çok değiştiği halde eski tutum ve eylemsel tarzda çakılıp kalmak, etkisizleşmek ve tasfiye olmak anlamına gelecektir.”