HDP Sözcüsü Osman Baydemir, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk'un cenazesine yapılan saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Baydemir, bir buçuk saat boyunca taş ve sopalarla mezarlığa giren ve kabri tekmeleyen saldırganlara yönelik hiçbir polis müdahalesi gerçekleşmediğini belirterek saldırının planlı, organize bir saldırı olduğunu söyledi.

Baydemir, Ankara Valisi'nin yaptığı "sataşma" açıklamasına da yanıt verdi. Baydemir, "1 buçuk saat boyunca tek bir saldırgan gözaltına alındı mı, bir biber gazı serpildi mi? Hayır? Şu ana kadar bir gözaltı var mı hayır. Planlı, programlı, organize edilmiş bir saldırı idi. Bu coğrafyada kindarlık, barbarlık istemiyoruz demezse bu suçu ve gelecekte yaşanacak suçların ortağıdır" dedi.

Hükümete de seslenen Baydemir, "Ey hükümet eğer bizim mezarlıklarımız ortak olmayacaksa sokaklarımız, şehirlerimiz nasıl ortak olacak? Siz ne ektiğinizin ne biçtiğinizin farkında değil misiniz?" diye sordu.

Baydemir'in konuşmasından satırbaşları şöyle:

Dün neredeyse tüm hayat hikayemdeki faşist ve ırkçı saldırıların en iğrencine tanıklık ettim. Doğrusunu söylemek gerekirse bugünkü toplantımız Ankara Valisinin yaptığı yazılı açıklamaya da yanıt niteliğindedir.

Hiçbirimizin şüphesi olmasın ki gün gelecek her birimiz bir nedenle Hakka yürüme şerbetini tadacağız. 78 yaşında Hatun Tuğluk annemiz Hakka yürüdü. Bizler onun evlatları olarak cenazenin erkana uygun şekilde Hakka uğurlanması konusunda bir çabanın parçası olduk. Bir yandan cenaze defin işlemleri, yasal prosedür, diğer yandan son günlerine kadar evlat hasreti yaşayan Hatun Tuğluk annemizin son görevinde Aysel Tuğluk'un hazır bulunması için girişimlerde bulunduk. Cenazeyi mezarlığa götürülene kadar her şey hukuka uygun şekilde sürüyordu. Hatun annemizin söz konusu mezarlığa defni onun vasiyetiydi. Gündüz saatlerinde başvurular yapıldı. Definin orada gerçekleşeceği herkes tarafından biliniyordu. Cenazeyi oraya götürene kadar bir tek sıkıntı yok, itiraz yok, uyarı yok. Ama cenaze oraya ulaştığı andan itibaren önceden örgütlenmiş bir faşist güruhun saldırısına maruz kaldık ve bu saldırı 1 buçuk saat kesintisiz sürdü.

VALİNİN AÇIKLAMASI SUÇA ORTAKLIKTIR

Bir yandan şahsım bir yandan Meclis İdari Amirimiz Sırrı Süreyya Önder, mülki erkan bakanlıkla, hükümetle temas kurma gayreti içerisindeydi. Valilik açıklamasında "sataşma" diyor, bu utanmazlıktır, suça ortaklıktır. Söz konusu sataşma değildi 1 buçuk saat boyunca taşlar, şişeler, camlar, mezarın içine girip tekmelemeler, traktör getirmişlerdi traktör! Ne için? Mezarı çıkarıp cenazeyi paralamak için. 1 buçuk saat boyunca "Burası Kürt mezarlığı değil", "Alevi mezarlığı değil" diyen,“Bu mezara biz neler yapacağız" diyen güruhla karşı karşıyaydık. Bir terbiyesiz kalkmış diyor ki "sataşma" ayıp ayıp.

Savaş kötüdür kötü, ama onun bile bir adabı vardır. Böyle bir zihniyet bu ülkeyi yönetemez. Bu zihniyet Aleviyi, Kürdü bir arada yaşatamaz. 1 buçuk saat sonra geldi yetkililer, zaten olan oldu! O cenaze orada bırakılmış olsaydı yerinde olmayacaktı zaten.

Bu güruhun ilk saldırısı değildi. Dün yaşananlar Sivas’ın, Maraş’ın 6 -7 Eylül’ün tezahürü idi, Dersim’in, Şeyh Said kıyamının tezahürü idi. 1915’lerin tekrarı idi. 2 yıldır biz bu güruha karşı mücadele ediyoruz.

Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerine bir sözümüz var: Faşizme karşı ortaklaşılmadığında bu ülke mezarlığa dönüşür. Dün akşam bir dönüm noktası olmak zorundadır. Biz Hatun Anne'nin vasiyetini yerine getiremedik. Dün Cemevi'nde de Hatun anneden rızalık istedi. Esas bu toplum gidecek Hatun Anne'den rıza isteyecek.

MEZARLIKLARIMIZ ORTAK OLMAYACAKSA SOKAKLARIMIZ NASIL ORTAK OLACAK?

Ey hükümet eğer bizim mezarlıklarımız ortak olmayacaksa sokaklarımız, şehirlerimiz nasıl ortak olacak? Siz ne ektiğinizin ne biçtiğinizin farkında değil misiniz?

Bir çift sözümüz de AKP-Bahçeli’ye destek veren Kürtleredir. Dünkü saldırı Aysel Tuğluk’un annesine yapılan bir saldırı değildi, dünkü saldırı Kürtlere, Alevilere tüm insanlığa yönelikti. Kürt anasını görmesinden, Kürt anasını defnetmesin siyasetine evrilmiştir artık.

Artık bu saldırı bir tehlike çanı olarak görmek ve gereğini yerine getirmek gerekiyor. Eğer bu ülkenin tüm dinamikleri faşizmi Hatun Anne'nin boşaltılan mezarlığına defnetmezsek bu ülkenin geleceği yoktur. Eğer biz barbarlığı o mezarlığa defnedebilirsek, o zaman Hatun Anne'den rızalık isteme yüzümüz de olur.

Bu zihniyet neredeyse 2 yıl boyunca, bu vahşet ilk değil, 2 yıl boyunca benzerlerini yaşadık. İnsansız heronlar tarafından sivil öldürülüyor, hükümet bir heyet göndermeden çıkıp sivil halkı terörist ilan ediyor, AKP Genel Başkanı 6 buçuk milyon oy almış partinin eşbaşkanını terörist ilan ediyor. İşte sizin ektiklerinizin sonucudur dün bizim yaşadıklarımız.

Orada sadece cenazeye saldırı yoktu. Bakın kabristanın içerisine girdiler, tekmelediler, daha sonra polis eşliğinde o kitleye boş mezar gösterildi, bakın çıkardılar diye. Organizeydi.

Bakın bugün Nuriye ve Semih için 3 insan bir araya gelemiyorken, 1 buçuk saat boyunca insanlar taammüden öldürülmeye çalışıldı. Dün akşam orada Madımak yaşanabilirdi, ölüm çıkabilirdi.

TEK BİR SALDIRGAN GÖZALTINA ALINDI MI?

Hikaye açıklamalarla olayın üstünü örtmek! Dünkü saldırı en vahşi terör saldırısıydı! Bir düşünmez misiniz bu din, bu ahlak nereye savruldu, nereye savurdunuz? 1 buçuk saat boyunca tek bir saldırgan gözaltına alındı mı, bir biber gazı serpildi mi? Hayır? Şu ana kadar bir gözaltı var mı hayır. Planlı, programlı, organize edilmiş bir saldırı idi. Artık bu işin geri dönüşü yok. Bu coğrafyada kindarlık, barbarlık istemiyoruz demezse bu suçu ve gelecekte yaşanacak suçların ortağıdır.

Biz her koşulda zulme boyun eğmeyeceğiz. Hatun Anne Dersim’e kendi topraklarına varmak üzere. Hani derler ya "üst akıl", bırakın bu hikayeleri, dünyanın 100 tane şer odağı bir araya gelse bu memleketin değerlerine bu kadar zarar veremezdi. Bu sizin eserinizdir, siyasi iktidarın eseridir.

Bir kez daha bu politikaları reddediyoruz, kınıyoruz, bu politikalara boyun eğmiyoruz, boyun eğmeyeceğiz.

Bakan bey olay yerine gelmiş. doğrudur geldi. Gece saat 3’e kadar da telefon görüşmelerimiz oldu. Testi kırıldıktan sonra geldi. Testi kırıldı kırıldı, siz o testiyi kırdırtmayacaktınız. Ve o faşist güruhun bu saldırısına sataşma demeyeceksiniz!