Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Urfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Osman Baydemir, seçimlerin kısa süre sonra geçeceğini ama Başbakan’ın kutuplaştıran duruşunun çok daha tehlikeli olduğunu belirterek, “Bütün başbakanlar ilelebet başbakan kalmaz. Ama keşke bırakmak tadında olsa” dedi. Baydemir, Ak Parti’nin kullandığı ampul sembolünün “çok enerji harcadığı için” Avrupa’da yasaklandığına dikkat çekip “Hakikaten Sayın Başbakan bu ülkenin enerjisini sarf ediyor ve enerjisini tüketiyor” diyerek tekrar barış diline sahip çıkmaya davet etti.

BDP Urfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Osman Baydemir, Haber Türk TV’de yayımlanan Teke Tek Programı’nda Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı. 12 Eylül askeri müdahalesinin Türkiye’nin pek çok kentinde olduğu gibi Urfa’nın kimliğine de büyük saldırılar gerçekleştirdiğini belirten Baydemir, 1980 öncesine bakıldığında Urfa’nın sanatta, sinemada, tiyatroda, kültürel duruşunda bölgenin öncü şehirlerinden biri olduğunu ifade etti. “Urfa’nın maneviyatı, Urfa’nın sosyal, siyasal ve kültürel yaşamı önünde herhangi bir engel teşkil etmiyordu” diyen Baydemir, kentin içine kapatıldığını belirterek, “12 bin yıllık tarih yok sayılıyor, mutfak kültürüne hapsedilmesi Urfa için yapılabilecek en büyük zulümlerden biridir. Bize düşen tam da bu noktada Urfa’nın kapısını dünyaya açmak, Urfa’yı bir kez daha geçmişiyle buluşturmaktır” diye konuştu.

URFA VARLIK İÇİNDE YOKSULLUĞU YAŞIYOR

Urfa’nın dünyanın en zengin şehirlerinden biri olduğunu belirten Baydemir, “Ama Urfa halkı yoksunluğu yaşıyor. 18.4 bin kilometrekarelik bir alanı var. İstanbul şehrinin üç buçuk katı büyüklüğünde. Ve Urfa’nın topraklarının yüzde 78’i tarıma ve hayvancılığa elverişli. Ama Urfa yılda 450 bin nüfusu maalesef Türkiye’nin batı yakasındaki 48 ile çapaya, pamuğa, tarımsal işçi olarak gönderiyor” diye konuştu.

Fatih Altaylı’nın “GAP’a rağmen” diye sorması üzerine Baydemir, “Evet GAP’a rağmen. GAP 1976 yılından bugüne kadar bütün hükümetler tarafından ısıtılıp ısıtılıp temcit pilavı gibi önümüze sunuluyor. Hani GAP bir kalkınma projesiydi, hani merkezi Urfa’ydı. Eğer GAP bu manada bir kalkınma projesiyse 450 binlik bir nüfus 12 yıllık AKP hükümeti dönemimde ve on yıllık yerel yönetim deneyimi içerisinde nasıl olur da batıya ırgat olarak gider” diye konuştu.

Urfa’nın önemli oranda elektrik ürettiğini ancak buna karşın köylerinin karanlıkta olduğunu savunan Baydemir, tarımsal sulama için elektrik enerjisi kullanan çiftçinin de hacizlik olduğunu belirterek, “Bu politika devam ederse bir müddet sonra Urfa’nın var olan ekonomisi tarıma dayalı olduğu için iflas etmekle karşı karşıya kalacak” dedi. 

Planlı kentsel gelişmeyi önlerine hedef olarak koyacaklarını belirten Baydemir, kentsel kalkınmayı sağlamak için kentin öz gücünü de harekete geçireceklerini söyledi. Baydemir, planlama ile inşaat sektörünün önünü açacaklarını kent hakkını istemek konusunda etkili olacaklarını belirterek, AB entegrasyonu çerçevesinde AB fonlarının kente akması için de çalışma yürüteceklerini söyledi. Baydemir bu bağlamda bir buçuk yıllık çalışma sonucunda Diyarbakır’a 130 milyon avroluk bir kaynağı kente kazandırdıklarını söyledi.

BEN BİLİRİM ANLAYIŞINDA OLMAYACAĞIZ

Bu seçimlerin Urfa’nın sadece önümüzdeki 5 yılı için değil en az 40 yılın planlanmasında da önemli olduğunu belirten Baydemir, “Biz Urfa’nın kalkınmasının yol haritasını oluşturacağız” dedi.

“İster yüzde 51, ister yüzde 63, isterse de yüzde 80 ile seçileyim asla ben bilirim, ben yaparım, ben ederim, kimse benden daha iyi bilemez perspektifi içinde olmayacağım” diyen Baydemir, “Kent Konseyi, TMMOB, mimarlar, mühendisler, medreseler, dindarlar, laikler mutlaka sürecin içerisinde olacak” diye konuştu.

Turizm potansiyelini harekete geçirmek için Turizm Master Planı yapacaklarını ve Urfa’nın Kudüs ve Roma ile yarışacağını ifade eden Baydemir, bölgeye gelen her turistin Urfa’da da konaklayacağı bir altyapı hazırlayacaklarını söyledi.

Dünyanın ilk üniversitesinin Urfa’da olduğunu belirten Baydemir, insanlık ailesinin kökünü araştırması durumunda Mezopotamya’ya geleceğini belirterek, bugün bilim, teknik ve medeniyete büyük değer katan Urfa’nın 450 bin insanını ırgat olarak başka yere göndermenin büyük bir haksızlık olduğunu söyledi. Baydemir Ak Parti hükümetinin 12 yılda Urfa’ya 17.8 katrilyon kaynak ayırdığını ama İstanbul’da sadece bir Marmaray projesi için 30 katrilyon kaynak ayrıldığını belirtti. GAP’a harcanan 35 milyar liranın enerji olarak geri alındığını bu durumda GAP’ın kendisini finanse ettiğini ve kara geçtiğini savunan Baydemir, Urfa’nın Ankara’ya ayna tutması gerektiğini söyledi.

GAP KENDİNİ FİNANSE ETTİ KARA GEÇTİ

“GAP bir kalkınma projesi ise neden eğitim durumu Türkiye ortalamasının altında” diye soran Baydemir, okur yazarı olmayan nüfusun Türkiye ortalamasının iki katı olduğunu, okul bitirmeyenlerin de Türkiye ortalamasının üç katı olduğunun altını çizdi. Belediyenin hükümetten olmasının hizmet için daha iyi olduğu tezinin yanlış olduğunu söyleyen Baydemir, “Öyle olsaydı 12 yıldır AKP iktidarda, belediye de 10 yıldır AKP’de. Urfa’nın hemen hemen hiçbir sorununu olmaması gerekiyordu. Ama tablo ortada” diye konuştu.

Urfa Sosyal Yaşam Merkezi oluşturacaklarını belirten Baydemir, Diyarbakır’da yaptıkları Sümerpark Sosyal Yaşam Merkezi ile Dünya Metropol Belediyeler Birliği ödülünü aldıklarını söyledi. Baydemir kendisi ile AKP belediye başkanları arasındaki en önemli farklardan birinin de insanlar ölürken yerinde oturmamak olduğunu, panzer, taş ve kurşunların önünde siper olduğunu söyledi.

ERKEKLİ YERİN DİBİNE BATSIN

Baydemir, Suriye’den savaştan kaçıp Urfa’ya gelenlerle ilgili olarak da “Bir insanlık trajedisi yaşanıyor” diyerek “Bin lira başlık parasıyla evlendiriliyor insanlar. Bu insan olarak hepimizin yüzünü kızartmalı. Derler ya erkeklik. Erkeklik batsın yerin dibine” şeklinde çıkıştı. “Urfa, Antep, Kilis, Hatay, ülkemiz Suriye savaşının arka bahçesi olmamalıydı” diyen Baydemir, şöyle devam etti:

“Oradaki yüz binlerce insan mülteci değiller, misafirler. Sınırın sıfır noktasında neredeyse savaşın lojistiğini sağlayan konumun içerisindeler. Bu şehrin şehr’ül emini buna karşı gelecek. Ben buna izin vermeyeceğim. Urfa savaşın arka bahçesi olamaz. Ama Urfa insani duruşun da elbette ki merkezi olacaktır. Bir kere onlar 100- 200 km sınırdan içeriye çekilmelidir. Ayrıca onlara mülteci statüsü verilmelidir. Üç, Birleşmiş Milletler mekanizmaları yükü paylaşmalıdır. Mülteci statüsünü alırlarsa paylaşacaklar. Hükümet istemiyor. Sayın başbakanın yanlış Suriye politikası buna engel oldu.”

KEŞKE BIRAKMAK TADINDA OLSA

Ülkenin 30 Mart ile birlikte yeni bir birlik ruhuna ihtiyacı bulunduğunu belirten Baydemir, ülkenin geleceğinin kaybedilmeye doğru ilerlediğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Seçimler geçer. Bu ülkenin geleceği kaybedilmeye doğru gidiyor. Bütün hükümetler ilelebet sürmezler. Bütün başbakanlar ilelebet başbakan kalmaz. Bütün belediye başkanları ilelebet başkan olarak kalmaz. Ama keşke bırakmak tadında olsa. Ak Parti geçmişte hizmetler yapmış olabilir. Ama açık söylüyorum şu andaki gidişat ve Sayın Başbakan’ın duruşu kutuplaştıran bir duruştur. Seçimden daha önemli görüyorum bu meseleyi. Dolayısıyla Ak Parti’nin kullanmış olduğu ampul sembolü Avrupa’da yasaklandı. Artık ithalatı da yasaklandı çünkü inanılmaz bir enerji sarfiyatı yapıyor. Hakikaten Sayın Başbakan bu ülkenin enerjisini sarf ediyor ve enerjisini tüketiyor. Hızla ama hızla bir toparlanmaya ihtiyaç var. Tekrar barışın diline sahip çıkmaya ihtiyaç var.”