Baskın Oran, Radikal'deki yazısında, Hükümet ve HDP'nin yaptığı "ortak açıklama"ya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Demokrasimizin güvencesi: Kürtler" başlıklı yazısında konuya değinen Oran, Hükümet'in özellikle "ortak açıklama"nın ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı hedef tahtasına oturtmasına dikkati çekerek, bu durumun, Demirtaş'ın etkili  ve başarılı olduğunu gösterdiğini belirtti.

Düşündüklerini 5 madde halinde sıralayan Oran, şunları söyledi:

1) 28 Şubat ortak açıklamasının odak noktası silahların bırakılması filan değil. Buna imkan verecek demokratik koşulların oluşturulması.

2) Bu açıklamadan sonra Kürtler, gözünü karartmış Erdoğan karşısında mevcut en sağlam barikat.

3) Seçim arifesinde bu açıklamadan asıl kârlı çıkan HDP ve bu sayede yüzde 10 barajını büyük olasılıkla aşar.

4) Erdoğan durumlardan hiç memnun değil; Selocan’ı bir kaşık suda boğabilse, boğacak.

5) Bazı sus payları karşılığında Kürtlerin Erdoğan’ın başkanlık sistemini destekleyip demokrasiyi satacakları yönünde vahim bir kuşku vardı. Son gelişmeler bunu çok zayıflattı.

Oran, yazısında, "ortak açıklama"dan HDP'nin ve AKP'nin payına düşeni ise şöyle kaleme aldı:

"(...)Ortak açıklamadan AKP’nin beklentisi, Kürt sorununu halletmesine ramak kalmış parti izlenimi bırakarak, seçimlerde başkanlık rejimini getirecek çoğunluğa ulaşmak. 

HDP’ye gelince: Seçime parti olarak girip büyük risk alma kararı seçmen kitlelerinde çok ilginç bir karşılık bulmuş vaziyette. Barajı aşamazsa, AKP başkanlık rejimi için yeterli çoğunluğa ulaşır diye herkesin ödü kopuyor. Etrafımda Kürt partisine şimdiye kadar hiç oy vermeyen çok sayıda kişi bu sefer verecek.

Barajı aşacak kadar oy alma imkanı bu nedenle zaten artmış olan HDP, şimdi bir de “ayrılıkçı değil, uzlaşmacı ve barışçı parti” imajı sayesinde, ihtiyacı olan ek yüzde 2’yi kolaylıkla alabilir."

Yazının tamamını okumak için tıklayınız