Başbakan Binali Yıldırım, İsrail ve Filistin arasındaki Mescid-i Aksa gerilimi ile Türkiye’deki sinagoglara yapılan saldırılar ile ilgili açıklama yaptı.

Yıldırım, “Musevi vatandaşlarımızın ibadethanelerine yönelik eylemleri doğru bulmuyor, vatandaşlarımızı itidalli olmaya çağırıyoruz" dedi.

Twitter'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Terör, tüm insanlık için ortak tehdittir. Terörün dini, dili, ırkı olmaz. Bir kez daha şiddetle lanetliyoruz. Herhangi bir nedenle müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişlerinin kısıtlanması asla kabul edilemez. İsrail yönetiminin İslam aleminin hassasiyetlerini gözeterek bir an önce bu yanlıştan geri dönmesini bekliyoruz.

Yüzyıllardır birlikte yaşadığımız Musevi vatandaşlarımız, toplumsal zenginliğimizin en önemli unsurlarındandır. Bizler; din, mezhep, dil ve ırk ayrımı yapmaksızın farklılıkları zenginlik addeden bir medeniyetin mirasçılarıyız. Bu nedenle Musevi vatandaşlarımızın ibadethanelerine yönelik eylemleri doğru bulmuyor, vatandaşlarımızı itidalli olmaya çağırıyoruz."

NE OLMUŞTU?

Alperen Ocakları, Mescid-i Aksa'nın kapılarına metal arama dedektörleri yerleştirmesinden sonra yaşanan olaylar nedeniyle İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Neve Şalom Sinagogu'nu önünde İsrail’i protesto etti.

Sinagogun kapısını tekmeleyen Alperen Ocakları üyeleri, "Nasıl orada bizim ibadet özgürlüğümüzü engelliyorsanız, bizde sizin burada ibadet özgürlüğünüzü engelleriz" şeklinde açıklama yaptı.

Türkiye’deki en eski sinagog olan ve yaklaşık 30 yıldır ‘Korunması Gereken Kültür Varlıkları’ listesinde yer alan Ahrida Sinagogu da saldırı düzenlendi.

Ahrida Sinagogu önünde toplanan grup ellerinde pankartlarla İsrail aleyhine çeşitli sloganlar attı ve daha sonra sinagogun kapısına temsili olarak x-ray cihazı koydu.

Grup adına Büyük Osmanlı Derneği Genel Başkanı Bayram Demir tarafından yapılan açıklamada tehdit içeren şu konuşma yapıldı:

“Bugüne kadar burada ibadet edenlerin ibadetlerine, kıyafetlerine karışılmamıştır. Özgürce ibadet etmişlerdir. Bizim dinimiz de bunu emrediyor. Biz dinimizin emri gereği onlara bu saygı, merhamet ve hoşgörüyü gösterdik. Artık yeter diyoruz, İsrail haddini aşmıştır. Biz Büyük Osmanlı Derneği olarak bunun takipçisi olacağız.”