Başbakan Binali Yıldırım, Muğla'da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Depremlerin olduğu Erzincan’dan geliyorum. 39 depreminde 50 bin canı yitirdik. Dolayısı ile depremler dün olduğu gibi bugün de ve yarın da her zaman olabilir. Bunun için telaşlanmaya, korkmaya lüzum yok. Deprem ile yaşamanın yollarını bulmamız lazım” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Seydikemer ilçesinde düzenlenecek 19. Yörük Türkmen Kültür Şölenine katılmak üzere Muğla’ya geldi. Havayoluyla İstanbul’dan Dalaman Havalimanına gelen Başbakan Yıldırım, burada Ege Denizi’nde önceki gece meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında gerçekleşen çalışmalar hakkında bilgi verdi.

11 saniye süren 6.6 büyüklüğündeki depremde can kaybının olmamasının büyük bir teselli olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, "Allah’a şükür can kaybımız yok, çok önemli bir yıkım da bulunmuyor. Panik ve tedirginliklerden dolayı yaralanan vatandaşlarımıza müdahale edildi. Şuan değişik hastanelerde 20 kadar vatandaşımız tedavi görüyor. Kos Adası’nda biri Türk ve diğeri İsveçli iki kişi hayatını kaybetti. Depremden hemen sonrasında Sayın Valimizle 15-20 dakika içerisinde görüştük.

Kısa süre içerisinde depremin sonuçlarını tespit ettik. Deprem esnasında ve sonrasında Valimiz, Belediye Başkanlarımız ve milletvekillerimiz ile sivil toplum örgütlerimiz çok güzel bir iş birliği yaptılar. AFAD başta olmak üzere ilgili Bakanlıklarımız ve Kızılay gerekli çalışmayı yaptı. Önlem olarak buraya 400 çadır, jeneratör gibi ihtiyaç olabilecek malzemeler acilen gönderildi. İletişim ve enerji kanallarında herhangi bir sıkıntı yaşanmaması Türkiye’nin alt yapısının en kadar geliştiğini gösterdi. Kos Adası’ndaki vatandaşlarımızın tahliye talepleri de kısa süre içerisinde yerine getirildi" diye konuştu.

"BODRUM'DA 35 BİNADA HASAR OLUŞTU"

Depremin en çok etkilediği Bodrum’da hasar tespit çalışmalarının kısa sürede tamamlandığını kaydeden Yıldırım, "Bodrum’da kullanılmayan 3 bina tamamen yıkıldı, 32 binada ağır hasar oluştu. Bunun dışında bir hasar söz konusu değil. Kriz masasında koordinasyon içinde güzel bir çalışma ortaya koyan Valilik, AFAD, Emniyet, Jandarma, Sağılık, Büyükşehir, İtfaiye, zabıta, karayolları ve bütün kuruluşlar elinden gelen gayreti gösterdi.

Ben bütün bu kuruluşlara başta Sayın Valimiz, Belediye Başkanımız ve Milletvekillerimize teşekkür ediyorum, vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Burada Sahil Güvenlik ekiplerini de zikretmem lazım. Sahil Güvenlik meydana gelen deniz kabarması veya lokal tsunami esnasında denizde önemli bir çalışma yaptı. Başta Bodrum ve Datça olmak üzere tüm bölge halkımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" ifadelerini kaydetti.

"DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMEMİZ LAZIM" 

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve yaşanan acı depremler bulunduğunu anımsatan Yıldırım, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Depremlerin olduğu Erzincan’dan geliyorum. 39 depreminde 50 bin canı yitirdik. Dolayısı ile depremler dün olduğu gibi bugün de ve yarın da her zaman olabilir. Bunun için telaşlanmaya, korkmaya lüzum yok. Deprem ile yaşamanın yollarını bulmamız lazım. Bunu birkaç yolu var. Bir tanesi depreme karşı ilkokuldan başlayarak Milli Eğitim Bakanlığımız bu programları başlattı.

Deprem eğitimi, nasıl hareket edilecek tedbirler ne olacak bunlar öğretiliyor. Sadece çocuklara değil, büyüklerimize de eğitimler ve seminerler vermemiz gerekiyor ve arttırmamız gerekiyor. İkincisi deprem konusunda 1999 yılında Marmara depreminden sonra bir deprem yönetmeliği çıktı.

Ondan sonra inşa edilen bütün yapılar buna göre yapıldı. Ancak evvelinde yapılan yapılar ile ilgili dönüşüm hemen tamamlanmış değil. İzmir ve İstanbul gibi illerimizde bu dönüşüm yapılıyor. Hem yapı stoğu bakımından, hem bütçesi ve zaman bakımından birdenbire tamamlanması mümkün değil. Her türlü imkanınız da olsa 130 milyar dolarlık dev bir bütçe, 15 yıllık süreç ve 7,5 milyonun üzerinde bir konuttan bahsediyoruz. Bunu bir anda yapmak mümkün değil. Bakanlıklarımız bu konudaki tüm çalışmaları belediyelerle birlikte yürütüyor."