Başbakan Erdoğan, "Milliyetçiliği ayaklar altına aldık" sözlerini eleştiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan'ın sözlerinden satır başları şöyle:

Önceki haftaya Mardin'de kullandığım bazı ifadeler, CHP ve MHP tarafından yoğun şekilde istismar edildi. Benim o ifadelerim aynen şöyle: Bu süreçte Türklük ve Türklükle karşımıza çıkmasınlar. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almış bir iktidarız. CHP Genel Başkanı çıktı, 'Bunları Rize'de söyleyemezsin' dedi.

Biz konuştuğumuz yere ve kişiye göre dil kullanan bir iktidar olmadık. CHP Genel Başkanı farklı yerlerde farklı şeyler konuşan birini görmek istiyorsa aynaya baksın. Ankara'da salladığı bayrağımızı, Hakkari'de sallayamayan biri bize böyle ithamlarda bulunamaz. Doğu'da ayrı, Batı'da ayrı konuşmak CHP Genel Başkanı'na mahsustur.

AK Parti yüzde 50 oyu her yerde aynı dille konuştuğu için aldı. Biz milletin diliyle konuşuyoruz. Kendi içinde, haddini bilmezleri barındıran Genel Başkan'dan bir şey olmaz. CHP Genel Başkanı beni iyi takip etsin, yakında Rize'ye gidip aynı şeyleri söyleyeceğim. Biz Türkiye'nin yarısının oyunu alıyorsak milletin diliyle konuştuğumuz içindir. Milletvekillerinden biri kürsüde ırkçılık yaptı. Önce eleştirir gibi yaptı, şimdi onunla aynı çizgide. Bizim Mardin'de söylediğimizi Rize'de söyleyemeyeceğimizi iddia eden Kılıçdaroğlu, o vekili alsın, gitsin Tunceli'de dile getirsin. Ben Dersim'le ilgili konuştuğumda kendisi ortaya bir şey koyamadı. Koyamaz. O irade işidir.

Milliyetçilik ve ulusalcılık aynı şeyler değil diyor, sevsinler seni... Biz millet kavramı ile bir etnik grubu kast etmedik. Etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşı olduğumuzu söyleyerek yola çıktık. Tarihimiz boyunca millet kavramına nasıl bakıldıysa biz de öyle bakıyoruz. 12 yıl önce söylediklerimizin aynısını söylüyoruz. Ecdadımız millet kavramıyla neyi kastediyorsa biz de onu kastediyoruz.

Baskı tarihi 1940. Baskı yeri İstanbul. Bu kitabın 5. sayfasına bir resim var. Raflarda yüzlerce kafa tası var, incelenmiş ya da incelenecek. 10. sayfada başka odanın resmi var. Aynı şekilde raflarda yüzlerce kafatası var. 22. ve 23. sayfalarda kadın ve erkekler üzerinde ölçümler yapılıyor. Türk kafatasının değerleri ölçülüyor. Kitabın 53. sayfasında da aynı resimler var. Başka ilginç şey de var. Bunu da söyleyim. Türk Antropoloji Enstitüsü'nün bu kitabında, Atatürk ve İsmet İnönü'nün imzaları var.

Şimdi soruyorum. Bu insani mi? Bizim dinimizde böyle şeyleri yeri olabilir mi? Şeytan kendisinin ateşten yaratıldığını söyleyip kendini üstün görüp insanı düşük görmüştür. Buradan MHP ve BDP'li seçmen kardeşlerime sesleniyorum. CHP'li seçmen kardeşlerime sesleniyorum. Rabbim sizi boylar ve kabileler halinde yarattı. Tanışın diye. Allah katında üstünlük takvadadır deniliyor. Şu ırk üstündür demiyor. Hepiniz çamurdansınız. Aynı şekilde peygamberimiz de 'Arap'ın Acem'e, Acemi'in de Arap'a üstünlüğü yoktur' demiştir. Her ırk saygındır. Birbirlerini kırmayacak. Kültürlerini yaşayacaklar. Ama kardeş olarak birlikte yaşayacak.

Herkes kendi kültürüyle varlığını sürdürecektir, hepsi de saygındır. Biz yola çıkarken, "Tek millet, tek devlet, tek vatan" dedik. Atatürk, "Burada kastedilen zevat, yalnız Türk değil. Hepsinden mürekkep anasır-ı islamiye" diyor. Bizim millet anlayışımızı şekillendiren şehitliklerdeki mezar taşlarıdır. "Milliyetçilik ayaklar altındadır" derken etnik kökene ve aşağılamaya dönük olanı kastediyoruz. Biz milliyetçiliği anlatan değil, yaşayan ve yaşatan bir partiyiz. MHP ülkeye ne kazandırdığını açıklasın.

 CHP Genel Başkanı hala 'çözüm yeri Meclis' diyor. Sen bizi boşu boşuna mı ziyaret ettin. Biz bu ülkede CHP ve MHP'ye rağmen kardeşliği tesis edeceğiz. Sivas'ın ötesine gidemiyorlar. Çünkü gitmek gönül ve yürek işidir. Akan kan sorumluluktan kaçanların eline yüzüne bulaşacaktır. Çözüm için her yola başvuruyoruz. Baldıran zehirini de içeriz. Yeter ki bu ülkeye huzur gelsin. Etnik yapılar üzerinde herhangi bir ayrıma müsaade etmeyecek tek partiyiz. Türk benim ne kadar kardeşim ise Kürt de Laz da benim o kadar kardeşimdir. Kanın durması için sorumluluk almayan fırsatçıların tezgahına gelmeyin. Savaş kolay, barış zordur. Biz zora talibiz.