Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM 24. Dönem 3. Yasama yılı açılış töreninde bir konuşma yaptı.

 

Cumhurbaşkanı Gül, geçen yılki konuşmasında bu Meclis'in siyasetin tüm renk ve eğilimlerini temsil ettiğini ve bu nedenle çok güçlü olduğunu vurguladığını hatırlatarak, tutuklu milletvekillerinin durumuna da değindi. Gül, "Bu vesileyle, seçildikleri halde bu yasama yılında da Meclis'te olamayan milletvekillerinin bu tablo içinde bir noksanlık oluşturduğunu belirtmek isterim. Seçimlere yasal olarak katılmış, halkın oyunu almış, milletvekili sıfatını taşımaya hak kazanmış herkesin haklarında kesin yargı kararları ortaya çıkana kadar yasama faaliyetlerine katılması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. Gül'ün bu sözleri milletvekilleri tarafından alkışlandı.

 

Gül, Türkiye ve milletin karşılaştığı bütün sorunların çözüm yerinin Meclis olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Ülkemizdeki bütün fikir ve renklerin burada temsili önemlidir. Mühim olan bu yüce kurumun kapsayıcı olması ve çoğunluktan farklı düşünenlerin bu çatı altında kendilerine güvenli bir yer bulmasıdır. Meclis kompozisyonunda meydana gelebilecek her türlü noksanlık, geçmişte yapılanları tekrar etmekten ve çok ihtiyacımız olan çözümleri daha da ötelemekten başka bir işe yaramayacaktır."

 

“BU DÜŞÜNCEYİ PAYLAŞMADIĞIMIZ ORTADA ZATEN''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün TBMM yeni yasama yılının açılış töreninde ''tutuklu vekillerle'' ilgili sözlerini değerlendirirken, ''Cumhurbaşkanımız ile bir polemiğin içerisine girmek istemem, bizim bu düşünceyi paylaşmadığımız ortada zaten'' dedi.

 

Başbakan Erdoğan, TBMM'nin yeni yasama yılının açılış töreninden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, TBMM'nin açılışında yaptığı konuşmada, tutuklu milletvekilleri ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

 

''Sayın Cumhurbaşkanımızla bir polemiğin içerisine girmek istemem. Bizim bu düşünceyi paylaşmadığımız ortada zaten. Çünkü bu insanlar arazide çalışarak milletvekilliğini kazanmış olan insanlar değiller. Onlar zaten o dönemde içerideydiler ve o dönem içerideyken tersten dönüp parlamentoya gelme gayreti içindeydiler.

 

Bakın şimdi onlardan bir tanesi, buyurun ilk derece mahkemenin verdiği karar; 18 yıl. Dışarıda olmuş olsaydı durum çok daha farklı olmuş olacaktı. Bunları iyi görmek durumundayız diye düşünüyorum.''

 

“KENDİ ÖZEL GÜNÜMÜZE DAVET ETMEK ZORUNDA DEĞİLİM”

Başbakan Erdoğan, kongreye bazı gazetelerin davet edilmemesi ile ilgili bir soruya da şu karşılığı verdi:

 

''Gayet netim. Burada herhangi bir savunma içerisinde değilim. Bize sürekli olarak hakaret eden, her türlü saygısızlığı sürekli olarak gösterenleri, ben de kendi özel böyle bir günümüze davet etmek zorunda değilim. Bundan dolayı da davet etmedik. Olay bu kadar basittir.

 

Yani bu işi bu kadar seviyorlarsa zaten bunca televizyonlar yayınladılar. Oradan takip eder, gerekli değerlendirmeleri yine yaparlar. Yani sadece onların şeyi; Arena'ya girememişlerdir olay budur.''