HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, “AKP’liler de gerçek başbakanın Binali Yıldırım olmadığını biliyor” dedi. Baluken, ‘gerçek başbakanın Berat Albayrak’ olduğunu savunurken, “Binali Yıldırım'a ilişkin AKP'li milletvekillerinin kulislerde bize söylediklerini aktarsak yer yerinden oynar” diye konuştu.
 
Baluken, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, HDP'ye yönelik ‘siyasi soykırım' operasyonlarının yapıldığını, neredeyse operasyon yapılmadık teşkilatlarının kalmadığını söyledi.
 
‘AKP'LİLER GERÇEK BAŞBAKANIN YILDIRIM OLMADIĞINI BİLİYOR'
 
AK Parti'nin demokratik siyasetin alanını daralttığını, Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Çözüm mözüm yok, HDP'yi bir siyasi parti olarak görmüyoruz" ifadesini kullandığını vurgulayan Baluken, şunları söyledi: "Binali Yıldırım'ın yaptığı açıklamalara öyle çok fazla detayıyla cevap verecek durumumuz yok. Sadece HDP değil AKP'lilerin de büyük bir kısmı şu anda gerçek Başbakanın Binali Yıldırım olmadığını biliyor. Şu anda gerçek Başbakan Berat Albayrak'tır. Binali Yıldırım'a ilişkin AKP'li milletvekillerinin kulislerde bize söylediklerini aktarsak yer yerinden oynar. Erdoğan bunu başbakan yaparken düşük profil istiyordu ama sıfır profil çıkacağını o da beklemiyordu. HDP'nin gündeminde böyle birinin olması mümkün değil. Böyle bir pozisyonda olan kişi Erdoğan'ın konuşmalarının arasına atılmış olan bir karbon kağıdının ötesine geçemiyor. Binali Yıldırım'ın pozisyonu, karbon başbakanlık pozisyonudur."
 
‘TÜRKİYE YEDEK OYUNCU POZİSYONUNDA'
 
Dış politikada ve Ortadoğu'da Türkiye'nin yapması gerekenin barışçıl, diplomatik siyasi çözümlere katkı sunmak ve bölge halklarının iradesini esas almak olması gerektiğine işaret eden İdris Baluken, "Türkiye, 90 dakika boyunca saha kenarında ısınan, durmadan da hakemin, takımın onayı olmadan sahaya girmeye çalışan bir yedek oyuncu pozisyonundadır. Onay yok, durmadan sahaya girmeye çalışıyor. Onay olmadan sahaya girdiği için de hemen elinin tersiyle tutup, sahanın dışına atıyorlar. Böyle bir pozisyona bu ülkeyi ne diye getiriyorsun?" diye konuştu.
 
'MGK KARARI YOK HÜKMÜNDEDİR' AÇIKLAMASI YAPMADILAR MI?'

Bir gazetecinin, "Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ile Başbakan Binali Yıldırım arasında yaşanan bir FETÖ polemiği var, 2004'te yapılan MGK üzerinden. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Baluken, "Böylesi bir karar ortada iken bunlar çıkıp en yetkili ağızdan, 'MGK'nın almış olduğu karar yok hükmündedir' açıklaması yapmadılar mı? O günden bugüne kadar cemaate her türlü desteği bunlar sunmadı mı? AKP, cemaat ilişkisini, Allah aşkına Türkiye'de bilmeyen biri var mı? 7 yaşındaki bir çocuğa sorsanız, bir paranın yazı tura gibi iki yüzü olduğunu herkes size söyler" ifadesini kullandı.
 
‘AKP'NİN DARBEYLE İLGİLİ GERÇEKLERİ AÇIĞA ÇIKARMA NİYETİ YOK'
 
Gazetecilerin, "Darbe komisyonu üyeleriyle ilgili tartışma var. İki üyenin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olduğu için darbe komisyonunda görev alamayacakları söyleniyor. Nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine Baluken, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olan üyelerin İçtüzük gereği başka bir komisyonda görev alamayacağını savundu. Baluken, "AKP'nin darbeyle ilgili gerçekleri açığa çıkarma gibi bir niyeti yoktur. 17-25 Aralık gibi bu darbe komisyonunu da darbeyle ilgili gerçekleri saklama ve darbeyi aklama komisyonuna dönüştürmüşlerdir. AKP, darbe komisyonunda, darbeyle ilgili gerçeklerin ortaya çıkmasını istemiyor. Çünkü bu darbeyi önceden biliyorlardı, darbeye yönelik tedbir almışlardı" iddiasında bulundu.
 
‘TÜRKİYE'NİN BAŞKANLIK DEĞİL TOPLUMSAL BARIŞA İHTİYACI VAR’
 
Baluken, "Başbakan'ın 'Başkanlığın kapısı 15 Temmuz gecesi açıldı' sözlerini nasıl değerlendirirsiniz?" şeklindeki soru üzerine ise şu yanıtı verdi: "Bir itiraftır. Bu açıklama Erdoğan ve AKP'nin bu darbeden neyi beklediğine dair tarihe geçecek bir itiraftır. İlk itiraf Erdoğan'dan gelmişti. 'Bu darbe Allah'ın bir lütfudur' demişti. Şimdi onu doğrulayacak şekilde, Binali Yıldırım da '15 Temmuz ile başkanlığın kapısı aralanmıştır' açıklaması yapıyor. Erdoğan ve AKP, 15 Temmuz darbe girişiminden filan rahatsız değiller." Baluken, Türkiye'nin şu anda yarı başkanlık veya tam başkanlık gibi bir ihtiyacının olmadığını, Türkiye'nin demokrasiye ve toplumsal barışa ihtiyacı bulunduğunu kaydetti.