HDP Grup Başkanvekili idris Baluken, "Kürdistan'da yaşanan katliamın boyutunu Sur, Silopi ve Cizre'deki vahşet bodrumlarında yapılan infazlara, insanlık dışı katliamlara baktığımızda görüyoruz.

Bütün bu süreçler ortadayken hem Kürt halkının, hem Türkiye kamuoyunun beklentisi Newroz'un yeni bir başlangıç, yeni bir barış umudunu yeşertmesi ile ilgili bir milat olarak değerlendirilmesi” ifadelerini kullandı.

DİHA’nın haberine göre, Diyarbakır'da 21 Mart günü "Direnerek kazanacağız" ve "Özgür Önderlik, Özerk Kürdistan, Demokratik Türkiye" şiarıyla Newroz Parkı'nda düzenlenecek olan Newroz kutlamasına sadece iki gün kaldı.

Yapılacak kutlama için düzenlenen alana gelen HDP Grup Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Baluken, "2013'te Sayın Öcalan'ın sadece Kürdistan ve Türkiye için değil, bütün Ortadoğu için barışı için yapmış olduğu manifesto ile birlikte, bütün dünyada büyük bir heyecan yaratmıştı. Barış umudu bu kadar yakından bütün halkların iliklerine kadar hissedebileceği bir aşamaya gelmemişti. Sonrasındaki 2014 ve 2015 Newrozu'nda da yine aynı barış iradesinin Amed Newrozu'na yansıması, özellikle bütün Türkiye halkları ve Ortadoğu halkları açısından geleceğe dair büyük bir umut ve beklenti yaratmıştı" dedi.

Barış umuduna karşı, AKP Hükümeti'nin acımasız savaş dayatmasının görülmesi açısından Diyarbakır Newrozu'nun oldukça önemli olduğunu vurgulayan Baluken, "Kürdistan'da yaşanan katliamın boyutunu Sur, Silopi ve Cizre'deki vahşet bodrumlarında yapılan infazlara, insanlık dışı katliamlara baktığımızda görüyoruz.

Bütün bu süreçler ortadayken hem Kürt halkının, hem Türkiye kamuoyunun beklentisi Newroz'un yeni bir başlangıç, yeni bir barış umudunu yeşertmesi ile ilgili bir milat olarak değerlendirilmesi. Hükümetin ve devletin bu şekilde yaklaşması gerektiği talebi ortadayken, AKP Newroz'a da yasakçı, baskıcı, sindirme konseptini esas alan bir zihniyetle yaklaştı" diye ifade etti.

‘BÜTÜN ORTADOĞU’NUN GÖZÜ AMED NEWROZ’UNDA OLACAK’

Baluken, Diyarbakır Newrozu'nun AKP ve devletin bu uygulamalarına karşı bir cevap niteliği taşıdığını da kaydetti.

Baluken, "Katliam konseptini AKP sahaya sürerken, savaşı Kürdistan'da güncellemeye çalışırken, bir yandan da bu illere büyük bir psikolojik harp yürütüyor. Kendine yakın medya aracılığıyla elindeki devlet imkanları, devlet kurumları aracılığıyla da Kürt halkının iradesinin kırıldığının mesajını vermeye çalışıyor. O nedenle Amed Newrozu bütün bu savaş ve katliam konseptine karşı Kürt halkının iradesinin hala dimdik ayakta olduğunu göstermesi açısından son derece önemlidir. Buraya gelecek her bir yurttaş Cizre'deki, Silopi'deki, Sur'daki vahşet tablosuna karşı, Kürt halkının iradesinin, Türkiye halklarının iradesinin ne olduğunu bütün dünyaya gösterecektir. Bu yönüyle bütün Ortadoğu'nun, dünyanın gözü Amed Newrozu'nda olacaktır" dedi.

Bu nedenle de Diyarbakır Newrozu'nun Kürt halkını, katliamla savaşla dize getirmeyi önüne hedef koymuş bir zihniyete karşı direniş ruhunun dimdik ayakta olduğunu, bütün dünyaya göstermesi açısından çok tarihi olacağının altını çizen Baluken, Newroz'un temel sloganını her yıl halkın belirlediğini ifade etti.

Baluken, "Sayın Öcalan'ın Amed Newrozu'na gelip kendi halkını ve Ortadoğu halklarını selamlaması bütün bölgenin barışı açısından aslında kilidi açacak yegane anahtardır. Bunu devlet ve hükümet yetkilileri çok iyi biliyor. İki buçuk yıllık çözüm süreci boyunca yapılan görüşmelerde Sayın Öcalan'ın fiziki esareti bitmeden, Ortadoğu, Kürdistan ve Türkiye topraklarında bir demokratik geleceğin yaratmanın mümkün olmadığını defalarca yaptığımız görüşmelerde kendileri de belirtiler.

Ancak bütün bunları bilmelerine rağmen süreç ile ilgili iki buçuk yıllık süreç deneyimi ortada olmasına rağmen bugüne kadar halklarımızın bu beklentisini yerine getirmediler. Her yıl halkımız Sayın Öcalan'ın görüntülü bir mesajının heyecanını yaşıyordu. Ama özellikle 2015'ten sonra Sayın Öcalan'ın fiziki esaretinin bitmesi ve kendisinin Newroz alanlarında halkını, halkları selamlaması temel bir beklenti haline geldi. Halen bu noktada AKP hükümeti bu talebi biliyor olmasına rağmen milyonların iradesini kendisine ulaşan resmi dilekçelerde görüyor olmasına rağmen tecrit sistemi üzeriden görünmek kılınmaya çalışmak isteniliyor" diye konuştu.