Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, 1 Ekim’de Meclis'e gelecek olan Irak ve Suriye'ye yönelik sınır ötesi operasyon tezkeresine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Evrensel'den Şerif Karataş'a konuşan Baluken, tezkereye ‘dur’ diyebilecek tek iradenin barış ve demokrasi güçleri olduğunu savundu ve “Bütün demokrasi ve barış güçleri bu süreçte kendi iradelerini kamuoyuna yansıtmalıdırlar” dedi.

İdris Baluken, Meclis'e gelecek olan tezkereye bir kez daha hayır diyeceklerini de belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cerablus'a yönelik başlatılan askeri müdahale ile Türkiye’yi ağır bir savaşa soktuğunu savunan Baluken, bu durumun henüz Türkiye toplumuna yansımadığını söyledi. Yaşanan can kayıplarını da hatırlatan Baluken, “Erdoğan’ın özellikle el Bab ve Minbic’e yönelik yapmış olduğu açıklamalar hem manevi can kayıpları boyutuyla hem de maddi boyutuyla topluma gelecek olan ekonomik faturanın da artacağı gözüküyor” uyarısında bulundu.

MİLLETVEKİLLERİNE VE KAMUOYUNA ÇAĞRI

Tezkereye karşı gerekli muhalefeti Meclis'te yapacaklarını anlatan Baluken, milletvekillerine şu çağrı yaptı: “Vicdanı olan elini vicdanına koyabilecek olan bütün milletvekillerinin bu tezkereye karşı çıkması gerekiyor.”

Kamuoyunu da savaş tezkeresine karşı sesini yükseltmeye çağıran Baluken, “Barışın sesinin susturulmaya çalışıldığı, barış kelimesini ağzına alan, gazeteci, yazar, aydının, akademisyenin cezaevine atıldığı bir dönemde hem ülke içinde hem de ülke dışında kaotik bir savaş sürecini bütün halklarımıza dayatmaktır temel amaç bu. Buna karşı yılmamak gerekir. Barış iradesini ortaya koymak gerekiyor” diye konuştu.

AKP’nin savaş politikalarını durduracak tek gücün Türkiye’nin demokrasi ve barış güçleri olduğu görüşünde bulunan Baluken, “Bizim açımızdan bu nettir. AKP ya da Erdoğan bu savaş politikalarından kendiliğinden vazgeçmeyecektir. Ya da bir sabah uyandığında barışçıl bir politikaya evriltmeyecektir. Bunu sağlayacak tek şey mücadeledir. Bunun için de barış için kararlı bir irade konmalıdır. Bu yöneyle bütün demokrasi ve barış güçlerinin bu süreçte kendi iradelerini kamuoyuna yansıtmalıdırlar” diye konuştu.

‘İSTİKRAR VADETTİLER İSTİKRARSIZLIK YARATTILAR’

Erdoğan ve AKP’nin ülkeyi yönetemeyecek duruma geldiğini savunan Baluken, şunları söyledi:

“Özellikle, 1 Kasım seçiminden sonra tek başına iktidar olduğunda ‘huzur, barış ve istikrarı’ vadeden bir hükümet şu anda bütün Türkiye’ye kaosu istikrarsızlığı ve savaş korkusunu adeta yaratmış oldu. Dolayısıyla Erdoğan bu tablonun toplum tarafından tartışılmasının önüne geçmek istiyordu.

“Sürekli savaş ortamı, sürekli kaos ve çatışma ortamında bütün toplumsal kesimleri yaratacağı korku ikliminde sindirmeye ve milliyetçi güruhla birlikte kendi diktatoryal hesaplarını yaşama geçirmeye çalışıyor. O nedenle kaos ve savaş ortamının devamını istiyor. Sayın Öcalan, yaptığı son görüşmede ifade etmişti, ‘Bir samimiyet ve ciddiyet varsa bu işi altı ay içerisinde çözebiliriz’ mesajı gönderdi. Henüz bu mesaja bile cevap vermiş değiller.”

CHP AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR SINAV OLACAK’

Halkın CHP’ye ana muhalefet görevi verdiğini hatırlatan İdris Baluken, şunları söyledi:

“AKP’nin savaş politikalarına karşı muhalif bir tutum koyması gerektiği inancındayım. Uzun sürededir. Yenikapı, ruhu maskesi CHP’yi AKP’nin politikalarına eklemlenen pozisyona sokmuştur. Muhalefet olma özelliğini yitirmiştir.

“Olağanüstü hal ilan ve KHK’lerle Erdoğan’ın ülkeyi bir faşizm anlayışıyla yönetmesine sessiz kalmıştır. Şimdi bu savaş tezkeresine onay verip vermemesi CHP açısından önemli bir sınav olacaktır.”