Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Şırnak ve Şırnak'ta kaçırıldıktan sonra sağ kurtulan DBP Şırnak il yöneticisi Hurşit Külter hakkında açıklamalarda bulundu.

Baluken, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:

'ŞIRNAK’TA ADI KONULMAMIŞ BİR ZULÜM VE ÖLÜM REJİMİ VAR'

“Şu anda Türkiye'de 80 ilde olağanüstü hal, Şırnak'ta ise insanlığın ve tarihin henüz isimlendirmediği bir zulüm ve ölüm rejimi var. 213 gündür yani tam 7 ayı aşkın bir süredir Şırnaklılar Şırnak'a ayak basamıyor. Yedi aydır bir kentte sokağa çıkma yasağı ve kent merkezini adeta haritadan silecek şekilde talan eden bir rejimle karşı karşıyayız.

“Bugüne kadar Şırnak'a yapılan bütün yardımları engelleyen bir anlayış var. Yani Şırnak'ı yakan, yıkan, talan eden zihniyet Şırnak'a en küçük yardımların gitmesine bile engel çıkarıyor. Bugüne kadar giden bütün gıda malzemelerine, bütün ihtiyaç malzemelerine buradan verilen talimatla valilik tarafından el konuldu. Hiçbir sivil toplum örgütünün Şırnak'a yardımları ulaştırmasına müsaade etmiyorlar.

“Aynı şekilde, yaklaşan kış nedeniyle şu anda çadırlarda yaşayan Şırnaklılar için orada bir barınak, bir ev kurma adına sivil toplumun malzemesini sağladığı, belediyenin altyapısını ve arsasını, arazisini tahsis ettiği çalışmaya da AKP Hükümeti bizzat Erdoğan'ın talimatıyla çok bilinçli bir şekilde engel koyuyor. Yani Şırnaklıların kışı orada, çadırlar altında, soğukta geçirmesi için özel bir çaba, özel bir çalışma yürütüyor. Bir kere sizin çıkıp burada bize cevap vermeniz lazım. Şırnak'la ilgili projeniz nedir, çalışmanız nedir? Şu anda dışarıda bulunan 400 aile kışı hangi koşullarda karşılayacak? Eğer bize izin vermiyorsanız siz bu ailelerle ilgili nasıl bir proje önünüze koydunuz, nasıl bir çalışma önünüze koydunuz, bunu çıkıp burada mutlaka izah etmeniz gerekiyor. Biz biliyoruz niye yapmadığınızı, çünkü Şırnak'a konteyner kurduğunuzda, Şırnak'a prefabrik kurduğunuzda kendi toprağında kendi yurttaşını mülteci pozisyonuna getiren o resimden korkuyorsunuz.

“Onun için, bakın, buradan defalarca çağrı yaptık, bir daha yapıyoruz: Siz o resimden korkup eğer Şırnak'la ilgili herhangi bir şey yapmıyorsanız, bırakacaksınız, orada sivil toplum örgütü yapacak, halkın kendisi yapacak ve Şırnaklılar bu kışı bir çatı altında geçirecek.

BM'YE ŞIRNAK ÇAĞRISI

“Şırnak'ta şu anda eğitim yok, Şırnak'ta eğitim durmuş durumda. Hani hep okulların sorunlarını, öğrencilerin, öğretmenlerin sorunlarını konuşuyoruz ya, Şırnak'ta eğitim yok, eğitim, sorunları konuşacak bir zemin yok. 64 bin Şırnaklı yedi aydır Şırnak'a ayak basamıyor. Ya, tarihin hiçbir döneminde böyle bir şey yok; Kenan Evren bile bunu yapmadı. Saddam rejimi, Orta Doğu'nun en kanlı diktatörleri bile böyle bir zulmü reva görmediler. Çıkıp Halep için sahte gözyaşı döküyorsunuz, "Halep'e -bilmem- yıkım yapıldı, Halep'e insani yardım gitsin." diyorsunuz. Ya Halep'ten önce bir Şırnak'a bakın siz. Şırnak'a insani yardıma izin vermeyenler çıkıp Halep'e insani yardım çağrılarıyla kendi ikiyüzlülüklerini ortaya koyuyor.

“Bütün duyarlı Türkiye kamuoyuna, Türkiye halklarına seslenmek istiyorum: AKP Hükümeti bilinçli bir şekilde Şırnak'ı insansızlaştırmak, Şırnak üzerinden bütün Botan'ı insansızlaştırmak istiyor. Eğer bununla ilgili zerre kadar duyarlı olsaydı bugüne kadar yapardı. O nedenle, Hükümet'ten ya da devletten beklenti içerisinde değiliz. Türkiye halklarının, mutlaka, bir an önce ayağa kalkması ve Şırnak'a elini uzatması gerekiyor.

“Bir çağrım da Birleşmiş Milletler'edir: AKP Hükümeti elinde bulundurduğu devlet imkanlarıyla Şırnak'a özel bir konsept uyguluyor. Halep'e yapılan insani yardımların aynısını Birleşmiş Milletler bir an önce Şırnak için devreye koymalıdır. Bakalım Birleşmiş Milletler eliyle insani yardım gelince siz yine çıkıp o insani yardımları tıpkı Esad rejimi gibi engelleyecek misiniz, engellemeyecek misiniz?

'HURŞİT KÜLTER, KAMPANYALARIMIZ NETİCESİNDE SAĞ KURTULMUŞTUR'

“Biz Hurşit Külter'in sağ olarak ortaya çıkmasından utanç değil, onur duyuyoruz. Hurşit Külter, yürütmüş olduğumuz kampanyaların neticesinde sağ kurtulmuştur. On üç gün boyunca, orada bir çete yapılanması tarafından resmi kayıtlara geçmeyecek şekilde gözaltına alınmış, ağır işkencelere maruz kalmıştır. Hurşit Külter, yürütülen kampanyalar neticesinde infaz edilememiştir ve daha sonra tutulduğu bir bodrum katından canını kurtararak, zorlu bir yolculuktan sonra da kamuoyuna o açıklamayı yapmıştır. Hurşit'in kemiklerini değil, canlı sözlerini duymaktan büyük bir onur duyduk. Keşke Cizre'de katledilen 141 Hurşit'i de bu şekilde kurtarabilmiş olsaydık.” (Demokrat Haber)