HDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, Bingöl'de 2 polisin hayatını kaybettiği saldırı ve sonrasında fail oldukları iddiasıyla 4 kişinin infaz edildiği olayla ilgili Meclis'e verdiği soru önergesinde, "Kamuoyundan saklanan balistik inceleme sonuçları, Emniyet yetkililerine yapılan suikast ile Genç'te yapılan yargısız infazın ayrı olaylar olduğunu net olarak ortaya koymuştur" dedi.

HDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, Bingöl'de 2 polisin hayatını kaybettiği saldırı ve sonrasında fail oldukları iddiasıyla 4 kişinin infaz edildiği olayla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması talebiyle Meclis'e soru önergesi sundu.

Verilen önergede, 9 Ekim tarihinde saat 21.15 sıralarında Bingöl Dörtyol mevkinde, İl Emniyet Müdürü ve ekibine yönelik yapılan silahlı saldırıda Emniyet Müdür Yardımcısı ve bir komiserin yaşamını yitirdiği, Emniyet Müdürü ve bir polis memuru yaralandığı, aynı akşam 22.30 sıralarında ise Genç ilçesinde bir aracın taranması sonucu 4 yurttaşın yargısız infaza maruz bırakılarak yaşamlarını yitirdiği belirtildi.

Bingöl Valiliği, İçişleri Bakanlığı ve Başbakan Davutoğlu'nun bağlantılı olaylar olarak ifade ettiqş her iki olayın sonrasında ortaya çıkan gerçeklerle farklı olaylar olduğunun anlaşıldığını kaydeden Baluken, şunları ifade etti: "Resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalardaki yer-zaman çelişkileri, olayların oluş biçimleri ve kullanılan araçlarla ilgili çelişkiler ayyuka çıkmıştır. Bundan sonrasında ise Emniyet Müdürü'ne suikastta yer aldıkları iddiasıyla 8 kişi gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan kişiler işkence başta olmak üzere her türlü insan hak ihlaline maruz bırakılmıştır."

Baluken, verdiği önergede Başbakan Davuoğlu'ndan şu 8 sorunun yanıtını istedi:

"1- 9 Ekim'de meydana gelen olaya ilişkin görgü tanıklarının ifadeleri, olayla ilgili resmi makamların çelişkili açıklamaları, ortaya çıkan mevcut veriler ve kamuoyundan saklanan balistik inceleme sonuçları Emniyet yetkililerine yapılan suikast ile Genç'te yapılan yargısız infazın ayrı olaylar olduğunu net olarak ortaya koymuştur. Bu durumda çözüm sürecini bitirmeyi hedefleyen bu iki birbirinden bağımsız olaylar için devrede olan güçler kimlerdir? Genç köprüsü girişinde taranan araçta bulunan dört kişiyi yargısız infaz edenler kimlerdir? İki olay arasında bağlantı kurmaya çalışan güçler kimlerdir? Sorumsuz ve çelişkili açıklamalarıyla kamuoyunu yanlış yönlendiren yetkililerin bu güçlerle ilişkisi nedir?

2- 9 Ekim'de meydana gelen olaylardan sonra yapılan çelişkili açıklamalar ve ortaya çıkan gerçekler ışığında kamuoyunu yanıltan mülki, idari ve adli sorumluların bu olayı planlayanlarla bağlantısı konusunda bir incelemeniz olacak mıdır? 4 gün boyunca Bingöl'de hukuk devletinin rafa kaldırıldığı; her türlü hukuksuzluğun ilgili Bakanlıkların uyarılarına rağmen devam ettirilmesinin gerekçesi nedir? Olayın tüm boyutları ile açığa çıkarılmasına dönük bir panik havası olduğu ya da olayların karanlıkta kalması için üstünün kapatılmaya çalışıldığı iddiaları ile ilgili bir inceleme yapılması talimatınız oldu mu?

3- Bu iki olayın birbirinden bağımsız olaylar olduğu ortada iken, şahsınıza ait 'sorumlular cezalandırılmıştır' ifadesi için bir düzeltme yapmayı düşünüyor musunuz? Şahsınızın ve yetkili Bakanlarınızın bu olaylarla ilgili yanıltıldığını düşünüyor musunuz? Bu durumda cezalandırma yöntemi olarak yargısız infazı meşrulaştırma pozisyonunda olmanız hasebiyle hukuk devletinin uygulamalarının geçersiz olduğu uygulamalara ortak olduğunu düşünüyor musunuz? Herhangi bir olayda cezalandırma yetkisi yargı mercileri yerine devlet ve hükümet yetkilileri tarafından mı yapılmaktadır? Bu durumda hukuk devleti ilkelerinin rafa kaldırıldığı Bingöl'de yeni provokasyon ve katliamlara yol açabilecek cezalandırma yöntemlerinize devam edecek misiniz?

4- 9 Ekim 2014 tarihinde meydana gelen iki olaya ilişkin görülen duruşmada gizlilik kararı verilmesinin gerekçesi iki olayda ele geçirilen silahların ve kurşunların balistik incelemelerinin birbirini tutmaması mıdır? Gizlilik kararı, valilik ve hükümet yetkililerinin olaylar arasında bağlantı olduğu yalanını örtmek için mi alınmıştır?İçerisinde yargısız infaz, işkence gibi gerçeklerin bulunduğu bu karanlık olay gizlilik kararı ile kapatılmak mı istenmektedir?

5- Gözaltındaki işkence nedeniyle yüz ve göz kemikleri kırıldığı için hastanede bulunan Umut Koçyiğit'in üç gün boyunca Savcılık ve Emniyet'in koordineli uygulaması ve işbirliğiyle avukatı ile görüştürülmesinin engellenmesinin izahı nedir? Umut Koçyiğit 13.09.2014 tarihinde gözaltında gördüğü işkencelerden ötürü ameliyat edilmiştir. Aynı gün doktorlarının onayı olmamasına rağmen zorla hastaneden alınarak mahkemeye çıkarılmıştır. Koçyiğit'i doktor onayı olmadan, hukuksuz bir şekilde mahkemeye götüren polisler ve talimatı veren savcılık hakkında soruşturma açılmış mıdır?

6- Olayların olduğu gece Bingöl merkezde gözaltına alınan yedi yurttaşımız ağır işkencelerden geçirilmiştir. Bu kişilerin gözaltına alınma gerekçeleri nedir? Bu kişilere işkence yapan polisler hakkında soruşturma açılacak mıdır?Gözaltında olan yedi yurttaşımızın iki gün boyunca avukatları ile görüştürülmemesinin gerekçesi nedir? Bu hukuksuzluğu yapan savcı ve polisler hakkında soruşturma açılmış mıdır?

7- Genç'te taranan aracın hemen arkasındaki araçta bulunan ve tarama sonucu yaralanan kişinin açıkladığına göre araç arama noktasında durmuş olmasına rağmen taranmıştır.Elazığ Adli Tıp Kurumu'nda gördüğümüz yaşamını yitiren yurttaşlarımızın vücutlarına bakıldığında öldürücü bölgelere bilinçli bir şekilde kurşunlar sıkıldığı şahsımca teşhis edilmiştir. Taranan araçta yargısız infaz edilme olayına ilişkin olay yerinde bulunan kamu görevlileri ve talimatı veren amirleri hakkında soruşturma açılmış mıdır?

8- Bingöl'de gerçekleşen iki olayın etkin ve tarafsız araştırılması için hangi mekanizmalar işletilecektir? Bu mekanizmaların sağlıklı işleyebilmesi için kamuoyuna yaptığı her açıklama çelişki ve yanlışlarla dolu olan kamu amirlerini görevden uzaklaştıracak mısınız?İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı tarafından Bingöl'deki olaylara ilişkin araştırma yapmak üzere teftiş görevlendirmesi yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu teftiş çalışmaları ne aşamadadır?"

(DİHA)