Çözüm sürecinin geldiği aşamada önce, "silah bırakma aşamasına gelindi" ve sonra da "Kandil buna karşı çıkarak Öcalan'a operasyon çekiyor" şeklinde hükümete yakın kaynakların yürüttüğü propagandaları eleştiren İmralı Heyeti üyesi HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "AKP kendisinden önceki iktidarlar gibi psikolojik savaş yürütüyor ve Kürt kurumlarını bir birine karşı konumlandırmaya çalışıyor. Oysa buradan sonuç ve çözüm çıkmayacağını en iyi AKP bilir" diye konuştu.

Çözüm sürecine ilişkin görüşme trafiği yoğunlaşırken, AKP'ye yakın medya ve onların etkisiyle merkez medya, "Herşey iyiye gidiyordu, Kandil taş koydu" algısını yaratmaya yönelik bir yayına ağırlık verdi. Ortaya atılan iddialarda Kandil'in Öcalan'a karşı çıktığı argümanları işlenmeye başlanırken, yürütülen tek taraflı propaganda ile sürecin olası bir tıkanmasının faturası şimdiden Kürt tarafına kesilmeye çalışıldı.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve KCK, Öcalan ve Hükümet arasında mekik dokuyarak tarafların yaklaşımlarını en iyi bilen İmralı Heyeti, yazılan çizilenlerin hiç birinin gerçekliği ifade etmediğini, bunun "kirli bir algı yaratma" arayışı olduğunu bildirdi.

DİHA'ya konuşan heyet üyesi ve HDP Grup Başkanvekili Baluken, Öcalan ile örgütü arasında herhangi bir çelişkinin olmasının mümkün olmadığını belirterek, "Daha önce de çokça Sayın Öcalan'ı Kandil'e, Kandil'i HDP, HDP'yi her iki tarafa karşı konumlandıran yaklaşımlar oldu. Bununla Kürt hareketinin kurumları karşı karşıya getirilirek güya sonuç alınmak istendi. Ancak bunun sonuç almadığını en iyi AKP biliyor ve bundan çözüm ve sonuç çıkmayacağını hesaplaması lazım. Ancak AKP'de görünen o ki kendisinden önceki hükümetlerin uyguladığı psikolojik yöntemleri uygulamaya çalışıyor" dedi.

Ortaya atılan iddiaları, "Bunlar psikolojik savaş kampanyaları, AKP'nin kendine yakın medya organları ve yazarlar üzerinden yaptığı bir algı yönetimidir" diyen Baluken, "Bu siyasi ahlaka ve siyasi anlayışa uyan bir yaklaşım değildir. AKP'den önceki yönetimlerde bu psikolojik kampanyalara sıkça başvurmuştur" diye konuştu.

'POLİS DEVLETİ ELİYLE SÜRECİ DİNAMİTLİYOR'

Çözüm sürecinde ayak direyenin Kürt tarafı değil aksine hükümet olduğunun altını çizen Baluken, bunun en somut göstergesinin de "İç Güvenlik Paketinin" meclise sevk edilmesiyle ortaya çıktığını belirtti. Baluken,"Hükümet bugüne kadar atması gereken hiç bir somut adımı atmamıştır; TMK ve anti demokratik yasal mevzuatın değiştirilmesi gerekirken, AKP iç güvenlik yasasını getirerek adeta çözüm süreci altında dinamit koymaktadır. Bu dinamati ateşlemek için çakmağını da polisin eline vermektedir" diye konuştu.

Baluken, çözüm sürecinin AKP'nin kendi hegomonyasını kurma süreci olmadığını da şu sözlerle dile getirdi:

"AKP'nin şimdiye kadrar yapmış olduğu algı yönetimiyle paketin meclise gelmesiyle çökmüştür. Çözüm süreci AKP'nin otoriterleşme kendi hegemonyasını kurma anlayışı üzerinden yürüyen bir süreç değildir. Bu süreç, demokratikleşmeyi esas alan, özgürlükleri genişleten ve bu yönüyle bütün toplumu rahatlatan yasal düzenlemeleri öngörüyordu. Burada tüm Türkiye toplumu ve halkı AKP'nin gerçek niyetinin ne olduğunu bizce anlamıştır. Bu konuda çok fazla konuşmaya gerek yok. Çözüm sürecini 0iç güvenlik paketinin meclise gelmesini bir arada değerlendiren herkes AKP'nin samimiyetinin olmadığnı bilince çıkarmıştır." (DİHA)