'Silivri', 'koalisyon', 'ateşkes' konularında Gürsel Tekin, Ensar Ögüt, Süheyl Batum gibi isimler Kılıçdaroğlu'nu zor durumda bıraktı.

Genel seçimlere hazırlanan CHP, bir yandan da ‘ortak bir dilde’ buluşamamanın sancısını yaşıyor. Son bir haftada CHP’nin yeni yöneticilerinin açıklamalarıyla başlayan “Silivri mahkûmlarına Meclis yolu”, “AKP ya da MHP ile koalisyon”, “Asker de PKK da silah bıraksın” ve “AKP’ye casus gazeteci gönderdim” tartışmaları partinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu zor durumda bırakıyor ve CHP lideri çıkan her farklı sesle birlikte yaşanan tartışmalara açıklık getirmek zorunda kalıyor.

Kılıçdaroğlu’nu ilk zorda bırakan tartışma, CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin’in, “Biz tek başımıza iktidar olmak istiyoruz, ama seçim sonrası Türkiye’nin koşulları, eğer bir koalisyonu gerektiriyorsa, herkesle koalisyon oluruz” sözleri oldu. Tekin’in, seçime daha altı ay varken yaptığı açıklamayla parti içinde yarattığı tartışmayı, Kılıçadaroğlu, “Hayır koalisyon yok, tek başına iktidar olacağız” sözleriyle yatıştırmaya çalıştı.

BATUM VE BALBAY ADAY DEĞİL

Partide yaşanan bir başka ayrışma konusu da Silivri oldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, Ergenekon davası nedeniyle tutuklu bulunan Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın milletvekili olabilmesi için Parti Meclisi’ne öneri götüreceğini açıkladı. Batum, Balbay ve Özkan’ın milletvekili olsalar dahi soruşturmaları daha önceden başladığı için yargılanmaktan kurtulamayacaklarını dile getirerek, “Bu bir kurtarma operasyonu değil. Sembolik olarak bu iki gazetecimizi milletvekili yapmalıyız” dedi.

Batum’un bu açıklamalarına karşılık, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “CHP’nin gündeminde hiçbir adaylık süreci yoktur. MYK’da da böyle bir konu gündeme gelmedi, parti içinde de bu konu tartışılmıyor” derken, Gürsel Tekin de “Gündemde şu an işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk gibi konular bulunuyor. CHP’nin bugün gündeminde adaylık konusu mu var?” karşılığı verdi. Son noktayı Kılıçdaroğlu, “Yok öyle bir şey” diyerek koymaya çalıştı.

‘HANGİ GERİZEKÂLI SÖYLER’

Partide bir başka farklı ses de CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ten geldi. Öğüt’ün, “TSK sihalı bırakırsa terör sorunu çözülür” dediği iddia edildi. Bunun üzerine CHP lideri, dün, “Güvenlik güçlerimiz terörle mücadelede büyük gayret göstermiş, kahramanca mücadele etmiştir. Kimse güvenlik güçlerimize silah bırakın diyemez” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının hemen ardından basın toplantısı düzenleyen Öğüt, sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirtti ve “Hangi gerizekâlı böyle bir şey söyleyebilir ki. Bunu demek gerizekâlılıktır” diyerek kendini söyle savundu:

“PKK koşulsuz silah bırakır, devlete, TSK’ya, Türk yargısına teslim olur, zaten otomatikman... TSK boş dağlara taaruz edecek hali yok. Benim söylemek istediğim bu. Türkiye 30 yıldan beri PKK ile savaşıyor. 4 bine yakın köy yakıldı. Asker veya o günkü siyasi otorite, ‘Yarım saat müsaade tanıyoruz, köylerinizi boşaltın, yoksa yakacağız’ talimatı verdi ve bugün ülkemiz bölünme noktasına geldi.”

GÜNEŞ’İN AJANLARI

CHP Genel Başkan Yardımcılarından Hurşit Güneş de İzmit ilçe binasında, yerel muhabirlerin de olduğu bir ortamda, “AKP’nin nasıl siyaset yaptığını, üretim merkezinde neler yaptıklarını öğrenmem gerekiyordu. Bir gazeteci dostumu gönderdim. Bana, içeride nasıl çalıştıklarını hepsini bir bir anlattı. AKP ile artık aynı paralelde siyaset yapacağız” deyince, AKP’ye ajan göndermekle suçlandı. Güneş dün, “Biz genel merkeze sığmıyoruz, ben sadece kaç oda olduğunu merak ettim. AKP böyle dedikodularla uğraşacağına otursun işine baksın. Genel Başkan Yardımcısı da tutmuş sırf bu konu için basın açıklaması yapmış, yazıklar olsun” diyerek kendini savundu. Güneş’in, “Bir gazeteciyi gönderdim” sözleri, gazeteci örgütlerini de ayağa kaldırdı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu sık sık “AKP kriz sürecini iyi idare edemedi” diyerek hükümetin ekonomik politikalarını eleştirirken, dün PM üyesi Binnaz Toprak, “Krize rağmen ekonomi büyüdü ve hükümet bu süreci kötü götürmedi” sözleriyle şaşkınlık yarattı.

(Betül Kotan - Radikal)