PKK üyeleri tarafından kaçırıldıktan iki gün sonra serbest bırakılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile olayın ardından birkaç kez telefonla görüştü.

 

Hüseyin Aygün, istifa etme önerisini Kılıçdaroğlu'nun kabul etmediğini söyledi.

 

Hüseyin Aygün, "Kemal Bey ikinci gün aradığında yaptığım açıklamanın zamanı, mekânı, üslubu ve kullanılan kavramlar konusunda özen göstermem gerektiği ricasını iletti" dedi.

 

Kılıçdaroğlu'nun uyarılarına kendisinin de hak verdiğini belirten Aygün, "Tüm söylediklerim yüzde yüz doğru, analiz edilip incelenerek seçilmiş ifadeler olmayabilir. O sırada 2 gündür ayrı olduğum aileme, çocuklarıma kavuşmanın verdiği bir duygusallıkla da konuşmuş olabilirim. Bundan sonra daha dikkatli ve serinkanlı kavramlar kullanmamın iyi olacağını düşünüyorum" dedi.

 

"VEKİLLİĞİ BIRAKIP AVUKATLIĞA DÖNEBİLİRİM"'

Aygün, Kemal Kılıçdaroğlu'na "Eğer sizi zor durumda bırakıyorsam istediğiniz an siyaseti bırakabilirim. Ne zaman isterseniz Tunceli'ye gider avukatlık mesleğimi yapmaya devam edebilirim" önerisinde de bulunduğunu açıkladı.

 

Tunceli Milletvekili Aygün, bu teklifinin Kılıçdaroğlu tarafından kabul edilmediğini de dile getirdi.

 

"BENİM ÜZERİMDEN KILIÇDAROĞLU’NA VURUYORLAR"

Kendisine yönelik eleştirilerin asıl hedefinin Kılıçdaroğlu olduğunu ileri süren Aygün, "Benim üzerimden onu vurmak istiyorlar. Daha önce Dersim olayında da, cemevleri tartışmasında da aynısı oldu" dedi.

 

"OMUZLARINDA YUMURTA KÜFESİ YOK"

Partide rahatsızlık iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Aygün, "Beni eleştirenlerin omzunda yumurta küfesi yok. Üzerlerinden helikopter uçmuyor, kurşunlar, mayınlar arasında siyaset yapmıyorlar. Onlar sırça köşkten tweet atarken ben PKK baskısına rağmen Tunceli'de halkımı, partimi temsil ediyorum" diye konuştu.

 

ÖZÜR DİLEYECEK Mİ?

Yaptığı açıklamada "özür dilemesini" gerektirecek bir durum olmadığını belirten Aygün, "Benim tek isteğim barış. Ben 14 yaşındayken bu sorun vardı. Şimdi kızım 16 yaşında bu sorun hâlâ var. Bu savaş 30 yıl daha sürmemeli. Çocuklarımın barış içinde yaşamasını istiyorum. O sözleri biraz empati yapılsın diye söyledim" dedi.