Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında partililere seslendi

İşte konuşmasından satır başları:

Siyasetçi yalan söylemez. Medyaya müdahale etmez. Herkesin siyasi görüşü var. Buna saygı gösteririz. Alo Fatih dönemi başladı. Bu dinlediğiniz tapeler mahkeme kararıyla alınmıştır. Savcı fezlekeyi imzaladıktan sonra bu kamu malıdır.

Diyor ki; Alo Fatih neden Sarıgül 1. sayfada diyor. Bunu kim söylüyor? Bunu bu ülkenin başabkanı diyor. Öbürü de diyor ki; bak Sarıgül'ün karşısına Gürsel Tekin'i çıkarıyoruz diyor. Onların bilmedikleri bir şey var. Gürsel Tekin Mustafa Sarıgül'ün elini kaldıracak.

Biz onların yaptığı gibi yapmıyoruz. Biz özgürlüğe inanıyoruz. Biz kadın-erkek eşitliğine inanıyoruz. Biz bu ülkede arsızlık, hırsızlık olmasın diyoruz.

Onlar bizi anlayamaz. Biz vatandaşın cebini düşünüyoruz onlar kendi ceplerini düşünüyorlar. Biz siyasete girerken mal varlığımızı açıklarken onlar yırtık ayakkabı ile girip en zengin olanlar.

Onlar yalan söylüyorlar. Bu milletin bu yalanlara inanmamasını istiyoruz. Bu siyasetçilere yüz vermeyeceğiz. Yalan söyleyen siyasetçilere prim vermeyeceğiz.

Geçen hafta Urla'daki villalardan bahsetmiştim. Özel hayat için bazı bölümleri çıkarmıştım. Diyor ki; 35 yıl önce bu villalar yapılmış. Bu villalar 1 sene önce yokmuş.

Kızıyla ilgili kısımları yayınlayamacağım ama diyor ki; şurası şöyle olsun, burası böyle olsun.

Ya kaç tane villan olacak. Öteki tarafa villa mı götüreceksin? Yalan da var tabii.

Allah büyük ama. Rahmetli babam derdi ki; "Sen doğru dur yamuk belasını bulur"

Diyorlar ki; Başbakan'a iftira atıyorlar. Ses kayıtları ortada. Elbisesi değil bunun alnı kirli.

Anadolu insanı misafirperverdir. Ama bunun misafirperverliği nasıl villanın şurası şöyle olsun şurası böyle olsun.

Sen nereye villa yapıyorsun? 1. Derece sit alanı. Vali izin vermiyor, vali doğru Diyarbakır'a sürgüne. İnşaatı yapan adam devletin valisine talimat veriyor. Sen kimsin kardeşim?

Bu talimatları kimden aldıkları ortada.

Kadınlara hepimiz saygı duyarız. Kadın en değerli varlıktır. Hz. Muhammed "Cennet annelerin ayakları altındadır"

Ben kocaman bir adamken bile dizimi anamın dizine koyardım.

'BAŞBAKAN YALAN SÖYLEDİ'

Kabataş iskelesinde bir yalan söylendi. Bunu söyleyen kim? Başbakan.

O zaman dedim ki; eğer böyle bir şey yapılmışsa bunlar insan olamaz. Hemen cezalandırılmalı dedim. Benim bu konuşmamdan sonra bunu bulmaları lazım.

Ne olmuş? Mağdure'nin ağzından okuyorum:

Kabataş'ta üstleri çıplak, deri kıyafetleri olan 70-80 kişilik bir grup üzerime saldırdı ve işediler diyor.

Tüm yurttaşlarıma sesleniyorum; bu kadar olay olurken Kabataş iskelesinde kimse mi bir şey demedi.

Bu gerçekleşmişse bunu yapan insan olamaz dedi. Başbakan'ın danışmanı Şenol Kazancı hemen emniyete gidiyor ama ortada bir şey yok.

Bir Tv kanalı görüntüleri yayınladı kimsenin saldırdığı yok.

Tüm başörtülü kadınlarımıza diyorum; birileri senin başörtünü kutlandı. Bunları neden yapıyor biliyor musun? Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunu örtmek için.

O yolsuzluk bu yaptığın işle örtülmez. Ortada böyle bir şey yok. Emniyet öyle bir çalışmış ki; orada geçen herkesin cep telefonlarına bile ulaşılmış ama yapan kimseye rastlanmıyor.

Diyor ki; rapor var. Rapor ne zaman 5 gün sonra. Üstleri çığlak 70 tane adamı kimse nasıl görmez?

Hala diyor ki; benim başörtülü bacımı sürüklediler. Utan be utan boyundan utan.

Gezi olaylarında başörtülü bacımızı tokatladılar. Ona neden sahip çıkmadın? İkisi de bizim bacımız.

1998'de Abide-i Hürriyet caddesinde bir araba geliyor kadını çarpıyor ağır yaralanıyor. Sevim Tanyürek. arabayı kullanan Burak Erdoğan. Kendisi de o dönem Belediye başkanı. İtfaiye araçları geliyor kaza alanını temizliyor.

O zaman rapor 8'e 3 yaya kusurludur. Savcı sonra 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi istendi. Burak Erdoğan İngiltere'de olduğu için mahkemeye gitmedi.

Sonra bir daha rapor istendi. 8'de 8 yaya kusurlu çıktı. O raporu veren adam Denizcilik İşletmelerine genel müdür yardımcısı oldu. Bu adam bugün başbakan.

Eğer siz bunu vicdanınıza sığdırıyorsunuz? Gidin AKP'ye oy verin. Eğer bu yapılanları vicdanınız kabul etmiyorsa adresiniz belli: CHP.

Diğer oğlu da ben mahkemeye gitmem. Kadir Topbaş da ben gitmem diyor. Bugün Cumhurbaşkanı imzalayacak. Eğer Cumhurbaşkanı siz görevdeyseniz güçler ayrılığını uygulamanız gerekmekte.

Bunları neden yapıyorlar? Yolsuzluğu örtmek için. Fezlekeler geldi. Yolsuzlukları örtmek için uğraşıyorlar.

17 Aralık'tan bu yana ağzında bir tek yolsuzluk lafı çıkmadı. Onlardan bir tanesi de dedi ki "Başbakan emir verdi. Ben yaptım".

'BAŞBAKANA SORUYORUM'

Bugün de demiş ki "Her soruya cevap veririz".

Öyleyse soruyorum, adam gibi adamsan bunlara cevap ver:

Bir Bakana 700 bin liralık saati paralel devlet mi verdi?

Ayakkabı kutularındaki 4.5 milyon doları Paralel Devlet mi koydu?

Senin boyun kadar kasaları paralel devlet mi koydu?

Ailece Zarrab'ın uçağına inip umre'ye paralel devlet mi gönderdi?

Oğlun Bilal Erdoğan Türgev adındaki vakıf kurdu. Bu vakfa işadamlarından paraları paralel devlet mi verdi?