Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, katıldığı bir televizyon programında, 'çözüm süreci'nin iki ayaklı sürdüğünü, İmralı'ya devlet kurumlarının, istihbarat teşkilatlarının giderek PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüştüğünü ifade etti.

AİHM KARARI

"BDP'liler çok önemli bir fonksiyon üstlendiler. Siyasi parti olarak şu anda onlar aslında bir anlam ve değer kazandılar. Onlar, BDP'liler aynı zamanda bizimle görüşüyorlar. 1 hafta önce İmralı ziyaretleri oldu heyetin, mesajı almışlarsa onu herhalde Newroz'da iletebilirler. Onda bir şey görmüyorum. Geçen Newroz'da da yine bir mektubu okumuşlardı. Yine benzer bir şey olabilir. Onu da şu gidip gelme, ziyaret ortamında olağan karşılamak gerekebilir" diye konuşan Atalay, AİHM kararına ilişkin, "2024 yılında Öcalan'ın, 25 yılını doldurduktan sonra AİHM'in kararı ile yeniden yargılanabileceği ya da denetimli serbestliğin gündeme gelebileceği söyleniyor. Böyle bir şey olabilir mi?" şeklindeki soruya ise "Asla olmaz, karara gerekçenin biraz tarihi eski. Eski yıllara ait. Ben, o manada bir şey görmüyorum. Türkiye'de şu anda yürüyen durumu etkileyecek bir şey oyarak görmüyorum" yanıtını verdi.

'KCK'Lİ TUTUKLULAR İÇİN DE GEÇERLİ...'

Ergenekon sanıklarının tahliye edilmesine rağmen 'KCK' tutuklularının "dağa çıkabilirler" denilerek tahliye edilmediğinin hatırlatılması üzerine Atalay, "KCK'lilerin kararı kesinleşmediği için tutukluluk süresi ile ilgili kararın normalde uygulanması gerektiğini" söyledi.

Atalay, şöyle devam etti: "O, tabii yargının kararı. Neticede biz, yasal düzenlemeyi yaptık. Orada bir ayrımımız da yok, KCK'lidir veya başka şekilde. 5 yıldan fazla tutuklu olan ve halen alt mahkemede ve mahkemenin sonuçlanmadığı durumlarda bunların tahliyesi gerekir. Yasal sınır 5 yıl, 5 yılın üzerinde tutuklu tutamazlar. KCK için de bu geçerli."

'40-50 CİVARINDA HASTA TUTUKLU TAHLİYE EDİLECEK'

Hasta tutuklular için özel bir çalışma yaptıklarını açıklayan Atalay, şu ifadeleri kullandı:

"Biz orada şöyle karar verdik, yasa da o. Eğer Adli Tıp, gerçekten bunların rahatsızlığıyla hastalığıyla ilgili rapor veriyorsa ve cezaevinde bunların tedavisinin zorluğu ile ilgili rapor veriyorsa bunların hemen tahliyesi gerekir. İçişleri Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığımız, bu konuyu da yürütüyorlar. Şu günlerde bir tane tahliye oldu, biliyorum, ağır hasta ama diğerleri de tahliye olacak. Yani 40-50 civarında da öyle tahliye olacak. Eğer hastaysa gerçekten, raporu varsa diğer konuları gündemde tutmamalısınız. Kanun böyle diyor. Eğer Adli Tıp, bunların gerçekten rahatsızlığını tespit ediyor, raporunu veriyor, cezaevinde kalmasının sakıncalı olduğunu belirtiyorsa bunların tahliyesi gerekir. Seçimden sonra bunların tahliye olacağını zannediyorum."