Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çocuk cinayetlerini değerlendirirken, bazı diziler yüzünden gençlerde buluğ çağı ve uyarılma yaşının çok düştüğünü söyledi. Arınç, "Kıravatı buralara inmiş, etekleri buralara kadar çıkmış, birbirleriyle sadece argo konuşan, 25 kelimeyle hayatlarını sürdüren, ama her şeyin içerisinde cinsellik içeren bu tür programlar, Türkiye'deki cinsel hayatı sınırsız ve sorumsuz hale getiriyor. Yani uyarılma yaşı eskiden kızlarımızda 13-14, erkeklerde 15-16 iken şimdi 7-8'lere kadar gerilemiştir" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa'da çocuk cinayetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Çocuk cinayetlerinin ardından Başbakan Erdoğan'ın dile getirdiği idam cezası konusuna değinen Arınç, "Cezalar ağırlaştırılsa bile asıl katili yaratan ortamı, yani bataklığı kurutmak gerekir" dedi. Arınç, alkol ve dizileri hedef aldı: "Bu cinayetlerin altında sosyal psikolojik, ahlaki ve eğitimden kaynaklanan nedenler var. Maalesef Türkiye'de suçlu üreten bir bataklığın olduğunu hepimiz bilmeliyiz. Alkol her insanın kolayca ulaşabildiği bir meta olmaktan çıkartılabilmeli."

TELEVİZYON DİZİLERİNİ HEDEF ALDI

Bülent Arınç, televizyon dizilerinin gençleri yanlış yönlendirdiğini, uyarılma yaşının 7-8'lere kadar düştüğünü savundu. Arınç, "Kıravatı buralara inmiş, etekleri buralara kadar çıkmış, birbirleriyle sadece argo konuşan, 25 kelimeyle hayatlarını sürdüren, ama her şeyin içerisinde cinsellik içeren bu tür programlar, Türkiye'deki cinsel hayatı sınırsız ve sorumsuz hale getiriyor. Yani uyarılma yaşı eskiden kızlarımızda 13-14, erkeklerde 15-16 iken şimdi 7-8'lere kadar gerilemiştir" diye konuştu.

Bir gazetecinin, MKYK toplantısında 3 dönem kuralının sürdürülmesiyle ilgili alınan kararı hatırlatması üzerine Arınç, söz konusu kuralla ilgili her şeyin, tahmin edebildiği, öngörebildiği gibi sonuçlandığını söyledi. Arınç, şöyle konuştu: "Ben bildiğiniz gibi uzun bir süredir, 2015'ten itibaren aktif siyasi hayatımızın biteceğini söylüyordum. Bazı anket sonuçlarıyla da teşkilatlarımızla yapılan görüşmeler sonucunda da dün de arkadaşlarımız tek tek görüşlerini ifade ettiler. Burada, partimizin kuruluşundan itibaren konulmuş olan 3 dönem kuralının doğru olduğu, kalması gerektiği, üzerinde bir değişiklik yapılmamasına ihtiyaç duyulduğu söylendi. Esasen ben de aynı kanaatteyim. AK Parti, bugüne kadar verdiği kararlarda, uygulamalarında hep istikrarlı olmuştur. Bu kural konulurken hem parti içi demokrasi hem de maalesef diğer partilerde mevcut olan lider oligarşisine son vermek amaçlandı."